bugün
- gideon reid morgan jj29
- jose mourinho20
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak13
- gavsın 4 büyük meleğin özelliklerini taşıması8
- ali koç8
- küresel ıkınmanın yahudi olması gerçeği14
- cinlerin musallat olma sebepleri10
- islam10
- islamcıların saç ile alıp veremediği nedir8
- kadının kocasına ismi ile seslenmesi mekruhtur11
- en ilginç bilgiler15
- meral akşener15
- bir insanın sizi sevmediğini nasıl anlarsınız12
- ctrlx ile adana sokaklarında gece vakti gezmek9
- anın görüntüsü17
- üstteki yazar hakkında fikrini söyle13
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği16
- arkadaşlar sizce bu bana yakışır mı9
- saraca silsüpüroğlu14
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi36
- mustafa kemal atatürk8
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak11
- herkesle iyi geçinmek12
- savaştaki ülkelerden daha fazla enflasyon olması15
- amerikan film klişeleri9
- namaz kılmayan türk değildir17
- esma bint mervan15
- fenerbahçe12
- atatürk'ün yabancılarla evliliği desteklememesi11
- aziz yıldırım ve ali koç'un canlı yayına çıkması43
- dursun özbek'in aziz yıldırım'a verdiği ayar9
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi16
- maca sekiz8
- erkek erkeği siker mi15
- yazarların bira içme rekorları13
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak14
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu26
- aziz yıldırım12
- bir hafızın ateiste karşı müthiş açıklamaları9
- 9 haziran 2024 fenerbahçe başkan seçimi11
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması16
- irem derici'nin erkek sevdası12
- akp nin iktidardan düştüğü gün13
- sözlükten hatun kaldırmak8
- ankarayı sel aldı8
- iskilipli atıf hoca8
- ali koç ve aziz yıldırım başkanlık seçimi8
- giden gider9
- kemalist rejimin astığı hocalar8
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
bugün 22. yıldönümü olan, apocu, pkk'lı, hdp'li kansızları kudurtan olay...
bir zamanlar türkiye'de...
buzdolabı yoktu(!), ambulansları köpekler çekiyordu(!), hatta bardak bile yoktu(!)...
ama terörle mücadele vardı.
kararlı mücadele...
devlet "baba" vardı.
devlet=hükümet değildi.
hükümet bu devlette zurnanın son deliğiydi.
ve devlet şov yapmaz, şov peşinde koşmazdı...
devlet baba bekası için gerekeni yapardı.
hain teröristbaşı suriye'deydi.
şanlı ordumuz suriye sınırında en üst düzey komutanının ağzıyla net bir mesaj verdi.
"haini saklamayın..."
ve yılan deliğinden çıktı.
çıkmak zorunda kaldı.
ardından apo dolaşmaya başladı.
rusya'ya gitti, italya'ya gitti...
rahat vermedik.
zira devletimiz devlet gibi devletti.
teröristbaşını besleyen her ülkeye, herkese postasını koyuyordu.
nihayet yunanistan sahip çıktı haine.
apo o sırada kenya'daydı. yunanistan büyükelçiliğinde saklanıyordu.
ama türkiye'nin baskısı sonuç vermişti, yunanistan'ın artık teröristbaşını kendi büyükelçiliğinde saklamaya yüzü kalmamıştı...
ve yunanistan, apo'yu kenya'dan almak için hollanda'dan uçak kiraladı...
mit devreye girdi.
"milli istihbarat teşkilatı..."
o zamanlar mit'te görev yapanlar, fem dershanesinin en üst katında fethullah gülen'e kimliğini okutmuyordu. yerli ve milliydiler.
mit bu istihbaratı almıştı.
yunanistan'ın apo'yu almak için kiraladığı uçağın aynısını buldular.
o uçak cavit çağlar'da vardı.
cavit çağlar'dan uçağı istendi. çağlar ikiletmedi bile. uçak türk devletinin hizmetindeydi...
cavit çağlar'ın uçağı, sivil havacılık genel müdürlüğü personeli tarafından boyandı.
yunanistan'ın hollanda'dan kiraladığı uçağın aynısı birkaç saat içinde uçuşa hazırdı.
devletin organizasyonuna bakar mısınız arkadaşlar?
sene 1999.
buzdolabı yok(!) ya hani.
ama mitçisinden tut, sivil havacılık personelinin yer hizmeti ekbine kadar herkes liyakatli ve herkes görevinin bilincinde...
ve hazır edilen uçak içinde "muz tüccarı iş adamı" görünümlü 5 mit personeli ve bordo berelimizle havalandı...
muz tüccarları(!), bir maymunu kafeslemeye gidiyorlardı...
tıpkı 1911'de gazeteci şerif bey ve kuyumcu hamdi kılığında trablus'a giden kahramanlar gibi öncelikle mısır'a gittiler, ardından uganda'ya indiler.
burada dikkatleri dağıtmak için 10 gün beklenildi.
bu sırada yunanistan'ın hollanda'dan kiraladığı uçak havalanmış, kenya'ya geliyordu.
hollanda'dan gelen uçak havadayken, bizim muz tüccarları uganda'dan havalandı.
ve ardından nairobi havalimanına indiler...
kenya'daki yunan istihbaratı kandırılmıştı.
bizim uçağı, kendi uçakları zannettiler.
o zamanlar biz kandırılan değil, kandıran, ne istedilerse veren değil, ne istediysek alan taraftık.
ama buzdolabı yoktu yani. vallahi bak...tuvalet de 1 milyondu...
uçağın indiği bilgisini alan yunanlar, apo'yu saklandıkları delikten, yani kendi büyükelçiliklerinden çıkarıp havalimanına getirmeye başladılar.
ve nairobi havalimanında bekleyen mit görevlilerine, yunan istihbaratına teslim eder gibi teslim ettiler apo'yu.
kendi elleriyle...
apo'da ne olduğunun farkında değildi.
hollanda'dan gelen uçağa bindirilip yunanistan'a götürüleceğini zannediyordu.
bu hissiyatla uçağa adımını attı.
hala her şey normaldi. uçak kalkışa hazırdı, motorları çalışıyordu.
apo kendisine gösterilen koltuğa oturdu.
ismi bizde saklı olan mit mensubu apo'nun karşısına geçti elini omzuna koydu ve gayet temiz bir istanbul şivesiyle konuşmaya başladı;
"memlekete hoş geldin abdullah öcalan..."
işte o an her şeyin bittiği, zamanın durduğu bir andı abdullah öcalan için.
türk devletinin varlığı, türk devletinin büyüklüğü bir nefes uzağındaydı sadece...
görsel
gerilir zorlu bir yay
oku fırlatmak için;
gece gökte doğar ay
yükselip batmak için.
insan büyür beşikte
mezarda yatmak için.
kahramanlar can verir
yurdu yaşatmak için...
#tarih
bir zamanlar türkiye'de...
buzdolabı yoktu(!), ambulansları köpekler çekiyordu(!), hatta bardak bile yoktu(!)...
ama terörle mücadele vardı.
kararlı mücadele...
devlet "baba" vardı.
devlet=hükümet değildi.
hükümet bu devlette zurnanın son deliğiydi.
ve devlet şov yapmaz, şov peşinde koşmazdı...
devlet baba bekası için gerekeni yapardı.
hain teröristbaşı suriye'deydi.
şanlı ordumuz suriye sınırında en üst düzey komutanının ağzıyla net bir mesaj verdi.
"haini saklamayın..."
ve yılan deliğinden çıktı.
çıkmak zorunda kaldı.
ardından apo dolaşmaya başladı.
rusya'ya gitti, italya'ya gitti...
rahat vermedik.
zira devletimiz devlet gibi devletti.
teröristbaşını besleyen her ülkeye, herkese postasını koyuyordu.
nihayet yunanistan sahip çıktı haine.
apo o sırada kenya'daydı. yunanistan büyükelçiliğinde saklanıyordu.
ama türkiye'nin baskısı sonuç vermişti, yunanistan'ın artık teröristbaşını kendi büyükelçiliğinde saklamaya yüzü kalmamıştı...
ve yunanistan, apo'yu kenya'dan almak için hollanda'dan uçak kiraladı...
mit devreye girdi.
"milli istihbarat teşkilatı..."
o zamanlar mit'te görev yapanlar, fem dershanesinin en üst katında fethullah gülen'e kimliğini okutmuyordu. yerli ve milliydiler.
mit bu istihbaratı almıştı.
yunanistan'ın apo'yu almak için kiraladığı uçağın aynısını buldular.
o uçak cavit çağlar'da vardı.
cavit çağlar'dan uçağı istendi. çağlar ikiletmedi bile. uçak türk devletinin hizmetindeydi...
cavit çağlar'ın uçağı, sivil havacılık genel müdürlüğü personeli tarafından boyandı.
yunanistan'ın hollanda'dan kiraladığı uçağın aynısı birkaç saat içinde uçuşa hazırdı.
devletin organizasyonuna bakar mısınız arkadaşlar?
sene 1999.
buzdolabı yok(!) ya hani.
ama mitçisinden tut, sivil havacılık personelinin yer hizmeti ekbine kadar herkes liyakatli ve herkes görevinin bilincinde...
ve hazır edilen uçak içinde "muz tüccarı iş adamı" görünümlü 5 mit personeli ve bordo berelimizle havalandı...
muz tüccarları(!), bir maymunu kafeslemeye gidiyorlardı...
tıpkı 1911'de gazeteci şerif bey ve kuyumcu hamdi kılığında trablus'a giden kahramanlar gibi öncelikle mısır'a gittiler, ardından uganda'ya indiler.
burada dikkatleri dağıtmak için 10 gün beklenildi.
bu sırada yunanistan'ın hollanda'dan kiraladığı uçak havalanmış, kenya'ya geliyordu.
hollanda'dan gelen uçak havadayken, bizim muz tüccarları uganda'dan havalandı.
ve ardından nairobi havalimanına indiler...
kenya'daki yunan istihbaratı kandırılmıştı.
bizim uçağı, kendi uçakları zannettiler.
o zamanlar biz kandırılan değil, kandıran, ne istedilerse veren değil, ne istediysek alan taraftık.
ama buzdolabı yoktu yani. vallahi bak...tuvalet de 1 milyondu...
uçağın indiği bilgisini alan yunanlar, apo'yu saklandıkları delikten, yani kendi büyükelçiliklerinden çıkarıp havalimanına getirmeye başladılar.
ve nairobi havalimanında bekleyen mit görevlilerine, yunan istihbaratına teslim eder gibi teslim ettiler apo'yu.
kendi elleriyle...
apo'da ne olduğunun farkında değildi.
hollanda'dan gelen uçağa bindirilip yunanistan'a götürüleceğini zannediyordu.
bu hissiyatla uçağa adımını attı.
hala her şey normaldi. uçak kalkışa hazırdı, motorları çalışıyordu.
apo kendisine gösterilen koltuğa oturdu.
ismi bizde saklı olan mit mensubu apo'nun karşısına geçti elini omzuna koydu ve gayet temiz bir istanbul şivesiyle konuşmaya başladı;
"memlekete hoş geldin abdullah öcalan..."
işte o an her şeyin bittiği, zamanın durduğu bir andı abdullah öcalan için.
türk devletinin varlığı, türk devletinin büyüklüğü bir nefes uzağındaydı sadece...
görsel
gerilir zorlu bir yay
oku fırlatmak için;
gece gökte doğar ay
yükselip batmak için.
insan büyür beşikte
mezarda yatmak için.
kahramanlar can verir
yurdu yaşatmak için...
#tarih
güncel Önemli Başlıklar