bugün

gözetleme kulesi

öncelikle sanatsal, festival* filmi izlemeyi sevenlerin kaçırmaması gereken bir film.

--ağır spoiler--
filmin başında karakterlerimizi yavaş yavaş tanıyoruz. ikisi de farklı travmalar yaşamış ve acıları ile yaşamaya çalışan insanlar.
nihat(olgun şimşek) eşi ve çocuğunu, kendi yaptığı trafik kazasında kaybetmiştir. * yalnız kalmayı, acılarını tek başına yaşamak için delikgöl adlı gözetleme kulesinde çalışmaya başlamıştır. aslında yaptığının cezası olarak görmektedir. telsiz konuşmalarında herşey normal dese de, nihat'ın hayatı anormaldir.
seher(nilay erdönmez) ise edebiyat bölümü okuyan üniversite öğrencisidir. ailesinin maddi durumu iyi olmadığı için dayısının yanında kalarak üniversite hayatını sürdürür fakat seher dayısının tecavüzüne maruz kalır ve hamile kalır. bundan sonra seher'in hayatı değişmektedir. oradan kaçar ve gene dayısının torpiliyle yerel bir ulaşım firmasında hosteslik yapmaya başlar. hamilelik hosteslik yapmasını zorlaştırır, sonrasında firmanın lokantasında çalışır, hemen tek göz odada hayatını sürdürmeye çalışır.
nihat ve seher'in yolları ilk olarak filmin başında aynı otobüste kesişmektedir. sonrasında ise seher'in çalıştığı lokantada. seher kimselere çaktırmadan ve çok zor şartlar altında bebeğini tek başına doğurur ve hemen yakınlarda bir yere bırakıp kaçar. nereye gittiğini kendisi bile bilmezken nihat ona yardımcı olur. sonrasında kendi yaşadığı acıyı seher de yaşamasın diye bebeği seher'in bıraktığı yerden alır ve gözetleme kulesine getirir.
birbirlerinin hikayesini bilmeyen iki insanın gözetleme kulesindeki yaşamlarını anlatıyor. nihat kendi acılarını dindirmek için onlara yardımcı olmaya çalışırken, seher ise acısından kaçmaya çalışıyor. yönetmen filmin sonunu da bize bırakıyor.

genel olarak izlemesi keyifli, merak uyandıran ve toplum içinde yaşanılan olayları işleyen güzel bir film. olgun şimşek nihat'ın acısını sanki kendi yaşamış gibi oynamıştır. helal olsun. nilay erdönmez de şahane bir oyunculuk ortaya koymuştur. ki zaten bu da ödüllendirilmiştir.
filmin gerçekliğinden bahsediyorum ama seher'in tek başına doğum yapabilmesi çok gerçekçi gelmedi bana. doğum yaptıktan sonra, hemen hareket etmesi, bebeği bırakması kısmı biraz garip geldi. ayrıca bebeği kimsenin görmemesi de biraz garipti ama filmde o kısmını açıklıyorlardı. nilay erdönmez bu film için 10 kg almış. hamilelik kısımları bu yüzden gayet gerçekçi olmuş.

bunların dışında gerçekten izlenilesi bir film olmuş. dokunduğu noktalar her gün yaşanan ama kimsenin konuşamadığı şeyler belki de! ellerine sağlık pelin esmer
--ağır spoiler--