bugün

ben bu yazıyı sana yazdım

bu başlığa uzun bir süre daha gelmeyeceğimi sanıyordum. gelmek icap etti.

buraya yazıyorum, çünkü bir daha seninle konuşmayacağım veya derdimi anlatmayacağım. burdan oku, geç. bana gelme.

görüyorum ki ben senin için hep bir ara durak oldum. bir mola yeri. kimse yokken hayatında, bana gelip yaranıyorsun. sürekli görmeyi beklediğin o ilgiyi benden almak istiyorsun. sonra direk elinin erdiği yerde biri çıktı mı hoop satılsın. ne bir mesaj, ne bir yanıt, ne bir hal hatır. böyle mi yapıyoruz, ha? gerçekten ilk bir iki seferde affedebilirim, ama artık bu bence fazla oldu. artık bana güvenip mi geziniyorsun böyle, kendi tabirinle, kucaktan kucağa bilmiyorum ama beni unut artık. en nefret ettiğim insan türüne dönüştün. yaşadıklarımızı unut, söylenenleri unut, beni unut. çünkü artık bitti. seni hayatımda istemiyorum artık. benimle oyalanmana izin vermeyeceğim. tıpçılarınla gezer tozar, yatar kalkarsın. bir daha benimle temasa geçme. senden nefret etmeye başladım...

senin lakabın prensesti. sen şu halinle bir prensesin tırnağı bile olamazsın. tıpkı benim bir şövalye olmadığım ve olmayacağım gibi.

cehennemde görüşürüz.