bugün

sevdiği entry'ler

uludağ sözlük ün kalitesini arttıracak formül

fake'lerin tespiti ve tasnifi..
sadece bu..
aha az önce birisi daha patladı mesela..
acıyor artık insan..

yazarların nickleriyle anlatmak istedikleri

Bence gayet açık olan özellik.

sözlükçülerin dudaklarının fotoğrafları

(bir uktedir lakin açmaya çok korkuyorum) sözlük yazarlarını dudaklarını içeren fotoğraflardır. * *

edit: dudak derken, normal. yani surattaki dudak.

anın görüntüsü

görsel

anın görüntüsü

görsel risk almayı severim.

ankara

görsel

iz bırakan kitap cümleleri

ama sen başkaydın Milena, hasta bir adamı sevecek kadar hastaydın.

ankara soğuğu

Gecen sabah -22 idi ve soguktan gercekten aglicaktim. Sanirim her yerde yasayabilirim artik.

ekşi sözlük

önce kendi kapısının önünü süpürmek zorunda olan sözlük.

''kutsal bilgi kaynağı'' sloganı yoluyla yola çıkıp pkk yuvası bir vatan haini Sözlüğe dönüştüklerini görmeliler. 1-2 Milliyetçi entry ye bile tahammülü olmayan, burjuva solcusu olan pkk destekçileriyle dolu ekşinin eleştiriye bile dayanamayıp zall'ı asmaya kalkması lahana turşusu-perhiz ilişkisini hatırlatır insana.

ne demiş zall? ''ekşi siyasi fikre göre yazar alıyor biz almıyoruz.''

sormak lâzım hangisi daha demokratik? bilen bilir, bu uludağın belki en azılı ülkücüsüyüm ve aynı zamanda bu sözlükte yetkiliyim. zall bir gün bile bana ''bakardi sen yetkilisin, ülkücü düşünceye yönelik entry girme'' demedi. ben de ülkücü olmama rağmen sol görüşlü ya da pkk destekçisi entry lere karşı silinmesi yönünde bir harekette bulunmadım. sonuna kadar objektif oldum ve format neyi gerektiriyorsa bu yönde davrandım.

şimdi o burjuva solcular soruyorum. sizin çok sevdiğiniz elitist ekşi mi daha demokratik yoksa uludağ mı?

sözlük yazarlarının itirafları

herkes uzmanı oldugu konunun zalimi olmuş.
kimsenin kimseyi dinleme zahmeti yok.
baskalarına yaptıgım en ufacık seyleri bile baskalarından görüyorum.
her zaman saplantılıydım, her zaman mutsuz.
her zaman o'nu aradım.
mutluluk belki de o'nu bulmak değil, o'nu aramayla geçen süreydi.
ben o'nu aradığım her sürede taşlı yollara takılıp düştüm, her yerime dikenler battı, yeri geldi kan kustum, yeri geldi kan yuttum.
o'nu ararken yaşadığın her şey mübahtı bana göre.
hiçbir zaman istikrar sahibi olamadım, hiçbir zaman istediğim bir şeye sahip olamadım.
hırslı oldugum konularda ise istediğim şeyler hep elime yüzüme bulaştı.
kaybeden insanın korkusu olmazmış derler, olmadı.
hala yok.
içimdeki öfkeyi biraz olsun dindirmek istiyorum sadece, o kadar.
nasıl diner bilmiyorum.
her gün kan kusup her gün kan yutuyorum.
her gün öldürüp her gün ölüyorum.

ben bu yazıyı kendime yazdım

Niye yeltendin?

Evet evet, içimde dönüp duran soru bu!
Bak eğri oturup doğru konuşalım; Sen sabah kalktığında çorba içmişliği olan insansın. Ne bileyim burnunu karıştırır kitap okur film ve müzikten hiç anlamazsın.

Yazarsın... Kendi yazdığını "mal" gibi on kere okursun içinden bir de beğenirsin. Kimse bilmez satırlarını, sen balat çocuğusun Taksim de yapamazsın.

Ne diye ayağını denk almazsın!

Geride bıraktığın herkes neden seni arıyor hiç düşündün mü? Neden eski sevgililerinin ilk durağısın? Çünkü hazır ı nazırsın. Çünkü sevilmeye büyük bir şehvetle açsın. Çünkü sever sülükler kan emmeyi, çünkü bitler hep minik çocukların başında oyalanır dururlar.

Anlamazsın, salaksın...

Neden? bunca gerçek varken önünde ve adem henüz düşürmemişken yaprağını havvasının, nazım mektubunu yollamamışken ayşe sine sen hangi cürretle yeltendin?

Hala çocuksun...

ankara

3 yil olmus ya,3 igrenc yil.bir kere de aglayarak donmeyeyim su sehre,bir kere de buhranlar basmasin.hani her sey guzel olacakti,neden bir karsilayanim bile yok, yapayalnizim bu lanet kentte.daha kac sene daha boyle olacagini bilmeden.
Soguk,kapkara,itici sehir.

gazi üniversitesi

Kendisini milliyetci zanneden gerizekali fasist ve kafatascilarla dolu liseden bozma adi "universite". Merkez kampus olarak konusuyorum ki ogretmenler gotu atmis yatiyor, ne bir konusmaci geliyor ne de sempozyumlar,kongreler.ogrenciler keske okula gelmek yerine ulku ocaklarinda ya da kahvehanede takilsalar.goruntu kirliliginden olusan kekolar ve kezbanlarla dolu. Bir tane duzgun turkce konusan insanevladi gormedim fef'te bile. Hepsi la gardas basini yisin diye dolaniyor.sonra bunlara diploma veriliyor bir de.hey yavrum hey. Hocalarda sikimsonik universitelerden mezun olup burnundan kil aldirmayan tipler de mevcut,dolu dolu olup mutevazi olan da var 1 2 tane.onlar da gaziden gitme pesinde zaten,agizlari yanmis burdan.velhasil,azicik okumayi,ogrenmeyi,arastirmayi ve tartismayi seviyorsaniz gelmeyin kardesim buraya gidin eskisehirde filan okuyun ben yaptim siz yapmayin. He benim derdim ayni kekoluga devam etmek,corumdaki hayatimi devam ettiricem diyorsan gel anadolu comarligina devam et.

ankara

Buraya guzel diyenler,ozellikle kizilayi ozleyenler filan net eziktir. Hayatinda ortam gormemis,sehir gezmemis insanlardir. Baska bi aciklamasi yok yani.bazi sentleri disinda varoslugun ve kozmopolitligin dibidir.

gelecekteki sevgiliye not

gelme artık cidden gelme, istemiyorum. ihtiyacım oldugunda yoksan, hiç olma.

sözlük yazarlarının itirafları

karamsarlığın, nefretin, umutsuzluğun,mutsuzluğun aynı zaman da sonsuz kabullenişin dibindeyim.
daha 22 yasında olmama ragmen bu konustugum insanın ben olduguna inanamıyorum.
o kadar çok canım yandı ve yanıyor ki, dönüp bakınca bu kül olduğum bedene inanamıyorum.
son zamanlarda acı içindeyken, neler neler geçmedi ki bu geçmesin derken, çok alakasız bir yerde, zamanda seni gördüm.
onca olayın,acının,gözyasının,aşkın,nefretin üzerine, hiçbir şey hissetmemem beni şaşırttı.
ama en çok da karşılaşmamız şaşırttı.
hiç değişmemişsin, saçlarında beyazlar çoğalmış, biraz dökülmüş,hala ekoseli atkını kullanıyorsun.
bu evrenin bana, bak her şeyin bir sonu var demesiydi.
ne acı ne öfke ne sevgi ne özlem.
sıfır.
oysa ki benim hazmedemediğim onca şey var hala.
bi türlü kafamda cevaplayamadığım, neden böyle oldu diye kendimi sorgulamadan bi gün geçirmediğim, hatırlayıp hatırlayıp küfrettiğim onca insan var ki hala.
ben bunu haketmedim diye haykırmak istiyorum.
bu kadar kalpsiz olamazsınız demek istiyorum.
hayır bu kadar kalpsizlik fazla.
tamam ben seni seviyorum diye belki de senin beni sevmen gerekmez ama benim canımı kanırta kanırta kanatmana ne gerek var?
ciddi manada isteksiz, sıkılmış, ilgisiz kaldım her şeye.
geçmişi de düşünmüyorum artık ama bugüne de hiç bağlı değilim.
ben ne olacağım?
artık aydınlığa çıkmanın vaktı gelmedi mi?