bugün
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- şampiyonluk için yanak okşatmak14
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım8
- jose mourinho24
- en dindar özelliğiniz34
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması10
- karşı cinse giyim önerileri8
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı27
- doğum gününde hatırlanmamak19
- düşün ki o bunu okuyor11
- anın görüntüsü19
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git24
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi26
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin11
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu20
- bir erkekle kız arkadaş olabilir mi sorunsalı8
- anneler günü18
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz15
- bik bik için diktiğim şort21
- toplu taşımalardaki müzisyen sorunsalı8
- üstteki yazar gözünde nasıl canlanıyor13
- icardi19058
- piknikçi grubun varoş olduğunu anlama yolları15
- kızların mesajlara geç cevap vermesi16
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım16
- serdar ortaç renault megane benzerliği8
- şizofreni11
- bacağa kramp girmesi10
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl14
sevdiği entry'ler
bedava versinler bak nasıl koşa koşa alıyor. davada bir yere kadar.*
Evin kokusunu bilmem; ama bu bebekler büsküt kolisi gibi kokmuyor mu, bitiyorum o kokuya. Daha güzel bir koku bilmiyorum. Belki elinizle üfelediğiniz kuru defne yaprağı bu kadar güzel kokabilir. O da belki :-).
sözlükten buluşup görüştüğüm iki kişi true'yu gördüğünü söyledi. bir tanesi fena değil yakışıklı sayılır dedi, bir tanesi de çok güzel bir kız dedi.
kafam çok karıştı...
kafam çok karıştı...
Uzun halininin linki var mı arkadaşlar? Sandıktan başka neler var bir bakayım.
Kapansa zall'ın haberi 3 gün sonra oluyor.
üç yıl önce üstüste iki kez koyması kadar şok değildir.
vestel'den esteli çıkar v kalır. v harfinin yanına 40 ekle v40 olur. oradan dört rakamını kaldır v0 kalır. v0 ise volvo'nun vo'sudur...
Onları da dövdürecek.
kafanı sikim. bu tofaşçıların alayı numunelik amk.
malın konuşması şener şen'in canlandırdığı bir karakteri aklıma getirdi.
(bkz: bi taniye tultan hanım)
malın konuşması şener şen'in canlandırdığı bir karakteri aklıma getirdi.
(bkz: bi taniye tultan hanım)
Bel kemiğiniz o gün çatırdar ama kimse duymaz.
omuzların iki yandan mengene ile sıkıştırılır ama kimse görmez.
işte öyle bir şey.
omuzların iki yandan mengene ile sıkıştırılır ama kimse görmez.
işte öyle bir şey.
Aman kardeş bizi karıştırma.
Susun siyasal islamcı konuşuyor konuş badelenmiş.
bugün 22. yıldönümü olan, apocu, pkk'lı, hdp'li kansızları kudurtan olay...
bir zamanlar türkiye'de...
buzdolabı yoktu(!), ambulansları köpekler çekiyordu(!), hatta bardak bile yoktu(!)...
ama terörle mücadele vardı.
kararlı mücadele...
devlet "baba" vardı.
devlet=hükümet değildi.
hükümet bu devlette zurnanın son deliğiydi.
ve devlet şov yapmaz, şov peşinde koşmazdı...
devlet baba bekası için gerekeni yapardı.
hain teröristbaşı suriye'deydi.
şanlı ordumuz suriye sınırında en üst düzey komutanının ağzıyla net bir mesaj verdi.
"haini saklamayın..."
ve yılan deliğinden çıktı.
çıkmak zorunda kaldı.
ardından apo dolaşmaya başladı.
rusya'ya gitti, italya'ya gitti...
rahat vermedik.
zira devletimiz devlet gibi devletti.
teröristbaşını besleyen her ülkeye, herkese postasını koyuyordu.
nihayet yunanistan sahip çıktı haine.
apo o sırada kenya'daydı. yunanistan büyükelçiliğinde saklanıyordu.
ama türkiye'nin baskısı sonuç vermişti, yunanistan'ın artık teröristbaşını kendi büyükelçiliğinde saklamaya yüzü kalmamıştı...
ve yunanistan, apo'yu kenya'dan almak için hollanda'dan uçak kiraladı...
mit devreye girdi.
"milli istihbarat teşkilatı..."
o zamanlar mit'te görev yapanlar, fem dershanesinin en üst katında fethullah gülen'e kimliğini okutmuyordu. yerli ve milliydiler.
mit bu istihbaratı almıştı.
yunanistan'ın apo'yu almak için kiraladığı uçağın aynısını buldular.
o uçak cavit çağlar'da vardı.
cavit çağlar'dan uçağı istendi. çağlar ikiletmedi bile. uçak türk devletinin hizmetindeydi...
cavit çağlar'ın uçağı, sivil havacılık genel müdürlüğü personeli tarafından boyandı.
yunanistan'ın hollanda'dan kiraladığı uçağın aynısı birkaç saat içinde uçuşa hazırdı.
devletin organizasyonuna bakar mısınız arkadaşlar?
sene 1999.
buzdolabı yok(!) ya hani.
ama mitçisinden tut, sivil havacılık personelinin yer hizmeti ekbine kadar herkes liyakatli ve herkes görevinin bilincinde...
ve hazır edilen uçak içinde "muz tüccarı iş adamı" görünümlü 5 mit personeli ve bordo berelimizle havalandı...
muz tüccarları(!), bir maymunu kafeslemeye gidiyorlardı...
tıpkı 1911'de gazeteci şerif bey ve kuyumcu hamdi kılığında trablus'a giden kahramanlar gibi öncelikle mısır'a gittiler, ardından uganda'ya indiler.
burada dikkatleri dağıtmak için 10 gün beklenildi.
bu sırada yunanistan'ın hollanda'dan kiraladığı uçak havalanmış, kenya'ya geliyordu.
hollanda'dan gelen uçak havadayken, bizim muz tüccarları uganda'dan havalandı.
ve ardından nairobi havalimanına indiler...
kenya'daki yunan istihbaratı kandırılmıştı.
bizim uçağı, kendi uçakları zannettiler.
o zamanlar biz kandırılan değil, kandıran, ne istedilerse veren değil, ne istediysek alan taraftık.
ama buzdolabı yoktu yani. vallahi bak...tuvalet de 1 milyondu...
uçağın indiği bilgisini alan yunanlar, apo'yu saklandıkları delikten, yani kendi büyükelçiliklerinden çıkarıp havalimanına getirmeye başladılar.
ve nairobi havalimanında bekleyen mit görevlilerine, yunan istihbaratına teslim eder gibi teslim ettiler apo'yu.
kendi elleriyle...
apo'da ne olduğunun farkında değildi.
hollanda'dan gelen uçağa bindirilip yunanistan'a götürüleceğini zannediyordu.
bu hissiyatla uçağa adımını attı.
hala her şey normaldi. uçak kalkışa hazırdı, motorları çalışıyordu.
apo kendisine gösterilen koltuğa oturdu.
ismi bizde saklı olan mit mensubu apo'nun karşısına geçti elini omzuna koydu ve gayet temiz bir istanbul şivesiyle konuşmaya başladı;
"memlekete hoş geldin abdullah öcalan..."
işte o an her şeyin bittiği, zamanın durduğu bir andı abdullah öcalan için.
türk devletinin varlığı, türk devletinin büyüklüğü bir nefes uzağındaydı sadece...
görsel
gerilir zorlu bir yay
oku fırlatmak için;
gece gökte doğar ay
yükselip batmak için.
insan büyür beşikte
mezarda yatmak için.
kahramanlar can verir
yurdu yaşatmak için...
#tarih
bir zamanlar türkiye'de...
buzdolabı yoktu(!), ambulansları köpekler çekiyordu(!), hatta bardak bile yoktu(!)...
ama terörle mücadele vardı.
kararlı mücadele...
devlet "baba" vardı.
devlet=hükümet değildi.
hükümet bu devlette zurnanın son deliğiydi.
ve devlet şov yapmaz, şov peşinde koşmazdı...
devlet baba bekası için gerekeni yapardı.
hain teröristbaşı suriye'deydi.
şanlı ordumuz suriye sınırında en üst düzey komutanının ağzıyla net bir mesaj verdi.
"haini saklamayın..."
ve yılan deliğinden çıktı.
çıkmak zorunda kaldı.
ardından apo dolaşmaya başladı.
rusya'ya gitti, italya'ya gitti...
rahat vermedik.
zira devletimiz devlet gibi devletti.
teröristbaşını besleyen her ülkeye, herkese postasını koyuyordu.
nihayet yunanistan sahip çıktı haine.
apo o sırada kenya'daydı. yunanistan büyükelçiliğinde saklanıyordu.
ama türkiye'nin baskısı sonuç vermişti, yunanistan'ın artık teröristbaşını kendi büyükelçiliğinde saklamaya yüzü kalmamıştı...
ve yunanistan, apo'yu kenya'dan almak için hollanda'dan uçak kiraladı...
mit devreye girdi.
"milli istihbarat teşkilatı..."
o zamanlar mit'te görev yapanlar, fem dershanesinin en üst katında fethullah gülen'e kimliğini okutmuyordu. yerli ve milliydiler.
mit bu istihbaratı almıştı.
yunanistan'ın apo'yu almak için kiraladığı uçağın aynısını buldular.
o uçak cavit çağlar'da vardı.
cavit çağlar'dan uçağı istendi. çağlar ikiletmedi bile. uçak türk devletinin hizmetindeydi...
cavit çağlar'ın uçağı, sivil havacılık genel müdürlüğü personeli tarafından boyandı.
yunanistan'ın hollanda'dan kiraladığı uçağın aynısı birkaç saat içinde uçuşa hazırdı.
devletin organizasyonuna bakar mısınız arkadaşlar?
sene 1999.
buzdolabı yok(!) ya hani.
ama mitçisinden tut, sivil havacılık personelinin yer hizmeti ekbine kadar herkes liyakatli ve herkes görevinin bilincinde...
ve hazır edilen uçak içinde "muz tüccarı iş adamı" görünümlü 5 mit personeli ve bordo berelimizle havalandı...
muz tüccarları(!), bir maymunu kafeslemeye gidiyorlardı...
tıpkı 1911'de gazeteci şerif bey ve kuyumcu hamdi kılığında trablus'a giden kahramanlar gibi öncelikle mısır'a gittiler, ardından uganda'ya indiler.
burada dikkatleri dağıtmak için 10 gün beklenildi.
bu sırada yunanistan'ın hollanda'dan kiraladığı uçak havalanmış, kenya'ya geliyordu.
hollanda'dan gelen uçak havadayken, bizim muz tüccarları uganda'dan havalandı.
ve ardından nairobi havalimanına indiler...
kenya'daki yunan istihbaratı kandırılmıştı.
bizim uçağı, kendi uçakları zannettiler.
o zamanlar biz kandırılan değil, kandıran, ne istedilerse veren değil, ne istediysek alan taraftık.
ama buzdolabı yoktu yani. vallahi bak...tuvalet de 1 milyondu...
uçağın indiği bilgisini alan yunanlar, apo'yu saklandıkları delikten, yani kendi büyükelçiliklerinden çıkarıp havalimanına getirmeye başladılar.
ve nairobi havalimanında bekleyen mit görevlilerine, yunan istihbaratına teslim eder gibi teslim ettiler apo'yu.
kendi elleriyle...
apo'da ne olduğunun farkında değildi.
hollanda'dan gelen uçağa bindirilip yunanistan'a götürüleceğini zannediyordu.
bu hissiyatla uçağa adımını attı.
hala her şey normaldi. uçak kalkışa hazırdı, motorları çalışıyordu.
apo kendisine gösterilen koltuğa oturdu.
ismi bizde saklı olan mit mensubu apo'nun karşısına geçti elini omzuna koydu ve gayet temiz bir istanbul şivesiyle konuşmaya başladı;
"memlekete hoş geldin abdullah öcalan..."
işte o an her şeyin bittiği, zamanın durduğu bir andı abdullah öcalan için.
türk devletinin varlığı, türk devletinin büyüklüğü bir nefes uzağındaydı sadece...
görsel
gerilir zorlu bir yay
oku fırlatmak için;
gece gökte doğar ay
yükselip batmak için.
insan büyür beşikte
mezarda yatmak için.
kahramanlar can verir
yurdu yaşatmak için...
#tarih