intihar etmeyi düşünen insan

asıl sıkıntı hayatı boyunca intihar etmeyi düşünmemiş insandadır. her zaman yaşadığı hayattan memnun kalmayı başarabilmiş, hiçbir acının hiçbir fikrin rahatsızlığını hissedememiş insandadır. bu yaşamın anasını belleyenler; fikri sabit, "karakter" sahibi olduğunu varsayıp değişmeyi göze alamayan, sorgulamayı zayıflık addedip soru sormayan, bir fikirden başka bir fikre geçmeyi, değişmeyi ve hattası çelişmeyi aşağılık bir şey olarak görüp 70 yıllık hayatı boyunca rahat, kocaman ve dümdüz bir yolda hiçbir tali yola sapmadan, güvenli güvenli yaşayanlardır; gerçek korkaklar sürüsüdür.

mesele şuradadır ki "intihar eylem olarak farklı değerlendirilmeli, fikir olarak farklı." eylem olarak değerlendirmek zor. bir kaçış mıdır? yoksa bir başkaldırı mı? bir çeşit yenilgi mi? yoksa hayatın bunca "dayattığı eylemleri son bir eylemle taçlandırıp" reddetmek mi? intihar hangisi? sanırım senin seçtiğin biçim intiharının da ne olduğunu gösteriyor ama edenler daha iyi bilirler ben hiç etmedim. sadece düşündüm yani davulun sesini uzaktan dinledim.

fikir olarak intihar'ı ele alırsak; -zengin-fakir, sağcı-solcu, imanlı-imansız, panteist, ateist şu bu fark etmez- bir insan neden hiçbir zaman var olduğu en büyük gerçekliği sorgulamaya kalkmaz? (bakın gerçekleştirmekten bahsetmiyorum onu yukarıda yazdım gerçekleştirmek kısmı benim bilgim dahilinde değil) acaba bir insan (en basit en akla gelinebilecek örneklerle devam edecek olursa) hiç mi sızı duymaz yaşamın tam göbeğindeki bu saçmalıktan? bu dengesizlikten? ve hiç mi çekip gitmeyi aklına getirmez? her şey bu kadar berrak mı? üç kuruş için verdiğin o koca ömrü düşünmeyecek kadar uzakta mısın yaşamın kendisinden? ya da rahat yatağında yattığın onca gece içinde hiç aklına gelmez mi ölenler, kalanlar, üşüyenler, donanlar, açlar, toklar, şişesine 10.000 tl viski açtıranlar? bak bunu duyarlılık kas diye söylemiyorum ya da git hayatın "güzel" yanlarını bırak da bir keşiş gibi yaşa ya da toplumu reddet diye de değil. o kadar basit bir şey için yazıyorum ki: hiç mi bırakmak gelmiyor aklına? bırakmayı istemek değil ya da bırakmak değil, bırakmanın nasıl bir şey olduğunu, nedenini, nasılını soruyorum! hiç aklına gelmiyor mu? hiç mi dişini sızlatan bir acı duymadın? ya da görmedin?

eyvallah buradan yazması kolay, benim için de kolay sizin için de kolay dedim ya davulun sesi uzaktan geliyor. samimi mi? sanırım değil sadece bir kaç ufak an'dan başka samimiyet falan yok hele bu konularda. kimse kimseyi samimiyetsizlikle yargılamasın günahsız olan taşı çoktan attı bize de hücum etmek düştü. insan nihayetinde bir leş kargasıdır.