bugün

nefret söylemi

kuşkusuz ki bir konu, fikir, din, ideoloji, olay v.b. olgularda muhakkak ki karşıt görüşleri içerisinde barındırır. kimisi bu olguları kendisine tez olarak alır, kimiside bu olgulardan anti-tez çıkarır. insanlık tarihi boyunca medeniyet, bu karşıtlık içerisinde çözümlenerek ilerlemiştir.
bugün yaşadığımız medeniyet değerleri var ise bunda en büyük payıda karşıt söylemidir. karşıt söylemler ne kadar doğru kullanılırsa insanlıkta o kadar ilerleyecektir ve ilerlemiştirde. gel zaman git zaman bu karşıtlık bir nefret söylemi (önyargılar, ırkçılık, yabancı korkusu/düşmanlığı, tarafgirlik, ayrımcılık, cinsiyetçilik ve homofobi)şeklini almaya başlamıştır.
buna kesin bir şekilde dur demenin yolları bulunmalıdır. bu kesin bir şekilde dil kullanımıyla başlanmalıdır. saygı sınırlarını aşan bir usluba dökerek rencide edici, aşağılayıcı bir dil kullanmak elbetteki anti-demokratik süreci doğuracaktır.
insanlık elbet ki eleştirel dilden nefret söylemine geçişte olduğu gibi nefret söyleminden karşıt düşünce uslubuna geçişte de profesyonelce süreç izleyecektir.