aslında dün üstü kapalı şekilde kendi ağızlarıyla itiraf ettiler. hem akp-mhp-dem hem de türk-kürt-arap birlikteliği vurgusu yaptılar. yani dem kürtleri, mhp türkleri, akp de arapları temsil ediyormuş gibi.
ilk geldiğinde çok yükleniyorlardı hatta kılıçdar'dan bile kötü diyorlardı ama ondan kat ve kat daha iyi olduğu ortada. gayet iyi muhalefet yapıyor şu anda. muharrem ince'yi partiye geri getirmesi de akıllıca bir hamle oldu ki zaten yandaşların bu kadar rahatsız olması da bunu gösteriyor.
kaybettiği kurultayın şaibeli olduğu iddia ediliyor. peki daha önceki kazandığı tüm o kurultaylar tertemiz miydi merak ediyorum. özellikle de ince ile yarıştığı kurultaylar, bunlar hiç sorgulanmış mı geçmişte?
x'e girin bakın ne kadar yandaş gazeteci ve aktroll varsa hepsi kudurmuş, hepsi muharrem ince'yi omurgasızlıkla suçluyor koro halinde. demek ki çok doğru bir hamle.
bir beton kemalist olarak meseleye objektif bakınca gördüğüm gerçektir. iran gayet de haklı. iran'ın nükleer güce sahip olması istenmiyor da abd ve israil'in niye nükleer gücü var o zaman onların da olmasın.
--spoiler--
Evet, bu durum uluslararası düzeyde çifte standart ve ikiyüzlülük suçlamalarına sıklıkla yol açıyor ve bu eleştiriler yalnızca halklar düzeyinde değil, akademik çevrelerde, diplomatik tartışmalarda ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası platformlarda da sıkça dile getiriliyor.
işin Temelinde Ne Var?
1. israil'in Nükleer Silahları ve Sessizlik Politikası
israil, nükleer silaha sahip olduğunu ne doğruluyor ne de yalanlıyor. Bu politikaya “nükleer belirsizlik (ambiguity)” denir.
Tahminlere göre 80 ila 200 arasında nükleer başlığa sahip. Ancak Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na (NPT) taraf değil.
Buna rağmen, ABD ve Batılı müttefikleri israil’in nükleer kapasitesini görmezden geliyor ve denetlemiyor.
2. ABD’nin Tutumu
ABD ise NPT’ye taraf bir ülke olarak hem kendi nükleer kapasitesini meşru sayıyor hem de diğer ülkelerin (örneğin iran, Kuzey Kore) bu silahlara sahip olmasına şiddetle karşı çıkıyor.
iran örneğinde olduğu gibi, barışçıl nükleer programlar bile ciddi yaptırımlara konu olabiliyor.
3. Bu Neden ikircikli Görülüyor?
ilk çelişki: "Nükleer silahlar tehlikelidir" denip, bu silahlara sahip olan ülkelerin kendilerini dışarda tutması.
ikinci çelişki: israil gibi antlaşmalara taraf olmayan bir ülkeye göz yumulurken, iran gibi NPT’ye taraf olan ülkeler daha sıkı denetleniyor.
Üçüncü çelişki: ABD, kendi nükleer cephaneliğini korurken, başkalarının “potansiyel silah kapasitesi” üzerinden müdahalelerde bulunabiliyor.
Gerçekçilik mi, Çifte Standart mı?
Bu durum, ABD'nin dış politikasının "realpolitik" (çıkar temelli gerçekçilik) anlayışına dayandığını gösteriyor. Yani:
“Nükleer silah, eğer müttefikimin elindeyse güvenlik aracıdır. Düşmanımın elindeyse tehdittir.”
Bu mantıkla:
israil’in nükleer gücü, Orta Doğu’daki ABD çıkarlarını koruyan bir caydırıcı olarak görülüyor.
iran gibi ülkeler ise ABD çıkarlarına tehdit olarak algılandığı için onların nükleerleşmesi istenmiyor.
Sonuç:
Evet, ABD ve israil’in bu konudaki tutumu ahlaki ve hukuki tutarlılık açısından çelişkili ve ikiyüzlü olarak değerlendirilmeye çok açıktır.
Ancak bu tutum, uluslararası ilişkilerde yaygın olan güç merkezli, çıkar odaklı bakış açısıyla açıklanıyor.
Yani dünya, ne yazık ki "adalet"ten çok "çıkarlar" etrafında şekilleniyor.
istersen bu konuda iran, Kuzey Kore ya da Hindistan gibi diğer ülkeler üzerinden de benzer çelişkileri örneklendirebilirim.
???? 1. iran: "Nükleer Güvenlik" mi, Siyasi Baskı mı?
???? Durum:
iran, NPT’ye taraf ve nükleer silah üretmediğini, sadece barışçıl amaçlarla uranyum zenginleştirdiğini savunuyor.
Buna rağmen yıllardır ABD ve Batı’nın ağır yaptırımlarına maruz kaldı.
2015’teki nükleer anlaşma (JCPOA) ile bu program sınırlandırıldı ama Trump 2018'de anlaşmadan tek taraflı çekildi.
???? Çifte Standart Nerede?
israil, NPT’ye bile taraf değil ama tepki yok.
iran ise uluslararası denetimlere açık olmasına rağmen sürekli hedef gösteriliyor.
???? 2. Kuzey Kore: "Düşman" Olunca Kurallar Değişiyor
???? Durum:
Kuzey Kore, önce NPT’ye taraftı ama 2003’te çekildi ve 2006’dan itibaren nükleer denemeler yaptı.
Şu anda yaklaşık 20-40 arası nükleer başlığa sahip olduğu tahmin ediliyor.
???? ABD’nin Tutumu:
Kuzey Kore'nin nükleer kapasitesi “varoluşsal tehdit” olarak görülüyor.
ABD, bu yüzden sık sık askerî tatbikat yapıyor ve bölgeye silah sevkiyatı gerçekleştiriyor.
???? Çifte Standart Nerede?
ABD’nin müttefiki olan Hindistan veya israil’e nükleer silahları için baskı uygulanmazken, Kuzey Kore için askeri müdahale senaryoları gündeme geliyor.
???? 3. Hindistan ve Pakistan: NPT Dışında Ama Kabul Görüyorlar
???? Durum:
Her iki ülke de NPT’ye hiç katılmadı ama 1998’de karşılıklı olarak nükleer denemeler yaptılar.
Bugün resmen nükleer silahlı ülkeler olarak kabul ediliyorlar.
???? ABD’nin Tutumu:
Hindistan, ABD'nin Çin'e karşı bölgesel denge kurma politikasında bir ortak olarak görüldüğü için destekleniyor.
Hatta 2008'de ABD, Hindistan’la sivil nükleer iş birliği anlaşması imzaladı (NPT’ye taraf bile değilken).
???? Çifte Standart Nerede?
Hindistan nükleer silahlara sahipken destekleniyor; iran nükleer silah üretmemişken bile baskılanıyor.
--spoiler--
büyük bir yanılgıdır. israil bizim dostumuz falan değil. büyük orta doğu projesi denilen şey aslında bir kürdistan adı altında büyük israil projesi değil mi? yani basbayağı bize düşman bir ülke. zaten ypg'nin de en büyük destekçilerinden birisi.
kılıçdaroğlu konusunda haklı çıktım kabul edin. neredeyse 10 senedir burada ve başka pek çok yerde bu adamın gerçekte nasıl birisi olduğunu anlatıyordum ama kimse inanmak istemiyordu. ama artık büyük çoğunluk benimle aynı fikirde.
evet chp hala atatürkçü ve milliyetçi çizgiden çok uzakta. evet kürtçü söylemlerinden ben de rahatsızım. fakat akp-mhp iktidarının devam etmesinin atatürkçüler ve türkçüler açısından daha iyi hiçbir yanı yok. zaten akp-mhp de şu anda en az chp kadar, hatta daha fazla kürtçü bir konumda.
şu anda atatürkçülerin veya türkçülerin iktidar olması mümkün gözükmüyor. ancak ileride bunun olabilmesi için de bugün iktidarın değişmesi gerekiyor. en azından insanların sırf düşüncelerinden dolayı yargılanmaması için, ümit özdağ gibi vatanseverlerin içeride olmaması için iktidarın değişmesi gerekiyor. bunun da tek yolu önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde akp'nin karşısındaki adayı desteklemek.
yadsınamaz gerçek. sosyal medyada sürekli kendisini öven profilleri incelerseniz siz de bunu görürsünüz. kemik kitlesinin ezici çoğunluğu bu düşüncede.
siz hiç mesela ümit özdağ'ı, muharrem ince'yi veya ekrem imamoğlu'nu sünni diye seven, destekleyen birisini gördünüz mü? göremezsiniz çünkü bunların temsil ettiği düşünceler mezhepçiliğe dayanmaz.
tayyip erdoğan'ı sevenlerin de hemen hemen hepsi onu sünni islam'ın temsilcisi olarak gördükleri için seviyor, destekliyor. kılıçdaroğlu'nu destekleyenler de aynı hesap. iki kitle de liderlerini adeta dini bir lider gibi görüyor.
saraçhane protestolarında da bunu net bir şekilde gördük.
akp-chp-mhp-dem'in tüm uğraşlarına rağmen atatürkçü, milliyetçi, türkçü bir nesil yetişti. şimdiki gençlerin çoğu islamcıların ve solcuların propagandalarını yemiyor.