hasan ali toptaş - gölgesizler
vedat türkail - bir gün tek başına
oğuz atay - tutunamayanlar
sabahattin ali - kürk mantolu madonna
nazım hikmet - kan konuşmaz
mehmed uzun - yitik bir aşkın gölgesinde
iskender pala - babilde ölüm istanbulda aşk
cevdet kudret - karıncayı tanırsınız (üçleme)
metin eroğlu - yarım kalan yürüyüş
yusuf atılgan - anayurt oteli.

eğer ebeveynseniz ve hala izlememişseniz o çocuğu nasıl büyüteceğinize dair henüz tam bir fikre sahip olmamışsınız demektir.

en az bir kişiye hediye edin, böylece onun hayatında iz bırakın. onlarca kişiye hediye edip onlarca kişinin okumaya, yazmaya, aşka, tanrıya, doğaya inancını değiştirmemi sağlamıştır.

aforizmalarıyla ünlü, okunmadığı takdirde insanoğlunun yaşama amacını sorgulamasına neden olacak denli büyük ve eşsiz bir yazar. okuduğunuzda yeniden doğmuş hissine kapılmanız mümkün.

fütursuzca savrulan kelimelerin arasında kaybolmaktan haz alan sözlük yazarlarının gereksizliklerinden hemhal durum.

ah o inciraltı sahilinde, yine aynı duygularla birkaç volta daha atabilsem dedirten başlık.

ölüm, neden? insan sevdiği birini öbür dünyaya uğurladığında, mezarlığın keskin ve acımasız soğuğu yüzünü parça parça ettiğinde, ellerini cebinden çıkaramazken, soğuk ölüm vuruşu denerken vücudunun her zerresinde, nasıl toprağa konulur bir cansız beden? toprak bu kadar buyurucu mudur, kendinden başkasına yar etmez gideni? ya da var olma nedenimiz sadece ölmek midir, şimdi şimdi, durup dururken, hem de bilmediğin bir coğrafyada, bilmediğin bir dilde? Bu beden kimin şimdi, bu ruh neden?