bugün

vakit gazetesi nin ayıbı

vakit gazetesi'nin, diger kuruluslar gibi, hatadan kusurdan yoksun olmadiginin kanitidir.

vakit gazetesi'ni elimden geldigince okumaya calisiyorum. yapacagim yorum, okuma sonrasi olusan intiba ile ilgilidir. yaniliyor da olabilirim.

bu gazeteye, ''kati bir müslüman profili '' hâkim. yazarlarin bazilari iyi yazsa bile, yanlis tutumdan dolayi kaybetmektedirler. sadece, kendi gibi düsünenlerin yüregine su serpmektedirler.

örnegin; hasan karakaya'nin, ahmet hakan'a ''sidikli'' fatih altayli'ya ...(yazmaya terbiyem müsaade etmiyor.) demesi onu (her ne kadar ahmet hakan ve fatih altayli haksiz da olsa, bu tavir ve uslup, kanaatimce itici gelmektedir) direk olarak (belki de yazisinda cok hakli bir elesitiri yapacakken) haksiz duruma düsürmektedir.
örnekleri, cogaltmak mümkün.

bu arada, olan, köse yazilarinda yer alan / yer alabilecek derin bilgilere oluyor.
bu uygunsuz usluptan bagimsiz olarak gazeteyi okumaya devam etmek isteyenin direnci, belli bir noktadan sonra kirilmaktadir.

eminim ki, bu gazetede, yazilarina, fikirlerine deger verilecek degerli insanlar da vardir ama; gazetenin politikasi böyle olunca, diger kesim tarafindan ön yargisiz okunamiyorlar.

ha bir de, vakit gazetesi okuyan önemli bir kesim, gazetenin sert ve bazen de abartili daha dogrusu, marjinal yayin yaptigini kabul etmekteler ama; en azindan, bu yayin politikasini benimsemeseler de desarj olduklarini söylemekteler.

bu düsüncelerim, ''cumhuriyet gazetesi'' icin de gecerlidir.