sıkça kullanılan "reis" hitabıyla mafya ve ülkücülüksentezinin ne kadar içiçe olduğunu birkez daha gözler önüne sermiş olan filmdir. kabadayılığın, eşkıyalıkla benzeşen yanlarını ortaya koyan film, türk sinemasına yeni bir açılım getirmese de izlenmeye değerdir.
kenan imirzalıoğlu'na altından kalkabileceği bir rol verilmiştir ve kenan, bu rolun altından rahatça kalkmıştır.
rasim öztekin'in (tiyatrodan geliyor olmasından mütevelli) oynadığı rol, kendisi için çocuk oyuncağıdır. ve hayran bırakmıştır.
aslı tandoğan ustaların içinde ezilmiş fakat yeteneksizliğini güzelliği ile azbuçuk kapatabilmiştir.
ismail hacıoğlu için ayrılan rol, derinliksiz ve rahat oynayabileceği bir roldür. genç oyuncu fazlasıyla rolün hakkını vermiştir.
şener şenustaya gelince; her senaryoyu kabul etmeyen, kılı kırk yaran yaklaşımından bu filmde vazgeçmiş görünse de oyunculuğu kendisini affettirmiştir. filmin içinden şener şen ustanın sadece mimiklerini çıkarsanız, yeni bir film bile yapabilirsiniz.
meraklısı için not: şener şen'in "hepiniz bir sürmeli etmezsiniz" repliğinin geçtiği sahne haliçkıyısında, ayvansarayotobüs durağının karşısındaki "zindan" kafe adlı tarihi mekanda çekilmiştir. gidip bir nargile eşliğinde kahve içerseniz, içinde bulunduğunuz mekanın savaşa giden atların nallarının çakıldığı yer olduğunu unutmayın...
film sonrası kafalarda oluşan soru: piskopatlar ölürken espritüel mi olur?