bugün

mutsuz olunca yapılan şeyler

mutsuzluk dereceme göre değişir. ama genelde gerçekten mutsuzsam ve ağlayabildiğim bir dönemdeysem oturur ağlarım. hem de içimde duygu kırıntısı kalmayana kadar, yorulup uyku için can atana kadar ağlarım. biraz öncesinde yaşadığım duygu patlamasını yaşamamışcasına uyumaya koyulurum sonra. uykuya dalmadan o kısacık süre içinde bir boşluk kaplar içimi. ama şu sürekli şikayet ettiğim boşluktan değil. daha farklı, sanki duygularım yokmuş gibi. sanki toplumun bana atfettiği tüm sıfatlara sahip değilmişim gibi, sanki kalbim atmıyormuş, nefes almıyormuşum gibi, sanki hiç üzülmemiş, hiç gülmemiş gibi, hiç var olmamışım gibi bir boşluk, bir hafifleme hissi ve ardından hiçbir şey olmamış gibi davranacağım bir güne uyanmak üzere daldığım uyku.