bugün

marie antoinette

hayat hikayesiyle zaman zaman parmak ısırtan, zaman zaman da yürek paralayan, günümüzde insanlar tarafından aslında kendisinin söylemedeği ''ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler'' sözüyle bilinen, asil ve güçlü prenses.evet pısırık kocasını aldatmıştır, sanata ve lüxe de çok düşkün olduğu herkes tarafından bilinir ama hiçbir zaman zalim olmamıştır bu kadın, saraydan dışarı adımını atamadığı için dış dünyadan bihaberdi, bu nedenle de halkın ne durumda olduğu hakkında kesin bir yargısı hiçbir zaman olamadı ama bu onun suçu değildi, saf fransız olmadığı için milliyetçilikleriyle nam salmış fransızların hışmına uğramış ve tarihe hiç de haketmediği şekilde yansımıştır, o ki, versay'ı yakmaya gelen yüzlerce öfkeli insanın karşısına çıkmaktan çekinmemiş ve onların önünde eğilmiştir, bu hususta daha fazla şey söylemek sanırım çok da manalı değil , sofia coppola'nın çekmiş olduğu filmi izlemek o'nu daha iyi anlamamıza neden olacaktır, bu muhteşem filmin dvd'sinde çok eleştirilen film müziklerinin açıklamasını da şahane bir şekilde yapıyor yönetmenimiz, karalamaya çalışanlara duyurulur.son olarak rivayet edilen bir olay vardır ki ona olan sevgimizi katlar; kraliçe idam edileceği alana gelirken yanlışlıkla cellatın ayağına basmıştır ve hemen ardından cellata mahcup bir şekilde gülümseyerek ''özür dilerim mösyö, istemeden oldu'' demiştir, bu sözlerin cellatla alay etmek için kullanıldığını düşünen yetkililer onu çırılçıplak soyarak, başını giyotin ile gövdesinden ayırıp bir müddet sergilemişlerdir.