bugün
- bik bik için diktiğim şort13
- ismet gurbuz 202413
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı10
- anneler günü16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- en dindar özelliğiniz25
- serdar ortaç renault megane benzerliği9
- zall beceremiyorsan bırak git12
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu11
- ali koç9
- yorgun mermi10
- doğum gününde hatırlanmamak8
- sözlükte artık kızlar teklif edecek11
- kızların mesajlara geç cevap vermesi12
- şizofreni11
- düşün ki o bunu okuyor9
- anın görüntüsü18
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- türkiye den soğuma sebepleri12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar15
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- beni özlediniz mi doğru söyleyin11
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak8
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- sözlüğe kız getirmek10
- bir erkeği cezbeden şeyler9
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi8
- uludağ sözlük kapatılacak11
- icardi1905'in sözlüğü bozması18
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi13
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
entry'ler (485)
kitleniyorsun bu şarkıda. her seferinde. resmen basiretin bağlanıyor, tuş basmıyor, geçemiyorsun.
ve hep eve dönüş yolunda oluyor. hep.
"he left no time to regret".
emin değilsin bundan.
pişmanlığın öfkeyi de kırgınlığı da bastırmasını dilediğin zamanlar oldu.
başaramadın.
demek ki doğru.
sana seni rahatlatacak bir pişmanlık bile bırakmadı.
"you went back to what you knew".
aha işte bu. burası. yok hayır ağlayamazsın olmaz, bak makyajın... makyaj diyorum olum bak, o rimel akarsa neye dönersin biliyor musun?
"we only said goodbye with words, i died a hundred times".
mesela son bir kez sarılabilsen bu kadar acımazdı sanıyorsun değil mi?
bok acımazdı.
kandırma artık kendini.
sevişmek yok...kusmak yok...
kusmak yok...sevişmek yok...
ağlamak yok...ağlamak hiç yok...
"you go back to her and i go back to..."
yok artık kadın, bu kadarını da demesen iyiydi.
bu ölümcül oldu, oluyor bak.
in çabuk, koş, kızaran gözlerine dönüp baktı birkaç kişi.
şarkı markı ayağına sıçtın yine kendi ağzına.
ay, ben bu şarkının müsait bir yerinde inebilir miyim?
ve hep eve dönüş yolunda oluyor. hep.
"he left no time to regret".
emin değilsin bundan.
pişmanlığın öfkeyi de kırgınlığı da bastırmasını dilediğin zamanlar oldu.
başaramadın.
demek ki doğru.
sana seni rahatlatacak bir pişmanlık bile bırakmadı.
"you went back to what you knew".
aha işte bu. burası. yok hayır ağlayamazsın olmaz, bak makyajın... makyaj diyorum olum bak, o rimel akarsa neye dönersin biliyor musun?
"we only said goodbye with words, i died a hundred times".
mesela son bir kez sarılabilsen bu kadar acımazdı sanıyorsun değil mi?
bok acımazdı.
kandırma artık kendini.
sevişmek yok...kusmak yok...
kusmak yok...sevişmek yok...
ağlamak yok...ağlamak hiç yok...
"you go back to her and i go back to..."
yok artık kadın, bu kadarını da demesen iyiydi.
bu ölümcül oldu, oluyor bak.
in çabuk, koş, kızaran gözlerine dönüp baktı birkaç kişi.
şarkı markı ayağına sıçtın yine kendi ağzına.
ay, ben bu şarkının müsait bir yerinde inebilir miyim?
kimsenin sabah ereksiyonu mundar olmayacak.
"kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.
çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil "
bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen
hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.
çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil "
fuzuli'nin beğenmediği çift.
"mende mecnundan füzun aşıklık istidadı var,
aşık-ı sadık menem, mecnun'un ancak adı var".
ne diyeceksiniz buna mecnun bey?
"mende mecnundan füzun aşıklık istidadı var,
aşık-ı sadık menem, mecnun'un ancak adı var".
ne diyeceksiniz buna mecnun bey?
o kadar gülecek ne buluyor, merak ediyoruz, bize de söylesin.
boktur belki de.
bilemeyiz.
bilemeyiz.
bu şiirin iki tarafa aynı şekilde dokunmadığı ilk pazar çok ağır geçer.
tüm neşenizle anlattığınız hikayeyi bölüp " ben seni çok özledim, onu napıcaz?" diyen ses artık çıkmıyorsa, kendini sakınıyorsa, milyonuncu pazar da ağır geçecektir işte. çok hem de.
tüm neşenizle anlattığınız hikayeyi bölüp " ben seni çok özledim, onu napıcaz?" diyen ses artık çıkmıyorsa, kendini sakınıyorsa, milyonuncu pazar da ağır geçecektir işte. çok hem de.
raif kadar güzel bir aşık mı yoksa maria puder kadar güzel bir maşuk mu olsa bilemiyor insan bu kitabı bitirince.
sadece o kadar güzel olmak istiyor. o kadar.
sadece o kadar güzel olmak istiyor. o kadar.
çükü doğrultusunda ilerleyen eski sevgilime ben de öfkemi kaldırdım, onunla aynı doğrultuda ilerliyorum.
vardığımız yer çok tuhaf, eskiden bulunduğum hiçbir yere benzemiyor.
vardığımız yer çok tuhaf, eskiden bulunduğum hiçbir yere benzemiyor.
"kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun dedi, öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o an... bozmadım..."
*
*
hayatta geri gelmeyecek tek şey hayattır.
o kadar.
o kadar.
"çok özlemek ve sevmediğini bilmek"
tam burada çok özlediği ve sevdiği günlerde döktüğü gözyaşlarıyla o adamı hatırlarsın, ağlarsın ama yaşın yaşına karışmaz.
işte tam da bu noktada erkeğin ağlayıp ağlamaması anlamsız kalır.
tam burada çok özlediği ve sevdiği günlerde döktüğü gözyaşlarıyla o adamı hatırlarsın, ağlarsın ama yaşın yaşına karışmaz.
işte tam da bu noktada erkeğin ağlayıp ağlamaması anlamsız kalır.
kesinlikle amcık ağızlının önde gideni.
koyuyor.
en çok da "alışamadım sensiz uyumaya yar" kısmı.
onsuz uykuya bile kaçılmıyor, dostum biz bitmişiz.
en çok da "alışamadım sensiz uyumaya yar" kısmı.
onsuz uykuya bile kaçılmıyor, dostum biz bitmişiz.
baştan aşağı bir yalanı yaşadığınıza işaret.
hele, yalan olduğunu bile bile, gözün göre göre acı çekmeye devam etmek ve aksine kendini ikna edememek yok mu, işte o çok ağır.
hele, yalan olduğunu bile bile, gözün göre göre acı çekmeye devam etmek ve aksine kendini ikna edememek yok mu, işte o çok ağır.
bir ege aydan, bir erdal beşikçioğlu koymuş arkadan da pilli bebeği yollamışlar ya, muazzam olmuş.
"olsun demek de zor artık,
çocuk düşlerimiz, yok artık".
"olsun demek de zor artık,
çocuk düşlerimiz, yok artık".