türkler zorla kitleler halinde müslüman olmadı, bu kesin bence ama öyle "aman aman müslümanlık tam bize göreymiş, hemen geçelim" dediklerini de sanmıyorum. tarih bilgilerimi analiz ettikten sonra olayların şöyle geliştiğini düşünüyorum: özellikle moğol baskısından kaçan türkler çok çeşitli yerlere parça parça dağılıyorlardı. hindistan, kafkasya, mezapotamya, anadolu v.s. bazıları gittikleri yerlerde azınlıkta kaldıkları için asimile oluyordu ki o zaman türklük bilinci de yok. malum fransız ihtilaline daha çok vardı. boy, kavim bilinci var en fazla. bu kadar çok parçalanıp da kendi kültürlerinden de kopmadan ve diğer boylarla da çok fazla kopmadan onları mıknatıs gibi bir araya toplayacak bir şeye ihtiyaç duyuyorlardı. bireysel olarak değil, sosyolojik olarak ve işte talas savaşında, islamiyet ile tanıştılar. kendi inanışlarından çok daha fazla birbirlerini bağlayacak ve kültürlerini kaybettirmeyecek bir inanış olduğunu gördüler islamiyet'in. politik ve siyasi artıları da vardı pek tabiki. malum göç ettikleri yerler müslüman ağırlıklı bir coğrafya idi. kendi dinlerine de çok da uzak değildi, bir çok önemli eski gelenekleri de zaten zamanla yedirildi bu yeni inanca. dolayısı ile türklerislamiyeti zorla değil, sosyolojik ihtiyaçdan dolayı benimsediler. islamiyete geçtikten sonra zaten iyi savaşan türk boyları, bir de şehitlik ve cihat gibi yeni motivasyonları ile gittikleri seferlerde başarılı olmaya başladılar. çok fazla sayıdaki türk boyuna, yeni vatan olarak da anadolu görünüyordu ve iyice benimseyip, sevdikleri yeni inançları ile türklük tarihinin çok önemli bir dönüm noktası olan malazgirt meydan muharebesini de kazanınca su akıp, yolunu bulmuş oldu.