bugün

çocukken ansiklopedi okumak

ufuk açıcı ve bir o kadar da abi/kardeş arasında çeşitli yarışmalara sebebiyet veren bilgi etkinliği.

kendimi ansiklopedi okuma kültürünü görmüş nesillerden sayıyorum. o zamanlar türkiye'de net çılgınlığı yaygın değil. sen hesap et, ekşi sözlük, vikipedi bile yok. ondan da eski bunlar. neyse, ben ansiklopedi okumayı seven bir çocuktum. deliler gibi kurcalardım, ne var ne yok. abim ticaret lisesine gidiyordu o zamanlar. ders kitapları hem ciltli, hem de üzerinde jelatin geçirilmişti. o dönemler bunlar popüler şeylerdi sanırsam, ben öyle hatırlıyorum. belki de sadece abime has bir manyaklıktır bilmiyorum.

1987 yılı basımı ansiklopedi serisi vardı evimizde. sscb, doğu almanya, yugoslavya bilmem ne bela ülkeler tarihin tozlu geçmişine karışmadan önce bilgileri vardı. son anda basılmış ama hala o haliyle o bilgileri bulundurması beni mutlu ediyor. ben o zamanlar hemen hemen bütün ülkelerin dillerini, dinlerini, nüfus dağılımlarını, nerede bulunduklarını okuyordum hep. bayraklarına bakıyordum. ödevlerimi bile ansiklopedi karıştırarak yapıyordum, kaynak yapıyordum kendime onları.

abimle sebebini bilmediğim türlü manyaklıklar yapıyorduk o dönemler. önünde ansiklopediler, açıyor okumadığım, bilmediğim yerlerden soruyordu. hinlikle gülüyordu bir de bunun üzerine. aslında keyif alıyorduk. sırayla soruyorduk, daha doğrusu ben abime 'hadi yeaaa, oynayalım işte, sen sor, tamam ben sormam !!!' gibi türlü deliliklerle yakasına yapışıyordum. sağolsun, beni hiç kırmadı. (bkz: abi olmak) 'zaire'de hangi dil konuşuluyor, daha doğrusu sen önce zaire nerededir bana onu söyle?!, sscb'de kaç ülke vardı, bayrağı hangi renk, hangi dili konuşuyor onlar?!, brezilya hangi kıtada?, lübnan'da hıristiyanlar yaşıyor mu, hangi diller var?' şeklinde sorular yöneltiyor, çoğunda da okumamı, öğrenmemi teşvik ediyordu. çoğuna cevap veremiyordum. 'oğlum bu ne lan?! olmamış, git oku, sonra gel!' diye kovdu. 'tamam görüşürüz' dedim. (heytt çıkışa bak!, hehe)

hırs yapıp (artık nasıl bir hırssa) çoğunu aklıma kazımıştım bir kere. notlar alıyordum, tarihler atıyordum bir de, kırmızı kalemle altlarını çiziyordum. yıllar geçmişti üzerinden, sonradan ülkeler ve hakkındaki bilgilere bakınca ne çok şey öğrenmiş olduğumu anladım. şu anda ne biliyorsam, hep o ansiklopedi kültürü yüzünden. ara ara bakıyorum da görüyorum o sayfalarda tarihleri, abime bakıyorum bir yandan, çoluk çocuğa karışmış, hayatın meşgalesiyle yoğruluyor. bundan dolayı memnunum, abim belki hayatı biraz serbestlik çizgisinden götürüyordu ama üzerimde emeği çoktur. bu vesileyle kendisine kucak dolusu sevgilerimi yolluyorum. (ahah!)

okuyunuz, bilgileniniz efendim.