Cem Karaca, Almanya'da kaldığı dönemde de müzikten uzak kalmaz. ikisi Türkçe, biri Almanca olmak üzere üç albüme imza atar. Özellikle orada kurduğu Fehiman Uğurdemir'li Die Kanaken adlı grubuyla yaptığı Almanca plak ilgi görür.
1987'de Türkiye'ye döner Cem Karaca. Dönüşü büyük fırtınalar koparır. Onu affetmesi için dönemin başbakanı Turgut Özal'ın elini öptüğü, hatta yalvardığı söylenir. Sol camia tarafından tepkiyle karşılanır bu. Cem Karaca için "dönek" yakıştırması yapılır. Karaca başta bunlara aldırış etmez. Ancak daha sonra bu eleştirilere bir şarkıyla cevap verir: "Ben döneksem döndüm diye memleketime / Döndüm baba, döndüm işte, oh be!" (9)
Cem Karaca Türkiye'ye döndüğü tarihlerde "Merhaba Gençler ve Her Zaman Genç Kalanlar" adlı albümünü çıkartır. Albümde, Almanya'da Die Kanaken'le yaptığı şarkıların Türkçe versiyonları ve birkaç yeni şarkı vardır. Bunlar arasında, Nazım Hikmet'in dizelerinden müziklenen "Ceviz Ağacı" özellikle ilgi görür. 1988'de, uzun yıllar sonra Türkiye'de ilk konserini verir Cem Karaca. Ankara Atatürk Spor Salonu'ndaki konseri Turgut Özal da izler. Bu, "bir başbakanın izlediği ilk rock konseri" olarak tarihe geçer.
1. Apaşlar, Cem Karaca'nın müzik dünyasında ilk grubu değil. Öncesinde birlikte çalışmalar yaptığı dört topluluk var: Karakediler, Dinamitler, Jaguarlar ve Gökçen Kaynatan Orkestrası. Ancak sanatçının kendini "bulduğu" ya da en azından "başladığı" grup Apaşlar. iki ayrı noktadan gelip Altın Mikrofon'da buluşmuş Cem Karaca ve Apaşlar. Yerimiz dar; bu konu hakkında daha ayrıntılı bilgi almak isteyenler, artık çoktan sahafiye olmuş Müzük dergisinin 3, 4 ve 5-6 no'lu sayılarındaki "Türkiye'de Pop Müziğin Tarihi" yazılarıma bakabilirler.
2. Emrah, Cem Karaca'nın ilk "resmi" plağı. Ancak Hey dergisi'nde yayınlanan iki yazıda bir başka ilk 45'likten söz ediliyor: "Let's Go / I Feel Good". Ben bu plağa hiç rastlamadım; rastlayanı da görmedim. Bu yüzden Cem Karaca diskografisini Emrah'la başlatıyorum.
3. Hey, 16 Nisan 1975
4. Bu bilgi o dönemde yayınlanan hemen bütün dergi ve gazetelerde var; ancak plağın çıktığına dair bir bilgiye ya da somut bir kanıta rastlamadım. Muhtemel olarak gerçekleşememiş bir proje olarak kaldı bu.
10. Cem Karaca'nın '80 sonrası tarihi elbette bu kadar kuru geçiştirilemez. Ancak bu, bir dizi yazının bile konusu olabilecek denli uzun. Zaman gazetesi'nde yayınlanan meşhur söyleşiler, Cem Karaca'nın islami ve görece daha milliyetçi bir çizgiye kayıyor olması göz ardı edilmeyecek şeyler. Ama dedik ya, kısaca ve "bilinmeyen" Cem Karaca tarihini anlatmayı hedefledik bu yazıda. Belki çok kısa, çok kuru oldu ama ileride daha ayrıntılı incelemeler elbette yayınlanacaktır. Bu arada, Cem Karaca'nın eski şarkılarından oluşan ve bir bir piyasaya sürülen "yeni" albümler var: "The Best of Cem Karaca" başlığını taşıyan bu dizi albümler, Yavuz Asöcal şirketine ait eski kayıtlardan derlenmiş. Birbiriyle ilgisiz dönemlerden oldukça karışık yapılmış derlemeler bunlar. Cem Karaca'yı tam olarak yansıttığı da söylenemez. Son olarak, bu yazıyı, bana Cem Karaca'yı tanıtan, iflah olmaz Cem Karaca hayranı "dost" Özcan Yapıcılar'a armağan etmek istiyorum.