kesinlikle erkekte 30 ve üstü.
zamanında ülkenin hali, geçim derdi olmasa 23,24 diyodum ama, yaş ilerledikçe öyle bi hataya düşmemiş olmaktan aşırı muzafferim.
abi zaten yolda kendi arkadaşlarımla bile muhabbet etmekten hoşlanmam, hele ki elin 7 yabacısı, bi de yaşlıysa bu beni daha da çıldırtır. görüyosun kulağımda kulaklık var ne gerek var ki bana bulaşıyosun. ha bi de şöyle tiplere daha kıl oluyorum, müziğin sesini kısar mısın diyen tiplere. lan senin televizyonunun ekranı gözümün tecavüz edilmedik hiç bir yerini bırakmadı, kulaklığımdan çok az çıkan ses seni nasıl rahatsız etti?
anca ilk mesajı atmışımdır, geç cevap vermiştir, buna tahammül gösteririm ama, lakin,
eğer bir konuşma anındaysak, her mesajdan 10-15 dakika sonra cevap alıyorsam, katlanma sınırımın çok büyük şekilde zorlandığını, felaket şekilde gösteririm karşı tarafa.
harbi şu tarz hurafelere gönülden inananların, öldükten sonra bu istediklerinin hiç birinin ve bişeyin olmadığı bi boşluğa gitmeleri nasıl bişey olacak acaba.
lisedeyken sınava çalışma metodum şuydu;
sınavdan önce boş bir kağıdı 6 parçaya böler, karınca duası şeklinde kopyalar hazırlardım, önlü arkalı. kopya çekmesem bile her türlü yapardım.
bunları yazarken aklıma giriyodu. çok da iyi not alırdım. 12. sınıfta takdir getirmeme sebep oldu bu.
o oğlunun değil yargılanması normalde annesinin g.ttn sklmesi lazım. kan beynime sıçrıyor böyle açıklamaları duyunca. korkunç bir kafa yapısı, korkunç bi zihniyet. ayrıca ben bu adi pisliklerin ne müslüman ne de insan olduklarına inanıyorum.
varsa öyle inançları inş yerleri en dibi olur cehennemin.
bana göre, eminim ki çoğu diğer kişilere de göre, gelmiş geçmiş en iyi kadın sanatçıdır sezen aksu.
kalemi, dili, sözü herşeyiyle, her kesime, her karaktere hitap edebilen bir kişi.
80'le ve 90'lar daki tüm albüm ve şarkıları bi farklıdır. (benim favori şarkım herşeyi yak'tır) o dönemlerde basılmış ama yayınlanmamış şarkılar şimdi yayınlansa hiç fena olmazdı.
Gerçekten isteyerek dinleyen ciddi bir kitle var. Hatta şarkının sözünü bilmeden ezberleyen insanlar var. Kalite düştü diye şikâyet ediyoruz ama kimse dönüp “kime üretiliyor bu?” demiyor. Talep oldukça, üretim de hız kesmiyor. Bu yüzden mesele sadece müzikte değil; kitlenin algısında. Arz, talebin aynasıdır.
Her yıl 30 Temmuz tarihinde kutlanır.
2011 yılında Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilmiştir. Amaç; dostluk, barış ve insanlar arası anlayışı teşvik etmektir.
Ne yazık ki, islamiyet'in Arap coğrafyasında doğup yayılmaya başlaması, bu bölgedeki kültürel etkilerin zamanla tüm Müslüman ülkelere Arap geleneklerinin aktarılmasına yol açmıştır.
izmir'in Ateşi - Maho G & Ben Fero şarkısından keşfettim bu tarzı sevdiğim için sanatı hoşuma gitti. Bence sesini biraz daha ön planda tutsa daha iyi olur.
"şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar.
ölümleri olur zaferleri, öpüşürken yok olan ateşle barut gibi. en tatlı bal bile tadıldıkça bıkkınlık verir, aynı tat isteği, iştahı köreltir. onun için, ölçülü sev ki uzun sürsün sevgin. hedefe hızlı giden, yavaş kadar geç varır."
Zıttı olmayan bir korku türüdür mesela hiç "yer korkusu" gibi bir şey duymadım. Belki derinlik korkusu olabilir ama bu doğrudan psikolojik bir terim değil.
Deniz uzanıyor işte, gökyüzüyle birleşiyor sanki sonsuza kadar. Dalgalar hafif hafif kıyıya vuruyor, rüzgâr da saçlarımı okşuyor gibi. Kuşlar uçuyor, ortalık huzur dolu, insanın içi rahatlıyor.