bugün

sanayi devrimi

mezopotamyanın, çin ve hindistanın, eski mısırın ve anadolunun becerdiği tarım devrimini, kuzey avrupanın binlerce yıl sonra becerebildiği açıktır.
1900lerde londranın nüfusu 5 milyondur. kraliçe victoryanın tahta geçtiği 1838 de ise şehrin nüfusu 1 milyondur. ve bu 1 milyon bile büyük bir patlama ve korkunç bir gelişme olarak nitelenmektedir. o zaman ki ingiliterenin şehirleşmesi büyük bir problem yaratmıştır. 18. yüzyılda ingilterenin tarımı o adanın insanlarını beslemeye yetmiyordu !
bu durum karşısında ingiliterenin dere beyleri tekstil ile sanayileşme arayışına girdiler. bunun içinde hammedeleri köylüden zorla aldılar. bunun neticesinde ise köyden şehre göç başladı ki şehre gelen köylüler için bu durum büyük bir sorundu, tabi şehir hayatına alışmış insanlar içinde. bu durum şehir nüfuslarını bir kaç on yılda şehir nüfusları beşe altıya katladı.
tabi bu durum ahlak çöküntüsü ve insan istismarını artırdı ki bunun örnekleri halen devam etmekte olup başlangıcı sanayi devrimidir zaten. eşitsizlik her alanda baş göstermeye başlamıştır. pislik ve hastalık nirvanaya ulaşmıştı. çocuk işçi sayısı korkunç boyutlardaydı.
bu gibi sosyal trajedilerin hayat bulmasıyla işçi hareketleri başlamıştır.

osmanlı da sanayi devriminin getirdiği bu yıkıcılığı gören düşünürler, ülke topraklarına bu sistemin gelmesi ile oluşacak yıkımı düşünmeye başlamışlardır. hatta osmanlının sanayi atılımına geç kalması yada ürkmesi birazda buna bağlanmalıdır. ki öyledir de.
on dokuzuncu yüzyılda bir den bire büyüyen şehirler dünyayı sardılar. beş milyonluk londranın yanında üç milyonluk newyork ortaya çıkmıştır. orta avrupa ve amerika kozmopolitleri sanayi devrimi ile başlamıştı.
peki istanbulda durum neydi derseniz istanbulda nüfus o dönem 950 bin civarlarındaydı, ve osmanlı parçalanıyor can çekişiyordu.

toparlarsak : önümüzde ve arkamızda çok ciddi bir sorun var, sanayi devrimi ile başlayan kozmopolit tahribat ve kazanç hırsı.
http://haber.sol.org.tr/d...ara-aciliyor-haberi-69654