en ünlüleri prusya, avusturya ve rusya'da görülmüş kişilerdir. toplumsal, yapısal, ekonomik değişimlerde aydınlanmayı esas alırlar. yönetimde ise tek başlılık olduğundan adına despotizm denir.
avusturya'da ise ikinci joseph vardır ki kendisi diğer ikisinden çok daha fazla reform yapmaya uğraşmış ancak hiçbirinde muvaffak olamamıştır. hâl böyle olunca kendisine büyük denmemiştir. aydınlanmacı despotların küçük hüsamettini olarak kalmıştır.
türk devrimi'nde de kamal atatürk'ün türkçülük ülküsünü hayata geçirme biçmi de değildir. yani bazı dangalakların iddia ettikleri gibi kendisi despot değildir. devrimleri ömrü vefa ettiğince yapmış ama bunu topluma kafasına vurarak değil eğitimle indirmiştir ve ilginçtir türkiye'deki güçler ayrılığı ilkesinin de temellerini o atmıştır.
not: despot ile zorba ya da diktatör farklı şeylerdir. güç tek elde toplandığında despot, bu gücü başkalarını ezmek ve kendi iktidarını güçlendirmek için kullanana zorba ve diktatör denir.