bugün

ya tanrı varsa

hz.ali ile bir müşriğin arasındaki muhabbetten çıkan cevaptır. bu cevap esasen makul açıklamaların, örneklemlerin bittiği noktada söylenmiştir. muhabbetin en son raddesinde bunun sorulması mantıksız değildir ancak ''eleştirel bakış açısı'''nın makul sınırlarını bilen, vicdan ve akıl olgusunu dengeli biçimde kullanabilen bir ateiste bu söylenmemelidir. çünkü tartışmanın başlangıcında bu söylendiğinde size ilmi cevaplar verme ihtiyacı hissetmeyecektir. çünkü başlangıçta bu noktayı koyarak cümleye başladığınızda ilmi bir terminoloji kullanmamış olacaksınızdır ona göre.

inanıp inanmamak, loto oynamak gibi değildir, ihtimaller üzerine kurulan inançlar bir gün çökmeye mahkumdur, ancak bu söz yukarıda da açıklaması yapıldığı gibi islam'ın özünden ya da genel mantığından çıkmış bir önerme değildir.spontane gelişmiş bir durum sonucunda verilmiş bir cevaptır. bazen vereceğiniz cevapları kendi seviyenize göre değil, karşınızdakinin anlayışına ya da üslubunu göre verirsiniz, işte hz. ali (r.a.) bunu yapmıştır bu cevabı vermekle. ateist arkadaşlarımızın bu cevabı, islam'ın inanç konusundaki temel mantığı olarak sunmalarının anlamı yoktur ve manidardır.eşeği sağlam kazıya bağlamak mantığıyla allah'a inanma eğiliminde olan helvadan buda yapıp önce tapmalı sonra yemelidir çünkü bu şekildeki davranışı, belki allah varsa yırtarım düşüncesinden daha mantıklıdır.

allah'a samimiyetle inanmanın ölçüsü kumarbaz olmamaktır, çünkü ya tutarsa ve ya ya allah varsa mantığı sakat bir mantıktır. hadi hayat bir kumar olsun -ki bu lafı hiç sevmem- kumarın temel mantığı nedir, oyanayan değil, her zaman oynatan kazanır, yani allah tüm hükümranlığı ile hakikat noktasında, vicdan noktasında, akıl ve mantık silsileleri noktasında varlığı ile her daim makuldür. o'nun varlığı bu sebeblerle çelişmez, üzerine bu sebebler allah'ın varlığını her anlamda destekler. bu durumu cem yılmaz'ın totem hikayesine çevirmenin mantığı yoktur.

(bkz: hocam totem yok)
(bkz: çaktırma sıçtık)