bugün
- yazarların evlenmek istedikleri dizi karakterleri9
- rusyaya gidince kızlar etrafımda pervane olacak9
- eloande'ye zengin koca bulmak8
- aşık olmak12
- mimarlığı bırakmak13
- flörtü eleme sebepleri12
- erkeklerin iğrenç özellikleri22
- öğretmen maaşları18
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj19
- keki kabarmayan sözlük kızı30
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat12
- sözlükteki kızlar mı dışardaki kızlar mı10
- görüldü bile atmayan insan tipi17
- deniz gezmiş25
- 1 85 boyunda zeki esprili yakışıklı kültürlü erkek20
- fenerbahçe neden şampiyon olamıyor17
- eloande14
- ali koç'un jose mourinho ile anlaşması19
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek32
- allah yerine hızır'dan yardım istemek13
- fener olmasa galatasaraylılar kimle dalga geçecek9
- anın görüntüsü10
- galatasaray16
- 6 mayıs 2024 konyaspor fenerbahçe maçı30
- bik bik'in 18 saat 30 dakikadır sözlüğe girmemesi12
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay15
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- hayatta kalmak için cebinde köpek maması taşı9
- düşün ki o bunu okuyor13
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni17
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks13
- icardi'nin burnuna kafa atacak olmam13
- en yaşlı özelliğiniz10
- durduk yere tribe giren erkek17
- iğrenç bir his tarif et16
- allah ile tanrının farkı var mı9
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı19
- icardi19058
- bir türlü ısınmayan ayaklar11
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek23
- sözlük kızlarının saç rengi9
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği8
Bugün sevgili bir dostumla buluştum. Akşam iniyordu yavaş yavaş. Ve aslında herkes kendi yoluna gidiyordu... Öyle çok şey vardı ki konuşulacak... Ama ikimizde biliyoruz ki, bu konuşmalar bizi "gidilmesi gereken" yollardan uzaklaştırır. ikimizde biliyoruz ki, her düşündüğümüz kendi içimize "şer çiçekleri" ekmek, kendi kendimize dikenler saplamak, kalbimizi kırılmış bir tırnak ile çizmek demek.
Belki ikimiz de rahat nefes alıyor olsak, daha az yanar canımız ama bu dostlarla biz - neredeyse - hiç aynı anda iyi olamayız.
Teselli etmek isteriz birbirimizi, çektiğimizi biz biliriz çünkü. Ötekinin halinden anlarız. Ama yapamayız, yapılmaz çünkü. Tarifine gerek olmaz, gözümüzden anlarız. Bi vakit bize batan dikenlerdir şimdi onun etine dalan, bi vakit onun çektiği aşk acısını, biz de çekmişizdir illa.
bizim korkulu rüyalarımız kılık değiştirip ondan devrolmuştur uykularımıza...
insanları az görmenin değil, az zamanda büyük hikayeler paylaşmanın gizli ortaklığı vardır bu tasalarda. Yaşamayan bilmez, anlamaz.
Bir cümleyle yüzünün ne kadar aydınlandığını, gözlerinde nasıl ışık yandığını; aynı ışıkla aydınlanıp, karanlığında kaybolanlar anlar ancak.
Biz biliriz birbirimizi. Bazı şeyleri açık açık söylemesek de, biliriz. Anlarız, üzülürüz. Anlarız, seviniriz.
Boğazımıza bir yumru oturur sonra, gidenleri düşünürüz. Geriye gelmeyenleri, gelince bıraktıklarını hatırladıkları gibi bulamayanları... Sonra, başka bir arkadaşın bir sözü gelirdi aklımıza, "gidenlerin mutlaka geri geldiği" ile ilgili olan... Hani özlemle kavuşmayı, iki kelam etmeyi beklediğimiz dost A.'nın kelimeleriyle düşünürüz. Geri gelenlerin, bıraktıklarını bulmadıklarını... Aslında gidenlerin iyi ki gittiğini...
Sonra, bir yükü daha sırtından indirmek isteyen dostumuza bakarız. içimizde bir hüzün kabarır. Uzakta da olsa, tasalarımızın devri daiminin sürdüğünü hissederiz. Ama elden bir şey gelmez.
Çünkü hayat tuhaftır, vapurlar falan... Öyledir işte.
Gittiğinden iyi gel dostum, çünkü daha çok şaraplar içilmeli, daha çok bir yanımız buruk gülümsemeliyiz biz. Çünkü hayat garip, vapurlar, martılar... Çünkü biz hep bize benzeriz. Çünkü bizi en iyi biz dinleriz...
Gittiğinden aydınlık gel dostum, çünkü sendeki aydınlık bana yansır. içimde "biz"im de bir gün herkes gibi olacağına dair bir umut büyür... Herkes gibi.
Ama sen gittiğin gibi gel, herkes gibi değil. Çünkü bize biz lazımız. Çünkü 2 ile 2'yi çarpıp 5'i halının altında bir biz ararız. Hayat tuhaf hocam, vapurlar falan...
Sen çabuk gel. Belli mi olur, belki martılara simit atarız.
-Laysamina-
Belki ikimiz de rahat nefes alıyor olsak, daha az yanar canımız ama bu dostlarla biz - neredeyse - hiç aynı anda iyi olamayız.
Teselli etmek isteriz birbirimizi, çektiğimizi biz biliriz çünkü. Ötekinin halinden anlarız. Ama yapamayız, yapılmaz çünkü. Tarifine gerek olmaz, gözümüzden anlarız. Bi vakit bize batan dikenlerdir şimdi onun etine dalan, bi vakit onun çektiği aşk acısını, biz de çekmişizdir illa.
bizim korkulu rüyalarımız kılık değiştirip ondan devrolmuştur uykularımıza...
insanları az görmenin değil, az zamanda büyük hikayeler paylaşmanın gizli ortaklığı vardır bu tasalarda. Yaşamayan bilmez, anlamaz.
Bir cümleyle yüzünün ne kadar aydınlandığını, gözlerinde nasıl ışık yandığını; aynı ışıkla aydınlanıp, karanlığında kaybolanlar anlar ancak.
Biz biliriz birbirimizi. Bazı şeyleri açık açık söylemesek de, biliriz. Anlarız, üzülürüz. Anlarız, seviniriz.
Boğazımıza bir yumru oturur sonra, gidenleri düşünürüz. Geriye gelmeyenleri, gelince bıraktıklarını hatırladıkları gibi bulamayanları... Sonra, başka bir arkadaşın bir sözü gelirdi aklımıza, "gidenlerin mutlaka geri geldiği" ile ilgili olan... Hani özlemle kavuşmayı, iki kelam etmeyi beklediğimiz dost A.'nın kelimeleriyle düşünürüz. Geri gelenlerin, bıraktıklarını bulmadıklarını... Aslında gidenlerin iyi ki gittiğini...
Sonra, bir yükü daha sırtından indirmek isteyen dostumuza bakarız. içimizde bir hüzün kabarır. Uzakta da olsa, tasalarımızın devri daiminin sürdüğünü hissederiz. Ama elden bir şey gelmez.
Çünkü hayat tuhaftır, vapurlar falan... Öyledir işte.
Gittiğinden iyi gel dostum, çünkü daha çok şaraplar içilmeli, daha çok bir yanımız buruk gülümsemeliyiz biz. Çünkü hayat garip, vapurlar, martılar... Çünkü biz hep bize benzeriz. Çünkü bizi en iyi biz dinleriz...
Gittiğinden aydınlık gel dostum, çünkü sendeki aydınlık bana yansır. içimde "biz"im de bir gün herkes gibi olacağına dair bir umut büyür... Herkes gibi.
Ama sen gittiğin gibi gel, herkes gibi değil. Çünkü bize biz lazımız. Çünkü 2 ile 2'yi çarpıp 5'i halının altında bir biz ararız. Hayat tuhaf hocam, vapurlar falan...
Sen çabuk gel. Belli mi olur, belki martılara simit atarız.
-Laysamina-
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar