bugün

entry'ler (124)

bu saatte uyumayan yazarların derdi

gecenin güzelliği.

frikik veren kadına bakmayan erkek

meriçliğin lüzumu yok. herkes bakar.

küçük bir ilçede yaşamak

büyükşehir de yaşayanların hayat yaşadığını zannetmesi.

anın görüntüsü

görsel
domatia.

türkçe ezan

mantıken türkçe olması güzeldir. ama kulağa arapçası güzel gelmektedir. hele ki güzel ses ve makam ile okunuyorsa.

aileyle aynı evde yaşamak

hayatınıza saygı duyan bir ebeveyn ile aynı evi paylaşıyorsanız çok büyük kolaylıktır.

tüsiad

tüsiad mevcut iktidar ile gücünü müsiad'a kaptırdı. onların arasındaki yarışın da günümüz siyasetinden farkı yok.
ülkeyi iş adamları yönetir, büyük güç savaşları.

kuru fasulye pilav soğan yoğurt

zengin menüsü, eskiden buna verilen para ile duble karışık ızgara yeniliyordu.

en kötü kargo şirketi

sürat kargo. 70 yıllık binaya adrese böyle bir yer yok bulamadık diyebiliyor ve olmadığına inatlasiyorlar. halbuki isleri dağıtım yapsalar görecekler adresi.

kahve içmek lüks mü sorusu

lüks değil ihtiyaç.
fiyatlar ise ülkedeki kriz ve esnafımızın fırsatçılığı.

türkiye nin girişine yazılması gereken söz

(bkz: nazar duası)
gelenlerin hepsi bizi kıskanıyor.

200 tl lik banknot

en büyük banknot 1 kg kıyma veya 1 kg peynir etmemekte.

sözlüğün sarmaması

sürekli sabitmiş gibi, girdi yok, muhabbet yok, mesajlaşma kültürü yok. böyle duymamıştık gelmeden önce.

evin üstünden geçerken el sallayan kozmonot

başka uzay mekiği ile karşılaşırsa korna da çalar.

astrolojiyi bilim sanmak

keriz silkeleme yöntemi.

iftarda tıka basa yeyip fakirin halinden anlamak

bir kere oruç tutunca fakirin halinden anladım. işi çok zor. peki tekrar tekrar kendimi aç bırakmamın ne faydası var fakire zaten anladım halinden?

zina yapanları en az 4 kişi görmeli

zina twitch canlı yayın odaları yapılsın, kanal da katılımcı 4 olunca canlı yayın acilsin.

21 yaşında hiç kadın vajinası görmemiş erkek

fanusta büyüsen denk gelir yine görürdün. ne talihsiz hayatlar var.

doğru konuşup içeri atılmadığınız bir ülke

her doğru her yerde dile getirilmez malesef.

yazarların özel bir sempati beslediği şehir

(bkz: aydın) toprak çekiyor.