bugün

entry'ler (6)

where is the sultanahmet

sultanahmeti arayan turistlerin ağızlarından düşürmediği cümledir. zamanla yabancı içeren skeçlerde kullanılan klişe bir espriye dönmüştur

halil cebeci

"sazan-avi" olarak kullanılabilir diye düşünüyorum. hatta şuan gugıl amcadan yaptığım araştırmaya göre zaten kullanılan bir sazan avlama yöntemi.

anan

son zamanlarda bende refleks oldu anan deme arzusu.

+: kanka nerdesin
-: anana sor o bilir
+:...??!!!

meyaba ben panda

donduyma vaymı donduyma diyen pandanın beni ufakken kırıp geçiren reklamdır.

neden dokuzuncu nesillerle dalga geçiliyor

Sebebi nedir ki bunun? Tamam biz yokken siz vardınız buranın eskisilerisiniz vs... Ama benim anlayamadığım nokta şu; neden daşak geçiliyor bizimle? Neden hep aşağılanıyoruz? Sol framede en az 10 tane başlık var dokuzuncu nesil şöyledir böyledir diye. Siz 2. 3. nesilsiniz de ne olmuş? Bok mu var? Siz de yazarsınız biz de! Hem hepimiz uludağ bünyesinden değil miyiz? Bu küçük görme neden?

mehmetçiğe yapılan puştluk

Birinci Dünya Savaşı'nda
ingilizlere,
150 bin askerimiz esir düştü.
Bu askerlerden bir kısmı da Mısır'ın
iskenderiye şehri yakınlarında bulunan Seydibeşir Usare Kampı'na
Hapsedildi.
Kampın tam adı,
'Seydibeşir Kuveysna Osmani Useray-I Harbiye Kampı' idi.
Bu kampta,
1918'de
Filistin Cephesinde esir düşen 16. Tümen'in 48. Alayı'na bağlı
Osmanlı Askerleri
Tutuluyordu.
12 Haziran 1920'ye kadar
Iki yıl boyunca
Her türlü işkence, eziyet, ağır hakaretler ve aşağılamaya maruz kaldılar.
insanlık dışı muamelenin nedeni ise Ermeniler idi…
Kamptaki, Türkçe bilen Ermeni tercümanların
Yalan yanlış çevirileri ve
kışkırtmaları nedeniyle,
kampların ingiliz komutanları,
azılı Türk Düşmanı haline
gelmişlerdi.
Savaş bitmişti.
Ancak,
Kamptaki ağır koşullar nedeniyle
ölenler dışındaki askerleri
Teslim etmek,
ingilizlerin işine
Gelmiyordu.
Çünkü,
olası yeni bir savaşta,
Bu askerlerin
Yeniden karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler tarafından,
ingilizlerin beyinlerine işlenmişti.
Çözüm
Toplu katliamdı…
Askerlerimiz,
Mikrop kırma bahanesiyle,
süngü zoruyla
Dezenfekte havuzlarına sokuldu.
Ancak;
Suya normalin çok üzerinde
'krizol' maddesi
katılmıştı..
Mehmetçik,
Suya daha ayağını soktuğunda,
aşırı krizol maddesi nedeniyle haşlanıyordu.
Ancak,
ingiliz Askerleri,
dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı.
Mehmetçikler,
Bellerine kadar gelen suya başlarını sokmak istemediler.
Ancak,
Bu kez ingilizler havaya
(başlarının üzerine)
ateş etmeye başladı.
Askerlerimiz,
ölmemek için,
çömelerek başlarını suya soktular.
Ancak,
başını Sudan kaldıran artık göremiyordu.
Çünkü gözleri yanmıştı…
Dışarı çıkanların halini gören
sıradaki askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi
Ve 15 000 (15 bin) askerimiz
kör oldu.
Bu vahşet,
25 Mayıs 1921 tarihinde
TBMM.' de görüşüldü.
Milletvekilleri Faik ve Şeref Beyler
Bir önerge vererek,
Mısır'da esirlerin
Krizol banyosuna sokularak,
15 bin vatan evladının gözlerinin kör edildiğini,
Bunun faili olan
ingiliz doktor,
Garnizon Komutanı ve
Askerlerin
cezalandırılması için,
TBMM' nin teşebbüse geçmesini istediler.
Ancak,
Yeni kurulan devletin bin türlü derdi vardı.
Ağır sorunlarla uğraşan TBMM' de
Bu hesap sorma işi
Unutuldu gitti.
Ama onlar
Unutmuyorlar…
Kendi ihanetlerini bile
soykırım ambalajına sarıp,
dünya kamuoyuna
Sunuyorlar.

ERMENiLiLER SOYKIRIM YAPILDI DiYE DÜNYAYI AYAĞA KALDIRIYOR.
BiZiM
TARiHiMiZDEN HABERiMiZ YOK.!!!

alıntıdır. bana biraz nazi ve ermeni olaylarını anımsattı ama bilemiyorum gerçek mi.