zamanın ötesinde çalışmalar yapmış, türk sinemasının en büyük yönetmenlerinden birisidir. piyasanın klişelerine saplanmamış farklılıklar sunmuştur.
4 filmini izledim yakın zamanda.
kuyu'nun kuran'dan alıntı yaparak başlaması, zorla güzellik olmaz öngörüsü ve tutku-sevgi üzerine çıkarımlar yapması gene vurucu finali ve nil göncü 'nün kısa bir süre sonra hayatını kaybetmesi ; acı hayat'ta ev bulma arayışı içinde istanbul 'un bakir hallerine evsahipliği yaptığımız realist sahne ve burjuva yaşantının yansıtıldığı karelerdeki inandırıcılık ( bir çek karalanıp durması gibi); susuz yaz'da erol taş 'ın öldükten sonra suyun içinde sürüklendiği sahne ve erol taş'ı ziyadesiyle kötü adam rolüne hazırlaması, sevmek zamanı 'ndaki surete aşık olma olgusu ben sana değil senin resmine aşığım yaklaşımıyla kayığın içinde gelinlikle son bulan marjinal sahne akla ilk gelenler...
ilklerin yönetmenidir anlayacağınız. ömer lütfi akad 'la beraber en mühim iki yönetmenimizden birisi olduğunu düşünüyorum.