ilk dans parçası olarak şunların çalındığına bizzat şahit olmuşumdur:
+ Şimdi uzaklardasın
+ Ayrılmalıyız artııık
+ Nikahına beni çağır sevgilim,
+ ayrıldık işte ama seni benim kadar seven olmaz ki (gibi bir şey)
+ v.b...
Ulan evleniyor, kavuşuyor adamlar be, niye bunları çalıyorsunuz, niyeeee?
Bir gece, bir arkadaşla o gece tanışılan gençlerin arabasında eve bırakılmak üzere yol alınmaktadır. Gençler, "boşverin evi, hadi hep beraber bize gidelim" deyince arkadaşla aramızda fısıltıyla şu diyalog gelişir:
A: catharsis, sakın gitmeyelim!
C: evet bence de sakın gitmeyelim, gitmeyiz diye dayatalım, tanımadığımız bilmediğimiz adamlar, ne işimiz var evlerinde, di mi?
A: yok be ondan değil, benim ayağımda turuncu çorap var, şimdi gider de ayakkabıyı çıkarırsak rezil olurum!
C: Nea!!!
Yurtta kalmak, bir daha asla ele geçmeyecek, bu yüzden de kadri kıymeti bilinen, asla kaybedilmeyecek yurt arkadaşlarıdır ki onlara şöyle seslenilir:
bir kıvılcım düşer önce büyür yavaş yavaş
bir bakarsın volkan olmuş yanmışsın arkadaş
dolduramaz boşluğunu ne ana ne kardaş
bu en güzel bu en sıcak duygudur arkadaş
ortak olmak her sevince, her derde, kedere
ve yürümek ömür boyu beraberce el ele
olmasın hiç o taa içten gülen gözlerde yaş
yollarımız ayrılsa bile seninle arkadaş...
olmasa bu hayat çekilmez olurdu, çok zor olurdu, çok sıkıcı olurdu dediğim yazardır. iyi ki vardır. iyi ki zamanında o okul değişikliğini yapmıştır, dostluk ve insaniyet namına çok karlı bir yatırım olmuştur.
kendisine yapılan kaprislere başedemiyorsan taklit et tekniğiyle yaklaşan yazardır. Ancak terk edilen arkadaşını bu tekniklerle kandıramazdır, o bu oyunlara gelmezdir. Onun tek istediği ilgi ve şefkattir onu da kimseden değil, en sevdiği küçük kafası ve canını yediği 2_sleepy'sinden istemedektedir. herhangi bir ihmalkarlık durumunda canını yakarım dediğim yazardır.Ama onun canı yanarsa benim de canım yanacaktır. Çelişkili bir durum söz konusudur, ikircikte kalmışımdır. Bir tek çözümü vardır: o da endisini delilergibi sevdiğimdir.
En sevdiğim, o kadar sevdiğim o kadar sevdiğim ki sevgimden kapris yaptığım yazardır. 610'dan beri kimse onlar kadar sevilmedi dediğim insanların en kendi küçük kalbi kocaman olanıdır. Yine de bana azıcık refer etmesindir. Dağıtırımdır.
Kedinin kuyruğu gibi ne zaman peşinden koşsanız sizden kaçan, ne zaman amaaaan be deyip yürüyüp gitseniz peşinizden gelen duygu, her hali başka bir güzel, acısı bile tatlı ruh hali.
Korkulası aletlerle dolu bir muayenehanesi olan, korkulası bir iş yapan, korkulası insan. Bir tür doktor da denebilir; ama en korkulası olanı. Tabi eğer hasta durumundaysanız.
Yıllarca kafa kafaya yattığım çok bi sevilen yazar. Sana ne çok şey yazılmış yau dediğim, peşinden iki kişiyi daha sözlük yazarı yapan küçük kafalı kocaman yürekli sevilesi insan kişisi. Sözlüğün de küçük gelini galiba.
Ormanın derinliklerinde, mantarların içinde yaşayan küçük mavi yaratıkların baş rollerde oynadıkları çizgi film. Bu yaratıkların asıl amaçları Gargamel'den kendilerini korumaktır. Sihir, büyü v.b. sanatlar bunların marifetler, arasındadır, zira lider Şirin Baba büyü kitaplarıyla ünlüdür. Uslu olursak onları görebileceğimiz vaatleriyle yıllarca bizi kandıran çizgi filmdir.
Ankara'da TOBB'un bünyesinde açılmış, 2. yaşını henüz bitirmiş özel üniversitedir. Bünyesinde mühendislik, iktisadi ve idari bilimler ve fen edebiyat fakülteleri ile yabancı dil bölümü bulunmaktadır.
Gökyüzü anlamına gelir. Ayrıca bir kız ismidir. Bazen doğduklarında gözlerinin maviliğinden esinlenerek kızlarına bu ismi veren aileler vardır. Çok iyi yapmışlardır onlar.
isimlerin, onları taşıyan insnalarla alakalı olduğunun en açık kanıtıdır. Nasıl ki gonca yeni açmış, hatta henüz tam açmamış bir çiçekse, gonca ismi verilen kızlar da öyle küçük, narin ve zarif olurlar. Bir de her şeyin küçüğü sevildiği için son derece sevecen, güzel ve tatlı olurlar. Hele bi kalpleri vardır ki bu kızların, kocaman, sıcacık ve sevgi dolu, haytaınızdan hiç çıkmasın istersiniz. Gonca en seviler best friendlerden biridir.
Genellikle kocaman gözlü, küçük kafalı, her daim gülümseyen, girdiği her yeri sıcacık yapan, sevgi dolu kızlara verilen bir isimdir. Benim hayatımda da vardır bunlardan bi tane ki kendisi tüm bu tanımlara uyar.
insanların, mesafe, şehir, ülke söz konusu olmadan, iletişim kurmalarına, hatta yeni insanlar tanımalarına, hatta dostlarıyla, aileleriyle bir araya gelip muhabbetin dibine vurmalarına yarayan internet aracı. Hatta artık listenizde kimsenin online olmama ihtimaline karşı otomatik cevap veren, sizinle oyunlar oynayıp sizi birileri gelene kadar oyalayan elektronik kişiler de var, mesela "Spleak."
Bir dönem erkekleri heyecanlandıran filmelin bir numarası olmuş ancak artık istese de 90-60-90(!) fiziği yüzünden olamayan, aptal davranan sarışın. Kendisine Afrodit der, aslında Afrodit'e gerçekten benzer.
Okuması son derece zahmetli olmasına rağmen, bitince insana yeni bir bakış açısı kazandığını farkettiren bölümdür. Derindir, öğreticidir, hem güldürür hem düşündürür.