bugün

otobüste yaşanan dumur olaylar

bundan 2 ay önceydi. yarıyıl tatili bitmiş artık bursaya dönüyordum. otobüse bindim arkamdaki bayan telefonla konuşuyordu. neyse kısa sürer herhalde dedim açtım tv yi izlemeye başladım. şanstan havada yağmurlu, yağmurun şiddeti artınca tv çekmiyor ve kadın konuşmaya devam ediyor. aradan yarım saat geçti hala konuşuyor, bir arada kapatır gibi oldu ama nerde. neyse çaresiz artık kulak misafiri olacaz dedik, tv de çekmeyince duyduklarım karşısında adeta şok oldum ki olaylar aynen şöyle gelişti.

kadın inegöle gidiyor aslında bursaya gitmek istiyor ama parası inegöle bilet almaya yetmiş. sevgilisine bunları anlattı, uzun bir süre de sevgilisinden kensini affetmesini istedi, sevgilisini tehtid bile etti. neymiş efendim yanında ilaç varmış yarın sabah acile gidip intihar edecekmiş, abartmıyorum nasıl olacaksa acilde intihar edecekmiş. neyse efendim sevgilisiyle konuşması bitince başka birini aradı aradı zorda olsa sonunda ulaştı ve bir şok daha yaşadım. kadın meğerse evliymiş ama boşanacakmış ve kocasını arıyormuş kızıyla konuşmak için. kocasına ulaşamayınca da fırçayı atmayı unutmuyor '' ayrılır ayrılmaz birini buldun demi, onunla konuşuyordun 2 saattir ondan bakmıyordun demi...'' ve ardından gelen küfürler...bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demezler mi adama, kendin bul iyi ama kocan bulunca şerefsiz adi. bitmez bu işkence derken 4 saat **süren konuşmalar sonunda telefonun şarjı biter ve derin bir oh çekerim ki nefes içimde kalır. ulan otobüslerde şöförler için piriz mi ne varmış telefon falan şarj etmek için, sıçtık iyimi. muavin kabul etti şarj etmeyi ya işte o an yıkıldım ama çok geçmeden mutlu haberi aldım şöför kabul etmedi kendi telefonunu şarj ediyormuş *
valla sözlük ne yalan söyleyim kadına bi ara acıdım, para falan vermeyi bile düşündüm ama vicdanım elvermedi. kadın bi ara kimi aradıysa hep bi baheneyle kapattılar. annesi bile bunu yaptı. yanlızlık geldi bi an aklıma, yanlızlık dedim ne kadar kötü bir şeymiş ondan acıdım yani yoksa işim olmaz.