bugün

yeşilköy

Son iki yüzyıllık tarihimiz içinde birçok önemli olaya sahne olan Yeşilköy 1930 yılında nahiye (bucak) olmuştur. Bir zamanlar müstakil belediye iken sonra istanbul Belediyesi daha sonra da Bakırköy Belediye hudutları içine alınmıştır.Yeşilköy istanbul un yaklaşık 17 km batısında Marmara kıyısında Bakırköy ile Şenlikköy (Florya) arasında yer alır. Sonradan Yeşilköy'ün doğu tarafında Bakırköy merkezi ile arasına Ataköy ve Yeşilyurt semtleri kurulmuştur. Batı tarafında ise Şenlikköy (Florya ) bulunmaktadır.
YEŞiLKÖY hakkında da pek çok istanbul semtinde olduğu gibi etraflıca bir araştırma yapılmamıştır. Son iki yüzyıllık tarihimiz içinde birçok önemli olaya sahne olan bu şirin banliyö şehrimizi tarihsel gelişimi içinde kısaca tanımaya çalışalım
xıx. yüzyıl başlarına kadar bir balıkçı köyü özelliklerini taşıyan Yeşilköy, yüzyıl ortalarından itibaren gerek deniz, gerekse tren yolunun buradan geçmesi ile önem kazanmış ve istanbul'un önde gelen sayfiyelerinden biri durumuna gelmiştir. Son 30-35 yıl içinde ise hızlı bir yapılaşma sonunda belli başlı yerleşim merkezlerinden biri olmuştur.

ADI ve TARiHi
Yeşilköy 1924 yılına kadar Ayastafanos (St.Stefano St.Etienne ) adını taşımıştır. Yeşilköy adı semte 1930'da, istanbul'un idari yapısının yeniden düzenlenmesi sürecinde verilmiştir 1924 yılında uzun yıllar burada oturmuş ünlü yazarımız HALiT ZiYA UŞAKLIGiLin teklifi üzerine YEŞiLKÖY olarak adı değişmiştir. Türk edebiyatının tanınmış simalarından Halit Ziya Uşaklıgil'in uzun yıllar Yeşilköy'de oturduğu ve semtin bu adı almasında büyük rol oynadığı bilinmektedir.
Evliya Çelebiye göre ise: Ayastafanos adı birçok tarih kitabında, özellikle Tevarih-i Ali Osmani de, adından uzun uzadıya bahsedilen istanbul'un efsanevi kurucusu Madyan oğlu Yanko'nun oğlu Aya istefan'dan gelmektedir.
Ençok bilinen ve dilden dile söylenen ise Eski adının bir Hıristiyan azizinin isminin olduğu ve onun adına Yeşilköy de yapılmış ancak bu güne kadar gelememiş eski bir kiliseden aldığıdır.
Yeşilköy e eski adını veren bu aziz Yeşilköy ile ilgili hikâyesi dilden dile aktarılan ve çok değişik anlatımları olan bir söylence niteliğindedir.
Tarihi kaynaklarda Aziz Stephanus olarak geçen bu aziz Hıristiyanların ilk din kurbanlarından ve diyakoslarından birisidir. Gamaiel in çömezi olup Hemsinden sonra din değiştirmiştir. Yahudiler tarafından Musa ya küfür etmekle suçlanmış Kudüs din mahkemesine çıkarılarak suçlu bulunmuş ve M.S. 33 te taşlanarak öldürülmüştür.
Bu olaydan uzun bir zaman sonra bu azizin mezarı Filistin de yapılan bir araştırma sonunda bulunur. Mezarda bulunan kemikleri o zamanki Bizans imparatoru tarafından istanbul a getirilir. Ancak haberi alan Papa bu kemiklerin Vatikan a getirilmesini isteyince kemikler bir gemi ile istanbuldan Vatikan a doğru yola çıkarılır.
istanbul limanından ayrılan gemi bugünkü YEŞiLKÖY burnu önlerine gelince büyük bir fırtınaya tutulur ve yoluna devam edemeyerek fırtınanın dinmesi için YEŞiLKÖY sahillerine yanaşır.
Aziz in kemiklerini götüren heyet şiddetli fırtınanın devam etmesi üzerine karaya çıkmak zorunda kalırlar. Azizin kemiklerini taşıyan lâhdi de bugünkü Rum Kilisesinin bulunduğu yerde kurdukları söylenen bir çadırın içine koyarak fırtınanın dinmesini beklerler. Fırtına 10-12 gün sürer.
Fırtınanın dinmesinden sonra heyet buradan ayrılarak yollarına devam ederler. Daha sonra fırtına süresince kemiklerin saklandığı yere bu olayın anısına azizin anısını taşıyan birde Manastır yapılır. Köyde zamanla gelişir ve AYASTAFANOS adıyla anılmaya başlar.
Azizin kemiklerini götüren heyet köyde kaldıkları sürece etrafta bulunan çobanlar tarafından etle beslendiklerinden Ortodokslarda kurban kesme âdeti olmadığı halde bu olaya hürmeten her yıl belirli günlerde Yeşilköy ‘ de deniz kıyısında bu olayın anısına kurban kesilmektedir.
Yeşilköy'ün tarihi bir hayli eskidir. Geç Bizans ve Roma dönemlerinde burada, Marmara kıyısı boyunca burada yazlık saray ve ikametgâhlar bulunduğu, hatta daha önce kentin Roma döneminde bile burada bahçeleri denize açılan yazlık villaların olduğu yazılmaktadır.
Evliya Çelebiye göre Arapların istanbul;u almak için yaptıkları büyük seferlerin üçüncüsünde istanbul u alamayıp dönerlerken Yeşilköyü de tahrip etmişlerdir.
IV Haçlı Seferleri sırasında da Latin orduları istanbul u almadan önce 23 Haziran 1203 tarihinde karargâhlarını Yeşilköy civarında kurmuşlar. Donanmalarını da Yeşilköy açıklarında demirlemiştir. Latin ordularının başkanı DANDALO (Ayasofya da gömülüdür) buradaki kilisede Te Deum ayini düzenlemiştir.
YEŞiLKÖY istanbulun Fethinden önce Türk topraklarına katılmıştır. Fatih in emri üzerine Dayı Karaca Bey komutasındaki güçler Bizans ın Trakya da ki pek çok merkezi ile birlikte 1453 Şubatında Yeşilköyü de alırlar.
Osmanlı döneminde küçük bir Rum köyü olan Ayastefanos, Sultan II.Mehmed'in kuvvetleri tarafından istanbul'un kuşatmasına bir hazırlık olarak, bölgedeki başka yerleşmelerle birlikte Şubat 1453'de Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bazı tarihçilere göre Fatih; Yeşilköy-Zeytinburnu önlerinde cereyan eden Ayastefanos deniz savaşını, Yeşilköy burnunda atını denize sürmek suretiyle cesaretlendirmiştir.
Osmanlı kaynaklarında Yeşilköy den en geniş bahseden Evliya Çelebi dir. Bir deniz yolculuğundan sonra Ayastafanos kasabasına geldiklerinden bahseder ve şöyle der;

devamı alttaki entryde..