bugün

entry'ler (26)

allah yok din kolpa

doğru önerme.

çünkü tanrı denilen kavram insanın kendisidir işin özünde. insan hayalgücü güçlü bir canlıdır ve müthiş şeyler üretebilir. bir yazarın yazdığı eser onun yaratımıdır ve yazar o evrende bir tanrıdır. aynı şekilde bizlerde kendi hayatlarımızın birer tanrısıyız. doğmadan önce yaşayacaklarımızı kendi özgür irademize göre tasarladık ve doğarak rollerimize büründük. ölüp gidincede yani simülasyon out olunca geride sadece öğrendiğimiz kavramlar, anlayışlar ve bakış açıları kalacak. bu hayatta kendinize yapacağınız en büyük iyilik öğrenmeye açık olmaktır. bilgiye açık olmaktır. esas din budur bence. çünkü insan öğrendikçe hayalgücü yani diğer bir deyişle yaratım gücü, yaratıcılığı, tanrısal gücü gelişir diye düşünmekteyim. esenlikler.

karantina günlükleri

bu haftayıda evde geçirip önümüzdeki haftadan itibaren dışarı çıkmayı planlıyorum. sikerler sözlük. grip temelli amcık bir viral enfeksiyon için hayatımızın en değerli zamanlarını evde depresyona girerek geçiriyoruz. güçlü bağışıklık sistemi olana hiçbir şey olmaz. korkmuyorum amk.

milletin içinde çişini sokağa yapan kadın

filmin devamının linki için kime başvuruyoruz diye sordurtan kadındır.

27 mart 2020 endonezya da yanardağ patlaması

fantastik bulduğum bir patlamadır. bu tür doğal afet videolarına garip bir şekilde bağımlıyım sözlük. gerçekte yakınımda olsa ne tür bir tepki veririm pek kestiremiyorum ama videosunu izlemek haz veriyor. tuhaf.

bu arada üsteki yazara katılıyorum. harbiden bir simülasyonda yaşıyoruz ve bu simülasyon bencede kapanmak üzere. fakat yenisini dayatmazlar umarım diye düşünmedende edemiyorum. malum söz konusu insanı ayakta uyutmak olunca küresel elitten daha iyisini düşünemiyorum.

(bkz: sikmeseler bari)

koronavirüs nasıl yayılıyor

virüsün iki senedir dünyada dolandığı ile ilgili bir teori var dolaşan. muhtemelen mutasyona yeni uğradı ve böyle sonuçlar doğurmaya başladı. yani dünyada enfekte olan oldu, bağışıklığı güçlü olan kazandı. şimdi ise başaramayanları ve elbette medyanın şişirmelerini izliyoruz. keşke bilgi sadece olduğu gibi verilse fakat prim yapmak ve tıklanma almak herkesin amacı..

bana açıkcası mantıklı geliyor yukarıdaki teori. çünkü mantıken zaten enfekte olmuş olması lazım insanların. karantina muhabbetleri bana anlamsız çaba gibi geliyor. bu saatten sonra yapılacak şey insanların bağışıklığını nasıl güçlendiririm sorusuna cevap bulmaktır ki bu konuda harbiden iyi tavsiyeciler var. biri canan karatay'dır. her ne kadar kadını ağzından çıkan her sözle ayrı ayrı linç etselerde kadın bıkmıyor ve anlatmaya devam ediyor. çoğu zamanda haklı çıkıyor.

aslında ben erkeğim

anonim yazışmaların sonunda karşındaki kişinin karşı cinsten biri olduğunu sanarak yazışırsın ve artık hoşlanmaya başlamışsındır o kişiden. aradan bir süre geçer ve iş isim verme, foto paylaşma seviyesine evrilir. ve o itiraf anı gelir... işte bu cümle ozaman söylenir.

(bkz: connected2 me)

trt eba tv

Çocuğunuzun ipini devletten alıp kendi kendinizin eğitmesi gereken zamanların çoktan geldiğini tespit eden kanaldır.

Hala ne duruyorsunuz? Kendiniz rehberlik etsenize yavrularınıza? Bir diploma alacak diye neden zihnini zırvalarla dolduruyorsunuz ki? Neden bir kağıt parçasının kontrolü devletin eğitiminden geçiyor diye buna boyun eğersiniz ki?

Gerçi sizler ne kadar özgür ve ilerici düşünüyorsunuz ki çocuğunuzun özgürlükçü bakış açısını kaybedip kaybetmemesi sikinizde olsun??

thomas more

Şu sıralar ütopyasını okuduğum filozof kişisi.

Ahlaklı toplumun doğabilmesi için parayı ve mülkiyetçiliği ortadan kaldırmak gerektiğini dolaylı yollardan ince ince dokuyarak anlatıyor kitabında.

gss prim borcu

her ay ödediğim haraçtır. Evet bu bir haraçtır. Ben kesik, kırık çıkık vb. türden beni aşan rahatsızlıklıklarım olmadığı sürece hastaneye gitmem. Beslenmemi düzenleyerek kendi kendimi iyileştiririm. Yani yılda 2 yada 3 kere gittiğim hatta gitmediğim bir hastane için her ay para ödemek tam bir zorbalıktır. Bu zorbalığın bitmesini bir işsiz vatandaş olarak talep ediyorum.

21 mart 2020 yaşlıları kimsenin sevmemesi

gün geçmiyor ki şu sözlük dünyalarında birileri daha linç edilmesin , dediğim başlıktır.

Bakınız. Sizlerde bir gün yaşlı olacaksınız. 70 yıl veya 80 yıl bu dünyanın çilesini hissedeceksiniz sırtınızda. Her gün aynı dünyaya maruz kalmaktan sıkılıp dışarı çıkıp, sizinle aynı duyguları paylaşanları aramak isteyeceksiniz. O zaman bu sözleri yeniden düşüneceksiniz. Ben zamanında yaşlılar için böyle sallamıştım diyeceksiniz.

Azıcık empati kurun. Bu insanlar bu dünyada uzun süredir varlar ve yorgunlar. Bıkmaya, umursamazlığa birazcık hakları olmalı. Onlara ulaşmak için huylarına gitmelisiniz. işte o zaman dışlarındaki gestapoyu değilde içlerindeki hazineyi görürsünüz.

the weeknd

son albümü olan After Hours'u youtube kanalından bu sabah itibariyle yayınlamış müthiş sanatçı. Bu aralar weeknd'e karşı çok yükselmiş durumdayım sözlük. adamın sesinde bir büyü var. michael jackson'daki o huzuru veriyor. acaip birşey..

bağışıklık sistemini güçlendirme yolları

-bir kase ev yoğurduna bir yemek kaşığı zeytinyağı ekleyerek düzenli her gün yada gün aşırı yiyorsunuz.
-çayınızı mümkün mertebe limon ile içiyorsunuz.
-c vitamini zengini sebzeler, meyveler tüketiyorsunuz.
-kristal kaya tuzu veya deniz tuzu tüketiyorsunuz. çünkü bunlar mineral zengini tuzlardır ve vücudunuza lazımdır. iyot sandığınız kadar kötü bir şey değildir.
-azami ölçüde karbonat tüketebilirsiniz.
-çinko, demir içeren besinler tüketebilirsiniz.

solcuların edebiyatı iyi yapması

okuyan insan olduklarını belli eden önermedir. çünkü ancak çok okuyup, bilgini arttırdığın zaman sanat açığa çıkıyor. tabi sanatı, edebiyatı şaraba zemzem karıştırınca günahlarını seyrelttiğini sanan bir zihniyete karşı yapınca kötü olan solcu oluyor.

coronavirüs vergisi

youtubede video içeriği arayan youtuber gibi vergi fikri arayan devlete ilham verme amacı güden hain hede.

cehennem yalandır

Haklı bir önerme. Bir kere günah diye bir şey yoktur. Sevap diye bir şeyinde olmadığı gibi. Çünkü bir insana göre iyilik denilen olgu bir başka kişiye göre iyilik falan olmayabilir. Hayatta nasıl farklı algılarımız ve fikirlerimiz varsa bu da aynı şey. Subjektif yargılar üzerinden kimse yargılanamaz. Saçmalıktır. Köleliktir.

Öte alem denilen şey özgür iradeye dayalı bir temelle çalışır. Her şeye sen karar verirsin. Objektif bir algı vardır, çünkü dünyadaki kimliklerin ölünce burda kalır. Yani öldüğünüzde sujede ölür ve geriye objektif algı kalır. Öte aleme giden budur ve yanında taşıdığı tek şey yaşadığı hayat boyunca biriktirdiği anıları, deneyimleridir. Bunlardan öğrendiklerini objektif algısıyla inceler ve yoluna başka gerçekliklerde devam eder yada buraya geri gelir. (bkz: reenkarnasyon)

horus un gözü

Epifiz bezine benzemesinden ötürü mitolojiye girdiğide söylenen gözdür.

Epifiz bezi insanın çok boyutlu gerçekliklere açılan, halk dilinde 6. His, 3. Göz olarakta bilinen bir duyusudur. Bugün dmt dediğimiz insanı enteresan türden renkli triplere sokan salgının sağlandığı organda denilebilir. Hatta bazı dmt salgısını tetikleyen lsd tipi maddelerde güney amerika yerlilerince ruhani duyuları açmak için ibadetlerden önce kullanılır.

sertleşme sorunu

Nasıl besleniyorsun bilmiyorum ama beslenme biçiminin bununla ciddi alakası olduğunu düşündüğüm sorundur.

Yeterli miktarda protein alman gerekiyor. Şekeri azaltman ve sağlıklı yağlarla enerjiyi alman gerekiyor. Biz şekerle çalışmıyoruz metabolik olarak yağ ile çalışıyoruz. O yüzden hayvansal yağlar, zeytinyağı gibi yağlar tüketmen lazım yemeklerde. Yumurta, et gibi şeyler yemelisin. Bunları yaparken egzersizde yapmalısın. Ayrıca şekeri düşük, glisemik değeri düşük türden meyveler yiyerek lifte alabilirsin. Yoğurt falan yemekte iyi gelir. Bunları yaparsan taş gibi olursun. Şelale gibi olursun.

Hap map hikaye. Olay vücudunu ne ile çalıştırdığında. Karbonhidrata abanırsan erken boşalırsın, çükün zamanla bozulur. Ama protein alırsan uzun soluklu olursun ve çükün rocky balboa gibi olur. Kasları ancak protein ve yağ kombini ile şahlandırırsın babuş.

replik

Random “replik” tekniği adında bir yaratıcı yazarlık dersi tekniğidir.

Tekniğe göre bir yazar kişisi, eline aldığı kağıdı ve kalemi ile istediği herhangi bir kalabalık ortama sessizce karışıyor. Ardından çevreden duyduğu hangi ses varsa (insan, hayvan, makineler vs.) random bir şekilde yazmaya başlıyor. Daha sonra bu yazılan söz öbeklerinden, repliklerden, seslerden bir hikaye taslağı hayal edip içine kurgusal karakterlerde ekleyerek eğlencenin dibine vuruyor.

her akşam 7 bira içip uyumak

depresyon belirtisi olan davranıştır. kimsenin alkolüne karışmam ve pekte umrumda olmaz ne yaptıkları fakat bu davranışı sürekli halde tutmak insanı uzun vadede depresyona sokar. beyin bir noktadan sonra çalışma prensibini bu alışkanlığa göre ayarlar ve düşünmeyi bırakarak kendisini otomasyonun esaretine bırakır. bu durumda sağlıksızdır. otomatik bir modda her gün aynı eylemi yapan ve bunu kendisini uyuşturmak için yapan birey bitki moduna girmiştir. artık aleo veradan farksızdır. tek yaptığı solunumdur..

iki bira bir cipsin 7 lira olması

(bkz: kıyamet alametleri) olabilecek türden bir vahim durumdur.