bugün
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
- bacağa kramp girmesi9
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım10
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek10
- zall beceremiyorsan bırak git10
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- anın görüntüsü19
- türkiye den soğuma sebepleri22
- anneler günü12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar21
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak19
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- karşı cinse giyim önerileri19
- ismet gurbuz 202411
- sözlüğe kız getirmek10
- 2024 eurovision şarkı yarışması12
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek8
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- yorgun mermi8
- icardi1905'in sözlüğü bozması26
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
- eric bana9
mecburen tıraş olmak için giderdim çünkü dışarıdaki berberler pahalıydı.
bambaşka bir dünyaydı orası, her yer tel örgülerle yüksek aşılmaz duvarlarla örülüydü. askerlerin nöbet tuttuğu yerden geçerken babamın adını söylemem yetiyordu. garip bir şekilde gurur duyardım babamla çünkü herkes tanıyordu onu. o yüzden ona benzemediğimi söylemeleri hiç hoşuma gitmezdi.
yanına gittiğimde etrafımı sarardı üniformaları adamlar şakalar yaparlardı, kızlarla ilgili olurdu bu şakalar hep.
tıraş olmak için hiç sıra beklemezdim, içeri girdiğimiz an tıraş olan dahil herkes ayağa kalkardı. babam tek bir hareketiyle yerlerine oturmalarını sağlardı ve çıt çıkmazdı. yakışıklıydı sanki adım, herkesin bu şekilde seslenmesi içten içe güldürürdü beni.
sandalyeye konulan tahtayı hiç sevmezdim, büyümüştüm çünkü artık ona ne gerek vardı ki? üstelik bir de kucağına alıp oturturdu oraya beni babam. yüzüm bir anda asılırdı, bende o koltuğa yayılıp oturmak isterdim kıçımı ağrıtan o ser tahta yerine.
amerikan tıraşı her çocuğun favorisiydi. sanki tek bir saç şekli vardı hepimiz için. gözüm hep aynadan babamı izlerdi, hemen çıkmasını isterdim oradan çünkü asker abiler çok komiktiler, herşeyi biliyordular kızlarla ilgili ve babam oradayken bunları konuşamazdık. gazeteye hızlıca göz gezdiren babam yarım saat sonra döeceğini söyleyip çıktığı anda tüm o sessizlik gürültüyle gömülürdü. çok gülmemeye çalışırdım yoksa saçım yamuk kesilebilirdi. bambaşka bir dünyaydı burası. babamın herkesten güçlü olduğu, beni herkesin karşılık beklemeden sevdiği yapay bir dünyaydı ama keyifliydi. saçımın uzamasını heyecanla bekler, babamın yatmadan önce "yarın okuldan sonra gel de tıraş ol" demesiyle yatağımda gizlice sırıtırdım.
bambaşka bir dünyaydı orası, her yer tel örgülerle yüksek aşılmaz duvarlarla örülüydü. askerlerin nöbet tuttuğu yerden geçerken babamın adını söylemem yetiyordu. garip bir şekilde gurur duyardım babamla çünkü herkes tanıyordu onu. o yüzden ona benzemediğimi söylemeleri hiç hoşuma gitmezdi.
yanına gittiğimde etrafımı sarardı üniformaları adamlar şakalar yaparlardı, kızlarla ilgili olurdu bu şakalar hep.
tıraş olmak için hiç sıra beklemezdim, içeri girdiğimiz an tıraş olan dahil herkes ayağa kalkardı. babam tek bir hareketiyle yerlerine oturmalarını sağlardı ve çıt çıkmazdı. yakışıklıydı sanki adım, herkesin bu şekilde seslenmesi içten içe güldürürdü beni.
sandalyeye konulan tahtayı hiç sevmezdim, büyümüştüm çünkü artık ona ne gerek vardı ki? üstelik bir de kucağına alıp oturturdu oraya beni babam. yüzüm bir anda asılırdı, bende o koltuğa yayılıp oturmak isterdim kıçımı ağrıtan o ser tahta yerine.
amerikan tıraşı her çocuğun favorisiydi. sanki tek bir saç şekli vardı hepimiz için. gözüm hep aynadan babamı izlerdi, hemen çıkmasını isterdim oradan çünkü asker abiler çok komiktiler, herşeyi biliyordular kızlarla ilgili ve babam oradayken bunları konuşamazdık. gazeteye hızlıca göz gezdiren babam yarım saat sonra döeceğini söyleyip çıktığı anda tüm o sessizlik gürültüyle gömülürdü. çok gülmemeye çalışırdım yoksa saçım yamuk kesilebilirdi. bambaşka bir dünyaydı burası. babamın herkesten güçlü olduğu, beni herkesin karşılık beklemeden sevdiği yapay bir dünyaydı ama keyifliydi. saçımın uzamasını heyecanla bekler, babamın yatmadan önce "yarın okuldan sonra gel de tıraş ol" demesiyle yatağımda gizlice sırıtırdım.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar