Artık hangisi hakikatin kendisi, hangisi rüya bir önemi yok.
Bu dünyAda her ne varsa hepsi vehim ve hayal, aynalara girmiş suretler veyahut gölgeler.
Son zamanlarda daha Ulyssesi okuyup anlayamacak mallar kalkmış onun kitaplarını anladıklarını iddia edip bide yetmezmiş gibi kafirlikle, müşriklikle suçluyorlar.
Sorsan ne ibn-i Haldunu okumuştur, ne Gazali'yi, ibn-i Rüştü.
Tasavvufa eleştirisi sadece neoselefilik ve kurancılık gibi dar modernizmin esiri olmuş din anlayışlarının çarpıtmalarından ibaret sadece.
Son olarak büyük müfessir aynı zamanda ibn-i teymiye takipçisi Alusi diyor ki;(hem selefi arkadaşlar hem de sadece kuran diyen arkadaşlar alusinin tefsirinide hesaba katarak dinlesin)
`BEN ibn-i Arabiye katılmıyorum. Ama anlamıyorum. Bunu derken neden demiş, niye demiş. Bu yazının arkasında nasıl bir arkaplan, altmetin var...
Anlayamadığım bir şey üzerinden ithamkar bir tavra bürünemem. Ama katılmıyorum.`