bugün

çekim yasası

benzer benzeri çeker buna karşılık, değişik olanlar birbirini iter. hatta benzer, benzeri ile güçlenir. yani yoğunlaşır. bunu, piyangodan da biliriz. bir tuşuna basıldığında, aynı akortlu telleri de titreşime başlarken, başka bir frekansa ayarlanmış diğer teller hareketsiz kalır. düşüncelerimiz de belli bir frekansta titreşen enerjidir. yani biz, her ne düşünürsek, aynı titreşimleri harekete geçiririz.

bu tabii tersine de işler. orada, dışarıda düşüncelerimizle aynı frekans da titreşen herşey, bizi de harekete geçirir. düşüncelerimiz, kendine benzeyenlerin hepsini kendine çeken, görünmez bir mıknatıs gibidir. neden zaten çok şeyi olanlara, daha çok şey gelir? çünkü öyle düşünürler. çünkü düşünce dünyalarında başka birşey mevcut değildir. çünkü zenginliğe ait titreşimlerde yaşarlar.

başarı, başarıyı çeker; mutsuzluk daha çok mutsuzluğu.
eğer aşıksak, aşktaki mutluluğumuza paralel olarak, diğer herşey de yolunda gider. tabii zira dünyaya pozitif gözlerle bakarız. pozitif düşünceler, pozitif bir dünya yaratır. o zaman herşeyi becerebiliriz. kullandığımız cümleler artık: çok mutluyum bütün dünya elimin altında herşey yolunda şeklindedir.

ve gerçektende, dünya elimizin altındadır, zira evren, tüm bu cümleleri yakalar ve işleme sokar.