bugün

cahil profesor

ısrarla kuran'a ayet sokmaya çalışıp, sokmaya çalıştığı ayetlerin bilime aykırı olduğunu ve dolayısıyla kuran'ın insan sözü olduğunu iddia eden yazar.

kamer suresinde ayın ortadan ikiye bölündüğünün yazılı olduğunu iddia ediyor.

bakalım kamer suresine hemen var mı böyle bir iddia;

eğer varsa cehaletimi kabul edip kendisinden özür dilemekten ve evimdeki kuran'ı söz verdiğim gibi yırtmaktan gocunmam.

kamer suresi;

1 - Kıyamet saati yaklaştı, Ay yarıldı.

2 - Bir mucize görseler hemen yüz çevirirler ve "süregelen bir büyüdür" derler.

3 - Yalanladılar, nefislerinin arzularına uydular. Halbuki her iş yerini bulacaktır.

4 - Andolsun ki onlara (kötülükten) vazgeçirecek nice önemli haberler gelmiştir.

5 - Bunlar üstün bir hikmettir fakat uyarılar fayda vermiyor.

6 - Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çağırıcı, görülmedik müthiş bir şeye çağırır.

7 - Gözleri düşkün düşkün (zelil ve hakir) kabirlerinden çıkarlar, sanki yayılan çekirgeler gibidirler.

8 - O çağırana koşarak, kâfirler: "Bu çetin bir gündür." derler.

9 - Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamıştı. Kulumuzu yalanladılar ve: "Cinlenmiştir." dediler. Ve (Nuh davetten vazgeçmeye) zorlandı.

10 - Bunun üzerine Rabbine: "Ben yenik düştüm, bana yardım et!" diyerek yalvardı.

11 - Biz de boşalan bir su ile göğün kapılarını açtık.

12 - Yeri de kaynaklar halinde fışkırttık, derken sular takdir edilmiş bir iş için birleşti.

13 - Nuh'u da tahtalardan yapılmış, çivilerle (çakılmış gemi) üzerinde taşıdık.

14 - Nankörlük edilen (kulumuz)e bir mükafat olmak üzere (gemi), gözlerimizin önünde akıp gidiyordu.

15 - Bunu bir ibret olarak bıraktık, ibret alan yok mudur?

16 - Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (görsünler)

17 - Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

18 - Âd (kavmi) da yalanladı, azabım ve uyarılarım nasıl oldu?

19 - Biz onların üstüne, uğursuzluğu devam eden bir günde dondurucu bir rüzgar gönderdik.

20 - (O rüzgar) insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu.

21 - Nasılmış benim azabım ve uyarım?

22 - Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

23 - Semûd da o uyarıları yalanladılar.

24 - "Bizden bir insana mı uyacağız? O takdirde biz apaçık bir sapıklık ve çılgınlık içine düşmüş oluruz." dediler.

25 - "Zikir, aramızdan ona mı bırakıldı? Hayır o, yalancı, küstahın biridir" (dediler).

26 - Yarın onlar, yalancı, küstahın kim olduğunu bilecekler.

27 - Biz onlara, kendilerini imtihan etmek için dişi deveyi göndereceğiz. Onun için sen onları gözet ve sabırlı ol.

28 - Onlara suyun aralarında paylaştırılacağını haber ver; her içene düşen miktar, hazır kılınmıştır.

29 - Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar. O da (bıçağı) çekerek (deveyi) kesti.

30 - Ama azabım ve uyarılarım nasıl oldu.

31 - Biz onların üzerine tek sayha (korkunç bir ses) gönderdik; ağılcının topladığı çalı çırpı kırıntıları gibi kırılıp dökülüverdiler.

32 - Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

33 - Lût kavmi de uyarıları yalanladı.

34 - Biz de onların üzerlerine (taşlar savuran) bir fırtına gönderdik. Yalnız Lût ailesini seher vakti kurtardık,

35 - Katımızdan bir nimet olarak. Biz şükredeni böyle mükafatlandırırız.

36 - (Lût), onları bizim yakalamamıza karşı uyarmıştı. Fakat ikazlara karşı kuşku duydular,

37 - Onun konuklarından murad almaya kalkıştılar. Biz de gözlerini siliverdik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" (dedik).

38 - Sabah erken, onları kararlı bir azab yakaladı.

39 - "Azabımı ve uyarılarımı tadın!" (dedik).

40 - Andolsun biz Kur'ân'ı öğüt almak için kolaylaştırdık. Öğüt alan yok mudur?

41 - Şüphesiz Firavun ailesine de uyarıcı peygamberler geldi.

42 - Lakin onlar bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları çok kuvvetli ve kudretli bir yakalayışla yakaladık. Bu kıssalardan hisseye gelince;

43 - Şimdi sizin kâfirleriniz, onlardan hayırlı mı? Yoksa kitaplarda sizin için bir beraet mi var?

44 - Yoksa "Biz birbirimize yardım eden bir topluluğuz." mu diyorlar?

45 - Her halde o topluluk bozulacak ve geriye dönüp kaçacaklardır.

46 - Bilakis kıyamet onlara vaad edilen asıl saattir. Saat cidden çok feci ve acıdır.

47 - Muhakkak ki suçlular sapıklık ve çılgınlık içindedirler.

48 - O gün yüzleri üstü ateşte sürüklenecekler, "Cehennemin dokunuşunu tadın!" (denilecek).

49 - Haberiniz olsun ki, biz her şeyi bir kadere göre yarattık.

50 - Buyruğumuz yalnız bir tekdir, göz açıp yumma gibidir.

51 - Andolsun biz, sizin benzerlerinizi hep helak ettik. Öğüt alan yok mudur?

52 - işledikleri her şey, kitaplarda mevcuttur.

53 - Küçük, büyük hepsi satır satır yazılmıştır.

54 - Takva sahipleri cennetlerde, nur içindedirler.

55 - Güçlü padişahın huzurunda doğruluk koltuklarındadırlar.

görüldüğü gibi kamer suresinde ayın yarılması hadisesi sadece ilk ayette geçer.

"Kıyamet saati yaklaştı, Ay yarıldı."

yarılma yani kelimenin orjinal haliyle "şakka" kelimesinin anlamı üzerine yapılan çalışmalar ve açıklamalar bir tarafa burada herhangi bir orta öğretim öğrencisinin de anlayacağı şekilde ayın yarılması ile kıyametin yaklaşması arasında doğrudan bir ilişki vardır.

arapça orjinal metnin latince harfleri ile yazımı şu şekildedir;

"ikterebetis sâatu ven şakkal kamer"

burada;

ikterebeti: yakınlaştı

saatu: saat (zaten belli)

kamer: ay (bulmaca çözen herkes bilir zaten)

şakka: yarılmak

ali fikri yavuz gibi dangalakların bu ayeti;

"Kıyamet yaklaştı, kamer (ay ikiye) bölündü. (Kâfirlerin, Hz. Peygamberden bir mucize istemeleri üzerine ayın ikiye bölünme hadisesi olmuştur.)"

şeklinde tercüme etmesine kanıp da kuran'la bilimin çeliştiğini iddia etmek açıkcası biraz saflık, biraz da cehalettir.

en azından merak eder insan, diğer tercümelere bakar.

4 kelimeden oluşan ve içerisinde peygamerin ismi geçmeyen bir ayetten yola çıkarak akla hayale sığmayacak şekilde "peygamber efendimiz şehadet parmağı ile ayı ortadan ikiye bölmüştür" safsatasını ortaya atanlara inanmak, hatta bazı geri zekalıların bu safsatalara inanıp ayeti çarpıtması acıdır.

burada suçun büyük kısmı, araştırmadan, sorgulamadan uzak bireyler yetiştiren eğitim siteminde, öğretim sisteminde, aile yetiştirme tarzında olsa da yine de insanların da her şeye kanmaları, meraklı olmamaları da saflıktır.

buradan yola çıkarak;

iddilarınızın kaynağının yanlış olduğunu, en azından yeni iddialar bulurken benzer hatalara düşmemeniz gerektiğini, ayrıca yeni iddialarınızı ortaya atmadan önce farklı kaynaklardan teyit etmenizi öneririm.

zaman zaman cehalet mutluluk olsa da çoğu zaman üzücüdür.

bu tartışma benim adıma da bitmiştir çünkü iddiaların bir dayanağı olmadığı gibi ısrarla dile getirmenin açıklanabilir bir tarafı yoktur.

son olarak değinmeden geçemeyeceğim bir konu da;

gılgamış destanı'ndaki göğün genişlemesi hadisesi.

burada göğün genişlediğinin söylendiğini iddia etmek ömer çelakıl'ın televizyonun ve ampulün icadının, arının ve filin kromozom sayılarının, atom bombasının atılacağı tarihin vs. kuran'da yazdığını iddia etmekle aynıdır.

hadi çok çok zorlayarak evrenin genişlediğini anladık diyelim. peki yerin genişlediği iddiası nolacak?

yerde mi sürekli genişlemektedir?

oysa kuran'da açıkca yazar, iddia edildiği gibi yoruma gerek duyulmaksızın.

evrenin genişlemesinden kastın canlı nüfusunun artması olduğunu iddia etmek için en iyi ihtimalle uyuşturucu bağımlısı olmak gerekir.

ayrıca kuran bu iddiayı ortaya attığı zaman bırakın evreni, insanoğlu henüz dünyayı tanımıyor, düz olduğunu sanıyordu.

dünyanın yuvarlak olduğu bile iddiadan 1000 yıl sonra ortaya atılmışken (ispat demiyorum bak,iddia) tutup bunun daha önceden bilindiğini iddia etmek komiktir.

ya her şeyin zıttıyla beraber yaratıldığı,

evrenin sonunun yani kıyametin bir geri dönüş yani bugün big cruch denen teori ile yaşanacağı.

hatırlatmalıyım ki big crunch 1922 yılında ortaya atılmıştır ve evrenin sonuyla ilgili 2 teoriden biridir. diğeri ise big chill.

kuran'la bilim çelişecekse işte böyle çelişir. günün birinde evrenin sonunun big crunch'la değil de big chill ile olacağı ispat edilir, o zaman deriz ki kuran yanlış bir iddia da bulunmuştur dolayısıyla hatasız olduğunu belirttiği allah'ın bir sözü olamaz ve atarız çöpe.

burada allah'a inanlar için geçerli teori big crunch'tur çünkü kuran'da böyle yazmaktadır.

açık bilgilerden bahsediyoruz burada.

öyle zorlama sözlerden değil.

yani kuran sadece evrenin genişlemesinden değil aynı zamanda sonunu getirecek teoriden de bahseder.

ha bundan bahsederken;

"Evren'in genişlemesi, kütle çekimi etkisiyle giderek yavaşlayarak, Evren'in genişleme hızı ve Evren'deki toplam kütle miktarına göre belirli bir gelecekte duracak ve daha sonra da içine çökmeye başlayarak başlangıç anındakine benzer bir tekilliğe dönecektir."

demez de;

"O gün evreni, kitabın sayfalarını katlar gibi düreriz. Ve onu yaratılışa ilk başladığımız duruma iade ederiz. Bu, üzerimizdeki bir vaattir. Elbette, gerçekleştireceğiz."

enbiya 104

der.

zorlamalarla eğip bükmeye gerek yok. onu yaratılışta ilk başladığımız duruma getiririz= big crunch