bugün

sevdiği entry'ler

feminik kişilik bozukluğu

Siz bu cahillikle insanı feminist yaparsınız.

Feminizm kadın ve erkeğin eşit haklara sahip olması gerektiğini savunan bir ideolojidir. Herhangi bir grubun koruyuculuğunu üstlenmez ve yalnızca kadınlara mahsus değildir. Kendinizce bunu olumsuz olarak değerlendirmeniz de bilgisizliğinizden kaynaklanıyor muhakkak.. öyle ki söz ettiğiniz şeyin feminizmle değil de cinsiyetçilikle ilgili olduğunu dahi ayırt edemiyorsunuz. Ben sizin için onu da irdeledim : (bkz: çelişik duygulu cinsiyetçilik)

Gidip biraz Virginia Woolf, Simone de beauvoir üstüne bir de erkekliğin türkiye halleri ve sosyoloji alanında güzide yazarları ve kitapları okur, araştırırsanız savunduğunuz yahut saldırdığınız şeylerle ilgili bir fikriniz olur belki.

Üzerinizdeki hegemonik baskıyı sahiden anlıyorum, ne demişler : erkekler eril kültürün hem üreticisi hem de ürünü durumundadır ; hem sahibi hem de kölesidirler.

(bkz: toplumsal cinsiyet rol gerginliği paradigması)

eğitim sistemi

Bakan değiştikçe, değişen sistemdir.

Hepsi de bi önceki sistemin kötü olduğunu söyler, lan senin partinin senin hükümetinin bakanı da değiştirmişti.

görsel

allah dövme yapana da yaptırana da lanet etsin

Ey güzel allahım dövmelileri biraz rahat bırakıp, arada pedofili ibnelerle falan ilgilensen fena olmazdı.

eşcinseller toplumdan dışlanmalıdır

ayrımcılıktır odur budur bok püsür de.neden?mesela ne oldu da böyle düşünüyorsun eşcinsel bir insandan sana ne gibi bi zarar geldi amk.hoşlandığın kız erkek eşcinsel falan çıktı da sonra her platforma eşcinselleri aşşağılayan şeyler mi yazmaya başladın mesela.nedir bu size batan arkadaş.

izmirlilerin asıl memleketi

Keşke Yunan galip gelseydi diyen yavş-aklar izmiri Yunanistan'dan sayıyorlarsa demek ki...

anıtkabir in aylık giderleri

2019 ziyaretçi sayısı 6.581.232 olan müzenin gideridir.

Giriş ücretsiz tabi ama oraya giden insanlar oraya gelirken para harcıyorlar. Otobüse biniyorlar metroya biniyorlar. Orada su satın alıyorlar. Çevrede Yemek yiyorlar. Tabi en iyiside Çanakkale ve kurtuluş savaşı ruhu ile tanışıyorlar. Atatürk ü daha yakından tanıyorlar.

Çoğu bu insanların şehir dışından geliyor 6 milyon yerli 400 bin yabancı gelmiş geçen sene.

6 milyon insanın masrafı 250 TL olsa
1.500.000.000 TL ( 1 buçuk milyar lira) para girdisi demek bu. Ankara ve Türkiye ekonomisine.

400 bin yabancı ise uçak, konaklama vs masrafı 1.500 TL olsa ki rahat vardır.

600.000.000 tl de o etse nereden baksan 2 milyar TL lik ekonomik sirkülasyon.

Peki o kaçak olarak yapılan saray ın millete katkısı nedir. Daha elektrik ve aydınlatma parasına yetişilemiyor.

Atatürk ün ölüsü bile millete neler kazandırıyor. Sizin diri halinizin bir boka yaradığı yok.

anıtkabir in aylık giderleri

selamın aleyküm.

anıtkabir'in 1 yıllık masrafı sadece 4 milyon liradır.
bunun yüzde 35'i elektrik gideridir.
geri kalan masraflar da, personel gideri, temizlik ve çevre giderleri, su parası vb giderlerdir.

hadi anıtkabir komutanlığı'nın da maliyetini buna ekleyelim.
anıtkabir komutanlığına bağlı askeri personelin toplamının 1 yıllık maliyeti de maksimum 25 milyon liradır.

hepsini toplayalım, 29 milyon eder, hadi 1 milyon da fazladan koyalım, benden olsun. ne eder?
30 milyon...

30 milyon / 12 ay = 2.500.000 tl/ay.

yani anıtkabir'in tüm giderleri aylık 2.5 milyon lira.

günlük olarak hesaplayacak olursak; 83 bin lira yapar.

kaçak sarayın günlük maliyeti ise 5 milyon lira.
yani bir cumhurbaşkanlığı sarayının günlük maliyeti anıtkabir'in maliyetinin 60 katından fazla.

anıtkabir'in 1 yıllık maliyeti, kaçak saray'ın 1 aylık elektrik faturasına eşit.

zaten anıtkabir çok maliyetli bir yer olsaydı emin olun şimdiye kadar aktroller rakam verip çoktan paylaşırlardı bunu.

şerefsizler, anca çamur at izi kalsın.

hadi eyvallah...

iyi parti nin gönderdiği koliyi beğenmeyen kız

ilginç bir vaka.
allah akıl fikir versin.



https://twitter.com/vaziy...tatus/1250442847515443200
https://www.enkocaeli.com...larini-ofkelendiren-video

maslov un ihtiyaçlar hiyerarşisi

görsel

ücretsiz maske dağıtılırken sesi çıkmayan kemanist

Ne ücretsizi lan virüs.

Bir yığın bağış yapıldı. Şimdi milletin parasıyla hava atıyor yine reisin.

corona virüsünün dabbet ul arz olması

"bu zaten kuran'da yazıyordu" geleneğinden yürüyerek virüse dini bir açıklama getirme çabası. hele "açıkça yazdığı" iddiası tam bir uydurma.

adı zikredilen neml 82'de yaratığın "yerden" bittiği açıkça belirtilmiş. oysa ki virüsler yer bağımlısı, ya da yer ile hatırlanan/bilinen bir konuma sahip değildir. elbette bazı iman sahipleri şanslarını zorlayarak "herşey yerden gelmiyor mu zaten?" diye yine kendilerinin inandığı toprak-kökenli iddialarda bulunabilir. ama neye göre, kime göre "herşey"? malum olduğu üzere fiziğe göre bütün elementler feza kaynaklıdır, yıldız tozudur. "canlı hayatın hepsi yerden gelir" diye bir iddiada bulunsalar bu da tutmaz, çünkü bilimin kabul ettiği teori canlı hayatın su/deniz kökenine işaret eder. üstelik virüs denen yapı canlı bile sayılmamaktadır. hadi canlı ya da cansız ayrımı yapmadan virüsü bir tür olarak kabul etsek, kaynağına yine yer diyemeyiz, havadan ve diğer insanlardan bulaşıyor bu meret.

hadi bir itekleme ile yardımcı olmaya çalışayım bari; diyelim virüs rna'larındaki yapılar minerallere bağlandı, oradan da yer kökenli denildi. ama belli ki sözkonusu ayet bu kadar esnetmeyi gerektirecek bir şeyden bahsetmiyor ki kuran'ın "ayetlerimizi anlaşılsın diye apaçık indirdik" diye bir iddiası da var. Belli ki börtü böcek, sürüngen ya da kemirgen gibi yer ile bilinen veya tanınan bir canlıdan bahsediliyor. belki de kıyamet tarzı senaryolar için özel olarak bir sefere mahsus üretilmiş bir garip yaratık olabilir. ama virüs böyle birşey değil işte.

hasılı, tam bilmediği konular hakkında eski masal kitapları vasıtasıyla falcılık bile denemeyecek yorumlar çıkarmak bildiğimiz zorlamadır.

zorlamayın bence...

kuranda bazı ayetlerinin gereksiz olması

KUR’AN’DAKi KiŞiYE ÖZEL AYETLERiN HiÇBiRi, GÜNÜMÜZDE iNSANLIĞI iLGiLENDiRMEMEKTEDiR!

Kur’an’da, kişiye özel nitelikte birçok ayet bulunmaktadır. Bunların ayıklanarak, şimdiye dek çoktan iptal edilmesi gerekirdi. Ancak inanırları, Kur’an’ı Tanrı kelâmı olarak kabul ettiklerinden dolayı, herhangi bir ayetini iptal etmek şöyle dursun; bir virgülünü dahi iptal edemedikleri için, günümüze değin yerini korumuştur.
Örneğin şu ayetlerin hiç biri, insanı ve insanlığı ilgilendirmemektedir:

“NUR............63-) Peygamberi kendi aranızda birbirinizi çağırdığınız gibi çağırmayın.”
1398 yıl önce vefat eden peygamberi, kim “kendi aranızda çağırdığı” gibi çağırabilir….

“Ahzap.. …...30-) Ey Peygamber eşleri! içinizden kim, açık bir hayâsızlık yaparsa bunun azabı iki kat olur.”
Peygamberin eşleri, yüzlerce yıl önce vefat etmişken, bunlardan hangisi hâyasızlık yapabilir.

“Ahzap.……37-) Zeyd eşi ile ilişiğini kesti. Biz de onu seninle evlendirdik.”
Bu ayet Peygamberin, o gün için vaziyeti kurtarması için gelmiştir. Hepsi ölüp gitmiş. Bugün kimi ilgilendirir.

“Ahzap….…53-) Ey inananlar! Peygamberin evine, yemeğe davet olunmadan girip, yemeğin pişmesini beklemeye kalkışmayın. Peygamberin eşinden bir şey isteyeceğiniz vakit, onu perde arkasından isteyin...O’nun eşini nikâhlamanız, ebediyen caiz değildir.”
Bugün için hiç kimseyi ilgilendirmeye bir ayet.

“Ahzap…….51) Ey Muhammed! Bunlardan (eşlerinden) kimi dilersen geri bırakır, dilediğini alabilirsin. Boşadığını tekrar almanda da, sana bir vebal yoktur.”
Bu ayetin içeriği o gün için bile, Peygamber ve eşlerinden başka kimseyi ilgilendirmediği hâlde, Kur’an’a girmiştir.

“Hucurat.. ...2-) Ey inananlar! Seslerinizi, Peygamberin sesinden daha yüksek çıkarmayın. O’nunla, birbirinizle konuştuğunuz gibi yüksek sesle konuşmayın. “
Bu ayette Nur 63. ayet gibi, bu gün için hiçbir anlam ifade etmiyor.

“DUHA....,.….8-) Seni yoksul bulup da, zenginleştirmedi mi?”
insanlık için ne anlamı var bunun ki? Tanrı Sakıp Sabancı’nın babasını da, yoksul bulup zenginleştirmedi mi?

“LEHEP..1 ila 5-) Ebu Leheb’in iki eli kurusun. Kendisi de yok olsun. O alev alev yanan ateşe atılacaktır. Karısı da, boynunda bükülmüş bir ip olduğu hâlde, alevleri çıkaran odunların hamalı olacaktır.”
Bir surenin tamamı; bugün için, kimi ilgilendirir.

Kur’an’da, bu ayetlerin benzeri birçok ayet bulunmaktadır.

Buda aslında kuranın evrensel bir kitap olmaktan çok günü kurtarmaya yönelik bir kitap olduğunu gösterir.