bugün

ergenekon terör örgütü

yeniçağ gazetesinin haberi komikten öte değildir. bozacının şahidi şıracı hesabı birbiriyle ilişkili geçmişi görece karanlık (aslında herkesin bildiği şeyler bunlar ama bir türlü sonuçlandırılamıyor) kuruluş ve zatlar birbirini kollamaya kamuoyu yaratmaya çalışmaktadırlar. en başta veli küçük olmak üzere gözaltına alınan adamların ne olduğu herkes tarafından bilinmekteydi. yeşil in cep telefonunun bile bu adamın üstüne kayıtlı olması kör göze parmak olmuyorsa boşuna konuşuyoruz.
benim çok sevgili sözlük yazarlarından beklediğim tavır şudur: eğer bu grubu savunacaklarsa bunu açık açık onların eylemleriyle birlikte savunsunlar. vatanseverlik adı altında, kontracı-ittihatçı örgütlenmelerin bu vatanın has evlatlarını nasıl öldürdüklerini ve kendi emelleri için terör yoluyla (evet terördür bunun adı çünkü terör ün tanımı şiddet ve sindirme yoluyla hedefe ulaşma biçimidir ki bu kadar bombanın katliam planının başka bir açıklaması olamaz.) ülkeyi nasıl bir kaosa sürüklediklerini görsünler.
bu adamların isimleri artık neredeyse ilkokul kitaplarına geçmiş durumda. susurluk atabeyler, yüksekova çetesi, jitem, faili meçhuller vs. bütün bunlar bu ülkenin ezbere bildiği, herkesin tahta önünde değil 2 dakika 2 gün bile doğaçlama konuşabileceği konular. hal böyleyken bu vahşete dur demekten başka çaremiz yok. yoksa sadece 28 şubatlarla bu badireleri atlatamayız. güney amerika bile geçmişiyle yüzleşti. nato galadio sunu bir bir temizledi. italya mafyayı sildi süpürdü. ama bizde bunlar palazlandıkça palazlandı.

eğer hala egemenlik bilakayduşart milletindirdiyeceksek bu bir avuç üst düzey görevliye hadlerini bildirmemizgerekiyor.