bugün

ben bu yazıyı kendime yazdım

gecenin bir yarısında rüzgarın dövdüğü kaldırımlarda buldum kendimi. farkedişler ve pırıl pırıl bir derinlik sarhoşluğunun ardından anlam veremediğim bir şey beni sessizce kavradı. kızıl havalar ne de çabuk gelmişti, yapacak bir şey yoktu, özgürlüğün üzerine yürümekten başka. her saniye eriyordu kaldırımlar, arkamda bıraktığım geçmiş bile değildi. tatlı bir şimdi hissettim iliklerimde.
özgürdüm, jean paul' un dediği gibi, her şeyde özgürdüm ve yürüdükçe karanlığın üzerine, kalp çarpıntılarımda şimdiyi yaşıyordum derin ve sessiz. buruk yalnızlıkların ve yapmacık gülüşlerin ardında elbet fethedilmeyi bekleyen bir kale vardı, sessiz ordum yürüyordu üzerine.