yakup kadri karaosmanoğlu

orta anadolu köylüsü hakkında ne yazdıysa bilfiil doğrudur. bugün hala kendilerinden olmayan insanı yaban görüp, insanlığa yabancı kalmaya devam etmektedirler. nitekim kültürleri onu gerektirir.

bu seçim de değildir, alınacak bir şey de değildir. dünya'nın çok yerinde de vardır.

yakup kadri gibi adama ne biliyor da yazıyor demek biraz saflıktan ileri gelir. bir toplumla alakalı 1 sayfa dahi yazı yazmak insanı terletebilecek bir şeyken adam oturup roman yazmıştır.

romanlarında feodalizmi eleştirmesiyle değil de köylünün gerçeklerini yazmasından nem kapılması aslında köylünün eleştirilmesi gereken bir kesim olduğuna gayet güzel örnektir.

kendimiz hakkında övüneceğimiz tek şey biz şu savaşta vardık olur başka şey olmayınca.

ama bu da tek başına yeterli olmaz, şehirliye bok atılır ''onlar yoktu'' diye... tek tek saymış gibi.

zaten köylüler genel itibariyle şehirlilere bok attığından yaban yazılmıştır.

ama konu bu değil. konu türk işçisinin, çiftçisinin, köylüsünün cumhuriyet dönemi sonrası seçtiği adamlar tarafından bazen örtülü, bazen ayan beyan 3.sınıf insan kefesine konmasına rağmen köylünün bugün hala intikamını entelijansiyadan almaya çalışmasıdır.

asıl yabanîlik budur ve bunu görmek için yozgat'a, çorum'a gitmeye gerek yoktur.

merak ediyorum... bu adamlarla uğraşmaktansa ne zaman hadi bir oyna da görelim diyenlere, kültürel varlıklarını bitirip köy enstitülerini kapatanlara, kendilerini soyanlara, muhtaç bırakanlara, oydan başka hiçbir şey görmeyenlere kafayı takacak o türk köylüsü acaba?