bugün

jacques derrida

Yakın bir zamanda kendisine tekrardan döneceğim filozof. Kendisinden çok fazla çekinildiğini görüyorum haklı olarak. Nihayetinde sökümcü ve çözümcü bir adamı sökmek çözmek çetin bir iş. En başta kendi üzerinde olan ve reddetmediği heidegger etkisi hakikaten çok belirgin. içerisinde bulunduğu kuşağı; sürekli toplumsal, siyasi ve ideolojik sorunlara değinmesinden ötürü hiç sevmem, gayet şahsi olarak bence bu felsefeyi indirgemektir. Ama Derrida'da başka bir şey var, kendisine haksızlık ettiğimi düşündüm.

Derrida en başta Cesaret edilemeyene cesaret ederek güçlü felsefi kafaları yeniden yoruma girişmiştir. Bundan önce batı metafiziğine karşı duruşu ve yöntemi cezbedicidir. Dili yeniden incelemeye alıp o muhteşem sürece başlar. Muhteşem diyorum, çünkü felsefede varlık ve dil hususu kadar haz verici bir şey yok.

Heidegger'den aldığı birkaç metodu kullanır. Herkesin bildiği gibi Yaz-üzerini çiz- yeniden yaz metodu buna örnektir. Derrida heidegger'i sevdiğini dile getirdiğinde belki de kendisiyle ilgili en büyük ipucunu vermişti.

Bu adamda en başından beri beğendiğimde kararlı olduğum konu şuydu: sökümü yap, dağıt ve öylece bırak.