bugün
- bir müslüman olarak filistin benim meselem değil12
- türklerin çok kolay devlet kurması11
- karadeniz bölgesinde yaşamak12
- türklerin ingilizce konuşamama nedenleri10
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım17
- tayyip erdoğan'ın israil anadolu'ya girecek demesi9
- anın görüntüsü16
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı11
- en obez özelliğiniz17
- mauro icardi'nin karısı9
- nişanlı kalmanın saçma olması11
- larisalisa'nın parayla şukulatması9
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası19
- icardi190511
- şampiyonluk için yanak okşatmak52
- gençler iş beğenmiyor8
- sevdiğiniz sözlük yazarları16
- kızılcık şerbeti dizisi12
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak8
- öpüşme ile bulaşan hastalıklar8
- en nefret edilen yazarlar9
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin14
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- larisalisa18
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- aç karnına poğaça yemek11
- karşı cinse giyim önerileri11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması19
- jose mourinho29
- en dindar özelliğiniz12
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- embesil yazarlar9
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı21
- doğum gününde hatırlanmamak11
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git12
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
entry'ler (18)
1071 yılında türklere anadolu kapılarını açan savaş...
dünün dünyası,amerigo,acı duygular,insanlık komedyası'nın ölümsüz yazarı balzac,günlükler gibi eserlerin avusturyalı yazarı...
'Stefan Zweig 1881 yılında Viyana'da doğdu. Babası varlıklı bir sanayiciydi. Viyana ve Berlin'de eğitim gördü. Birçok ülkeyi dolaştıktan sonra Birinci Dünya Savaşı sırasında, Zürih'e geldi. Savaş karşıtı kişiliğiyle tanındı. 1919-1934 yılları arasında Salzburg'da yaşadı, 1938'de ingiltere'ye, 1939'da New York'a gitti, birkaç ay sonra da Brezilya'ya yerleşti. Avrupa'nın içine düştüğü duruma dayanamayarak 1942 yılında karısıyla birlikte intihar etti. Çok sayıda denemesi, öyküsü, uzun öyküsü ve romanı yanında, büyük bir ustalıkla kaleme aldığı yaşamöyküleriyle de ünlüdür.'
'Stefan Zweig 1881 yılında Viyana'da doğdu. Babası varlıklı bir sanayiciydi. Viyana ve Berlin'de eğitim gördü. Birçok ülkeyi dolaştıktan sonra Birinci Dünya Savaşı sırasında, Zürih'e geldi. Savaş karşıtı kişiliğiyle tanındı. 1919-1934 yılları arasında Salzburg'da yaşadı, 1938'de ingiltere'ye, 1939'da New York'a gitti, birkaç ay sonra da Brezilya'ya yerleşti. Avrupa'nın içine düştüğü duruma dayanamayarak 1942 yılında karısıyla birlikte intihar etti. Çok sayıda denemesi, öyküsü, uzun öyküsü ve romanı yanında, büyük bir ustalıkla kaleme aldığı yaşamöyküleriyle de ünlüdür.'
george orwell'ın ülkemizde can yayınlarından çıkan ve dünya klasikleri arasında yer alan kitabı...
"Çok genç yaşta bile gözüpek ve yürekli biri olan George Orwell (1903-1950) önce döneminin ve ülkesinin toplumsal düzenine karşı çıktı. Büyük Rus devrimine inandı. Troçki'ye hayrandı. Ancak, ispanya içsavaşı sırasında Stalinistlerin Troçkistlere karşı tutumu, umutlarını yıktı. Bu durum ve yakalandığı hastalık, George Orwell'i Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ün mutlak umutsuzluğuna sürükledi. Orwell, yapısal olarak karamsar, ya da siyaset tutkunu biri değildi. ilgi alanları çok genişti. Daha az acılı bir dönemde yaşasaydı, yaşamaktan mutluluk duyardı. Ama çağımıza siyaset egemendir. Orwell, yaşadığı sürece gerçeklere bağlı kalmış ve öğrenmekten, en acı dersleri bile öğrenmekten vazgeçmemiştir. Ama umudunu yitirmiştir. "Orwell"in çağımızın peygamberi olmasını engelleyen de bu olmuştur. Dünyanın bugünkü durumunda umutla gerçeği birleştirmek olanaksızdır. Durum buysa, tüm peygamberler yalancı peygamberlerdir. Orwell gibi kişiler, bence günümüz dünyasında gerekli olanın yarısını, ama ancak yarısını ortaya koymuşlardır. Öteki yarıyı hala aramaktayız".
"Çok genç yaşta bile gözüpek ve yürekli biri olan George Orwell (1903-1950) önce döneminin ve ülkesinin toplumsal düzenine karşı çıktı. Büyük Rus devrimine inandı. Troçki'ye hayrandı. Ancak, ispanya içsavaşı sırasında Stalinistlerin Troçkistlere karşı tutumu, umutlarını yıktı. Bu durum ve yakalandığı hastalık, George Orwell'i Bin Dokuz Yüz Seksen Dört'ün mutlak umutsuzluğuna sürükledi. Orwell, yapısal olarak karamsar, ya da siyaset tutkunu biri değildi. ilgi alanları çok genişti. Daha az acılı bir dönemde yaşasaydı, yaşamaktan mutluluk duyardı. Ama çağımıza siyaset egemendir. Orwell, yaşadığı sürece gerçeklere bağlı kalmış ve öğrenmekten, en acı dersleri bile öğrenmekten vazgeçmemiştir. Ama umudunu yitirmiştir. "Orwell"in çağımızın peygamberi olmasını engelleyen de bu olmuştur. Dünyanın bugünkü durumunda umutla gerçeği birleştirmek olanaksızdır. Durum buysa, tüm peygamberler yalancı peygamberlerdir. Orwell gibi kişiler, bence günümüz dünyasında gerekli olanın yarısını, ama ancak yarısını ortaya koymuşlardır. Öteki yarıyı hala aramaktayız".
birak aptallar cekissin hukumet modelleri icin :
iyi olanların kavuştuğu birşeydir iyi yönetim.
alexander pope'un ünlü beyiti....
iyi olanların kavuştuğu birşeydir iyi yönetim.
alexander pope'un ünlü beyiti....
hristiyanlık inancına göre yeni doğmuş isa'ya armağanlar getiren üç bilge...
modernitenin ilk düşünürlerinden olan isaac newton'ın bu üç bilgeden birisi olduğu iddia edilir...
modernitenin ilk düşünürlerinden olan isaac newton'ın bu üç bilgeden birisi olduğu iddia edilir...
kapitalist sistemdeki dünyanın küreselleşen ortamında insanlar kendi kültür ve aidiyetlerini kaybetme problemiyle karşı karşıya kalmışlar;sömürge sisteminin kurduğu baskın kültür,diğer kültürleri sentezlemeye ve kendi baskısını kurmaya çalışmış ve ne yazıkki birçok coğrafyada başarılı olmuştur.bugün fransa'daki bir zencinin kim olduğuna verdiği cevap fransızımsa,o'nun afrikalı kimliği ölmüştür.kendi deyimiyle o artık bir fransızdır.ten rengi dışında o'nu afrikalı yapan hiç bir aidiyet özelliği kalmamıştır.kültürüne ve milletine bağlı olmayan bir kimlik ölümcül olmaya mahkumdur...
(bkz: bursa)
bursanın merkezini de içine alan semti...
güzel bir zülfü livaneli şarkısı...
bir şafaktan bir şafağa
bir akşamdan bir akşama
merhaba demeden daha
bu gitmeler gitme değil
eğil salkım, söğüt eğil
bu benimki sevda değil
eğil yağmur, rüzgar eğil
bu benimki sevda değil
eğil dalga, bükül demir
güzelliğin gerçek değil
pencerem kör, kapım kitli
bu bendeki seyir değil
eğil salkım, söğüt eğil
bu benimki sevda değil
eğil yağmur, rüzgar eğil
bu benimki sevda değil.
bir şafaktan bir şafağa
bir akşamdan bir akşama
merhaba demeden daha
bu gitmeler gitme değil
eğil salkım, söğüt eğil
bu benimki sevda değil
eğil yağmur, rüzgar eğil
bu benimki sevda değil
eğil dalga, bükül demir
güzelliğin gerçek değil
pencerem kör, kapım kitli
bu bendeki seyir değil
eğil salkım, söğüt eğil
bu benimki sevda değil
eğil yağmur, rüzgar eğil
bu benimki sevda değil.
ismi türkçeye can dostum olarak çevrilen film bir dahinin hayat karşısındaki aldırmaz tavrını gözlerönüne seriyor... mit'de bir profesörün çocuğu keşfiyle gelişen filmin başrollerinde oscarlı oyuncular Robin Williams, Minnie Driver'la Matt Damon ve Ben Affleck rol alıyor.. konusu itibari ile özgün bir yelpazede kendini gösteren film gösterime girdiği yılda sanırım 2 dalda oscar almıştı...
George Lakoff ve Mark Johnson'ın ülkemizde paradigma yayınları tarafından yayınlanan ve metaforlar hakkında geniş bilgi sunan,daha açık bir ifadeyle metaforlar hakkındaki bulanıklığı ortadan kaldıran okunulması gereken kitap...
'Şimdiden bir klasik olan Metaforlar-Hayat, Anlam ve Dil, metafor anlayışımız ile onun dil ve zihindeki rolünü değiştirdi. Yazarlara göre metafor temel bir zihin mekanizmasıdır; bize sayısız başka şeyi kavramamızı sağlayacak fiziksel ve sosyal tecrübemiz konusunda bildiğimiz şeyleri kullanma imkanı veren bir mekanizma. En temel tecrübe anlayışlarımızı yapıya kavuşturdukları için metaforlar, hayatımızın olmazsa olmazlarıdır, Metaforlar algı ve eylemlerimizi biz farkında olmadığımız halde şekillendirirler.
Eğlenceli ve entelektüel açıdan tahrik edici...Lakoff ve Johnson'ın her sayfada gösterdiği gibi, metafor hakkındaki en önemli gerçek onun tecrübe edildiği gerçeğidir ve bu kitap okunmayı tecrübe edilmekten daha çok talep etmiyor.'
'Şimdiden bir klasik olan Metaforlar-Hayat, Anlam ve Dil, metafor anlayışımız ile onun dil ve zihindeki rolünü değiştirdi. Yazarlara göre metafor temel bir zihin mekanizmasıdır; bize sayısız başka şeyi kavramamızı sağlayacak fiziksel ve sosyal tecrübemiz konusunda bildiğimiz şeyleri kullanma imkanı veren bir mekanizma. En temel tecrübe anlayışlarımızı yapıya kavuşturdukları için metaforlar, hayatımızın olmazsa olmazlarıdır, Metaforlar algı ve eylemlerimizi biz farkında olmadığımız halde şekillendirirler.
Eğlenceli ve entelektüel açıdan tahrik edici...Lakoff ve Johnson'ın her sayfada gösterdiği gibi, metafor hakkındaki en önemli gerçek onun tecrübe edildiği gerçeğidir ve bu kitap okunmayı tecrübe edilmekten daha çok talep etmiyor.'
yedi karanfil serisinin altıncı albümünde ilk sırada bulunan ve arkasından leylim ley parçasının girmesiyle mükemmelliğe ulaşan muhteşem şiir...
komünizm her ne kadar insanları eşitlemeye çalışmışsada başarılı olamamıştır...
kapitalizm ''insanları eşitler.''tabi eşitler dediysek her alanda oluşan bir eşitlikten değil sadece tüketimdeki eşitlikten bahsediyoruz...
bugünün tüketici toplumunda etrafımızda şekillenen ana motif ekonomik düzeyde eşit olmayan birçok insanın aynı tüketim mallarına sahip olmasını gösteriyor..nakit olarak sahip olmaya gücümüzün yetmeyeceği bir çok şeye günümüzde yaygınlaşan kredi kartı ve taksitlendirme seçenekleri ile sahip olabiliyoruz..maddi durumları farklı olan insanların nasıl olupta aynı malları tüketebildiği sorunsalı da işte burdan doğuyor...
kapitalizm ''insanları eşitler.''tabi eşitler dediysek her alanda oluşan bir eşitlikten değil sadece tüketimdeki eşitlikten bahsediyoruz...
bugünün tüketici toplumunda etrafımızda şekillenen ana motif ekonomik düzeyde eşit olmayan birçok insanın aynı tüketim mallarına sahip olmasını gösteriyor..nakit olarak sahip olmaya gücümüzün yetmeyeceği bir çok şeye günümüzde yaygınlaşan kredi kartı ve taksitlendirme seçenekleri ile sahip olabiliyoruz..maddi durumları farklı olan insanların nasıl olupta aynı malları tüketebildiği sorunsalı da işte burdan doğuyor...
adını bu tür ifadelere açık platformlarda görmek istemediğim kıskanılası güzel...
günümüz modernizminin,daha doğru bir ifade kullanırsak bugün için post-modernizm kavramının ve modernizm,pre-modernizm kavramlarının ortaya çıkış zamanları bugün halaa bir sorunsaldır...
şöyleki;modernizmin başlangıcı olarak kesinleşmiş bir olay veya tarih olmayıp bilakis konu hakkında farklılıklar ortaya çıkar...
modernizmin ortaya çıkışı olarak 15.yy,17. ve 18.yy amerika ve fransız devrimleri kimine görede isaac newton ve ya descartes kabul edilir... postmodernizm konusunda ise çok fazla gerilere gitmeden batı avrupa ve kuzey amerikanın 20.yy'daki modern,mahalli ve benim tabirimle içeriğinde ilginçlikler bulunduran mimari yapıları başlangıç olarak ön plana çıkar...
şöyleki;modernizmin başlangıcı olarak kesinleşmiş bir olay veya tarih olmayıp bilakis konu hakkında farklılıklar ortaya çıkar...
modernizmin ortaya çıkışı olarak 15.yy,17. ve 18.yy amerika ve fransız devrimleri kimine görede isaac newton ve ya descartes kabul edilir... postmodernizm konusunda ise çok fazla gerilere gitmeden batı avrupa ve kuzey amerikanın 20.yy'daki modern,mahalli ve benim tabirimle içeriğinde ilginçlikler bulunduran mimari yapıları başlangıç olarak ön plana çıkar...
bazılarına göre modernizmin başlangıcının onunla kabul edildiği ünlü ingiliz biliminsanı!
felsefede eşzaman kavramının öne çıktığı bilimcilerden bir tanesi,,,
diferansiyel teoremi bir çağdaşıyla aynı anda ortaya koymuştur...
felsefede eşzaman kavramının öne çıktığı bilimcilerden bir tanesi,,,
diferansiyel teoremi bir çağdaşıyla aynı anda ortaya koymuştur...
Stephen Toulmin'in paradigma yayınlarından çıkan ve modernitenin dününü ve bugününü anlatan tarihsel süreç içerisinde modernizmin ve postmodernizmin sınır çizgisini betimleyen okunulası kitap...
ayrıca günümüz postmodernizm tartışmalarınada açıklık getirecek bir kitap...
ayrıca günümüz postmodernizm tartışmalarınada açıklık getirecek bir kitap...
bir zamanlar kasaba bir göldü,biz o gölün sularında yüzerdik...