bugün

sevdiği entry'ler

ekrem imamoğlu icraatları

belediye hizmetlerini "beton dökmek", "yandaşa peşkeş çekmek", "tarikatlara ve cemaatlere çıkar sağlamak", "milletin parasını hiç etmek", "lüks kiralık arabalara binmek" olarak gören aktrollerin yok saydığı ve eleştirdiği icraatlardır.

hanginizin çöpü kapıda kalıyor, hanginizin evi susuz bırakıldı?

demek ki belediye hizmetlerine devam ediyor. rutin belediye hizmetlerinin yanında dönüp bir geçmişe baktım, imamoğlu'nun bazı icraatları şöyle;

•öğrenci aylık abonmanları 85 liradan 50 liraya, daha sonra 40 liraya düşürüldü, ulaşım; 0-4 yaş arası anneler için ve 0-12 yaş çocuklar için ücretsiz oldu.

•bölgesel istihdam ofisleri kuruldu.

•istanbul-esenler otogarı mafya'dan alınarak istanbul halkına kazandırıldı.

•kayyum döneminde işe alınan bankamatikçi aktroller belediyeden şutlandı.

•bayram süresince ispark otoparkları ücretsiz yapıldı.

•saraçhane'deki ibb binasında avrupa'Nın en büyük kütüphanesi oluşturulmaya başandı.

•ibb deprem seferberlik planı hayata geçirilmeye başlandı.

•iett bünyesinde kadın şoförler göreve başladı.

•vakıf ve cemaatlere aktarılan 357 milyonluk bütçeye son verildi.

•istanbul muhtarları ile muhtar çalıştayları yapıldı.

•istanbul'un 5 yıllık strateji planı çalıştayı yapıldı.

•halkın vergileri ile kiralanan araçlar yenikapı'da sergilendi.

•istanbul'da kesintisiz 24 saat ulaşım dönemi başladı.

•istanbul'un 150 mahallesinde yapılacak kreşlerin yapımına başlandı.

•topkapı iett garajı, afet toplanma alanı olarak yapımına başlandı.

•istanbul genelinde açılmış olan ve halk için risk oluşturan metro tünelleri ile ilgili çalışmalar başlatıldı.

•sel ve su baskını riski olan bölgelerde yağmur suyu tünelleri inşaatına başlandı.

•istanbul'da bulunan yabancı devlet konsoloslukları ile "başkonsolosluk çalışma toplantısı" yapıldı.

•göztepe-ataşehir-ümraniye metro hattının yapımına başlandı.

•sarıyer-zekeriyaköy, 1. cadde'nin yapımı 1.5 aylık bir sürede tamamlandı.

•anadolu yakasında lojistik destek merkezi kurulması çalışmalarına başlandı.

•istanbul'un sembollerinden biri olan bozdoğan kemeri'nin restorasyonuna başlandı.

•39 ilçede 100 bine yakın çocuk için ücretsiz halk süt dağıtılmaya başlandı.

•ispark'ta kadın istihdamı başlatıldı.

•kemerburgaz kent ormanı projesi bitirilerek açılışı yapıldı.

•istanbul metrosunda yolcu taşıma rekoru kırıldı. (18 ekim 2019)

•fatih'teki tarihi kirmasti sarnıcının temizliği yapıldı ve restorasyona başlandı.

•esenler otogarındaki kaçak metruk binaların yıkımına başlandı.

•kiptaş ilk defa halka açık müzayede yaptı.

•halk ekmek yaşlılar için altın bahar ekmeği üretmeye başladı.

•eminönündeki balıkçılar kaldırıldı.

•paşabahçe vapurunun tekrar işler hale getirilmesi

•ataköy'deki baruthane binalarında restorasyona başlandı.

•mahmutbey-mecidiyeköy metro hattının tünel kazısı tamamlandı.

•10 kasım'da mustafa kemal atatürk için mevlüt okutuldu.

•istanbul turizm platformu kuruldu.

•tamamlanması gereken metro projeleri için devlet bankaları kredi vermeyince, yurtdışından uygun faizli kredi bulunarak projelerin devam ettirilmesi.

•kent içi ulaşım için yerli üretim metrobüslerin denemeleri başlatıldı.

•30 bin öğrencinin yararlanacağı yıllık 3200 tl'lik eğitim yardımı başlatıldı.

bu icraatları beğenmeyip, yetersiz bulanlar da ne bileyim, siktir olup gitsinler kapılarının önüne beton döksünler artık...

tiamat ın silik yemesi

Şüphesiz ki durup dururken olmamıştır.
Devlet bunları salsa da fetö ile mücadele eden birileri var...
görsel

bediüzzaman said nursi

Gelmiş geçmiş en büyük Türk düşmanı, vatan haini, vatansız, milletsiz, bayraksız, şeriatçı, Arap hayranı, Kurtuluş Savaşında ve öncesinde ingilizler, Fransızlar, Ruslar, Amerikalılar, italyanlar, Ermeni ve Rum çeteciler ile iş birliği yaparak vatana ihanet eden, Türklere mermi sıkan iskilipli Atıf, Şeyh Sait vb. bütün şeriatçı yobaz hainlerin içinde buluştuğu oluşumun yegane baş adamlarında olan Vahabi çöl dilencisi kılıklı/kafalı hem Kürt ırkçısı hem şeriatçı yobaz faşist şakirt kişidir.

Atatürk kendisine adam olması, varsa bir derdi insan/adam gibi mecliste söylemesi ve hainlikten vazgeçmesi için kendisini meclise kadar sokmuştur. Ama genleri bozuk Şakirt asla insan olmaz. HJaliyle hainliğie devam etmiştir.

En koyusundan bir Türk düşmanı olduğu gibi öte yandan zırdelidir.

Ayrıca bugünkü Fetullah Gülen terörist örgütü başta olmak üzere hemen hemen bütün yobaz cemaat ve tarikatların peygamber olarak taptığı, ideolojisini bugün de sürdürdüğü zırdeli şakirttir.

Ha enteresan tarafı; PKK'lı kürt faşisti ırkçılar da Saidi Kürdi/Nursiye bayılırlar. Zaten hepsinin tohumu aynıdır-.

Kendisi FETÖ şeriatçı Terörist Örgütü Lideri Fettullah Gülen ile kıyaslandığında Gülen'in bütün yaşamının ve yaşam ideolojisinin bu Saidi Kürdi den kopyalandığı görülür. Gerçi FETÖ fenüz Saidi Kürdi ve iskilipli Atıf vb. hain çetesinin seviyesine ulaşamadı.

Saidi Nursi/Kürdi'yi her kim savunuyorsa bilin ki kripto fetöcü'nün ve PKK'lının en önde bayrağı taşıyanıdır.

Özetle: Zamanının Feytulla Gülen'i...

https://pbs.twimg.com/media/CsawhE7WIAIka0a.jpg

2019 türkiyesinden aşırı rahatsız edici görüntü

yenileri gelmeye devam eden görüntülerdir.
görsel

burası düzce ve bunlar çocuk...
görsel

bu çocuklar oyun çağındalar.
görsel

ve bu çocuklarımız temel bilgilerle eğitilmek, çocukluğunu yaşamak, dünyayı anlamak yerine beyinleri yıkanıyor ve topluma faydası olmayacak birer boş insana dönüştürülüyorlar.

zorla.
baskıyla...

bu çocukların hangisi orada olmayı istiyor?
tercihler onlara bırakıldı mı?

2019 yılında bilime, fenne yönlendirilmesi gereken çocuklarımız malesef gericiliğe yönlendirilmek suretiyle birer boş birey haline getiriliyor.
bu şekilde nereye varmaya çalışıyorsunuz?

sayıştayın imamoğlunu yalanlaması

bu aktrolleri artık insanlığa, onurlu ve şerefli bir yaşama davet ediyorum.
bu son davetim.

bunlar yalan mı?
(bkz: 2013 yılı sayıştay raporları/#26304312)
(bkz: sayıştay raporlarını görüp hala akp ye oy vermek/#40989668)
(bkz: sayıştay başkan yardımcısının görevden alınması/#40539973)
(bkz: sancaktepe belediyesi sayıştay denetimi olayı/#40542095)
(bkz: 1 metre hortumu 78 tl den alan akp li belediye/#40520877)
(bkz: sayıştay ın bursa bşb denetim raporu ifadesi/#40522035)
(bkz: 100 km de 39 litre yakıt tüketen doblo/#40524565)
(bkz: sayıştayın epdk raporu ve buharlaşan 7 milyar tl/#40944457)
(bkz: akp nin sayıştay raporlarını gizlemesi/#22238777)
(bkz: 100 km de 63 litre benzin tüketen araç/#40521173)
(bkz: sayıştaya göre sarayın günlük gideri 1 8 milyon/#40352799)
(bkz: sayıştay grup başkanının görevden alınması/#40640875)

sayıştay rapor hazırlıyor, yolsuzlukları da birkaç şerefli memur kamuoyu ile paylaşıyor, fakat akp sayıştay'ın görevini yapmasına sürekli engel oluyor.
sayıştay denetçisini kuruma sokmayan belediyeler var türkiye'de...

bu vatandaş da çıkmış "soyostoy imomoglono yolonlodo" diye başlık açmış.

he yalanladı, he...

hayır üzüldüğüm nokta ne biliyor musun?
size de bize de eşit miktarda giriyor.
bize girmeyip sadece size giriyor olsa birkaç kez uyarır bana ne der geçerim, ama bize giren bizi rahatsız ediyor işte...

#sayıştay

metin akpınar ın serbest bırakılması

--spoiler--

Suçsuzsa elbette çıkacaktır ki öyle de olmuş zaten. Eğer rte dikdatör olsaydı metin akpınar şu an hapiste olurdu ey kemalikler.

--spoiler--

arkadaş adam söyledikleri yüzünden cumhurbaşkanı tarafından "gününü görecek" diye tehdit ediliyor. akabinde ifadesi alınmak üzere savcılığa çağrılıyor. suçsuzsa elbette serbest kalacakta o adamın o sözlerden dolayı sırf cumhurbaşkanı istedi diye ifadeye çağrılması sizde hiç bir şeyler çağrıştırmıyor mu ? bak 3 yıldır burada yazıyorum şurada yazdıklarımı sebzelere anlatsam onlar bile dile gelir "ya yeter annadım taam söyleme daha" derlerdi lan. sırf ben de değil onlarca adam yazıyor aynı şeyleri hiç mi anlamıyorsunuz hiçbir şeyi *

alperen ocaklarındaki seks tehdit ve şantaj üçgeni

Enteresan bir üçgen.

Eşcinsel olan alperen ocaklarına mensup bir gencin istismarı tehdit edilmesi ve şantaj için kullanılmasını ele alan bir olay... Devamını okuyun derim.

--spoiler--

02.11.2018 günü saat 17.40 sıralarında beni Ekrem Yavuzhan Öztürk isimli Alperen Ocakları'nın eski başkanı olarak bildiğim şahıs beni telefon ile aradı ve beni Alperen Ocakları'na çağırdı. Ben de yanımda bulunan arkadaşım Eray Zordağ ile birlikte Alperen Ocakları'na gittim. Beni ne için ocağa çağırdığını tahmin ediyordum. Daha önce yaşamış olduğum bir olay ile ilgili beni döveceğini tahmin ediyordum. Çünkü bundan yaklaşık 2 ay önce yine Alperen Ocakları'na mensup olan 24 yaşındaki Abdurrahman KOMi isimli şahıs ile Hürriyet Caddesinde bulunan Akar Otel'de aramızda cinsel ilişki olmuştu. Ben Abdurrahman ile ocakta tanışmıştım. Bu şahıs daha önce Akar Otel'de çalışıyordu. Olay günü ben Akar Otel'in önünden geçerken kendisini görmüştüm. Aramızda bir süre sohbet ettikten sonra birlikte Akar Otel'in teras katına çıktık ve burada kendi isteğim ile zorlama olmadan kendisine oral seks yaptım. Bunu ücret karşılığı yapmadım ve bu olay bir daha olmadı. Bu olayı ocaktakilerin yaklaşık 3 gün önce öğrendiklerini öğrendim. Bugün sat 18.00 sıralarında Alperen Ocakları'na girince Ekrem Yavuzhan Öztürk beni bir odaya çağırdı. Eray da bu sırada başka bir odada oturuyordu. Ben odaya girince Ekrem Yavuzhan Öztürk benden telefonumu alarak benim mesajlarıma bakmaya başladı ve daha önce Abdurrahman ile aramızda geçen mesajları okudu, benim telefonum hala bu şahısta bulunmaktadır ve bana 'p.ç, şerefsiz, karaktersiz, i.ne' diyerek hakaret etti ve 'seni her türlü kullanırım, babana söylerim, ailene söylerim, hayatını karartırım, Gökhan buraya gelecek' şeklinde tehdit etti. Daha sonra odaya ocak mensubu olan Gökhan Şanik, soyismini bilmediğim Medet isimli şahıs, Hasan Can Baygeldi isimli şahıslar geldiler. Daha sonra Ekrem Yavuzhan Öztürk bana bir tokat atarak odadan dışarı çıktı. Hasan Can benim, kafama yüzüme yumruk ve tokat atmaya, bacaklarıma tekme atmaya başladı ve o da odadan çıktı. Medet ve Gökhan Şanik ile odada yalnız kaldık ve konuşmaya başladık. Kendileri ile anlaşmaya çalıştım ve suçlu olmadığımı söyledim. Her ikisi de ayağa kalkarak bana vurmaya başladılar. Kafamı duvara vurdular, yumruk ve tokat attılar ve tekmelediler. Beni darp ettikleri esnada ellerinden kurtuldum ve odadan çıktım ve balkona kaçtım. Gökhan da peşimden gelerek bana 'seni aşağı atacağım' dedi. Kolumdan tutarak içeri çekti ve beni tekrar aynı odaya soktu. Medet ayağından çıkardığı çorabı benim ağzıma soktu ve Medet ve Gökhan beni tekrar dövmeye dövmeye ve kemerle beni darp etmeye devam ettiler. Ben tekrar bir fırsat bulup odadan kaçtım ve lavaboya gittim. Gökhan bana seni iki gün içeride tutup sonra da vururuz dedi. Beni darp ettik. Beni darp ederlerken arkadaşım Eray'ı da telefonunu elinden zorla alıp içeride kilitli odada zorla tuttuklarını öğrendim. Daha sonra tuvaletin camını kırarak içeri girmeye çalıştılar. Bu sırada Gökhan bilardo sopası ve kalın bir sopa getirdi. Sopalarla bana vurmaya başlayınca ben de elindeki sopayı alıp lavaboya doğru attım. Daha sonra kırık cam parçalarından birini elime alıp kendime zarar vermeye başladım ve koluma iki defa çizik attım. Gökhan ve Ekrem bana abdest alıp tövbe namazı kılacaksın dediler ve bana abdest aldırdılar. Beni namaz kıldırmak için tekrar odaya aldıklarında Gökhan üzerinde bulunan gömleği çıkarttı ve bana 'ya benimle ilişkiye girersin ya da seni bıçaklarım' dedi. Ben ikisini de kabul etmedim. Bu sırada yanımızda soyismini bilmediğim Şemsettin isimli şahıs da vardı. Gökhan bu sırada Şemsettin isimli şahsa bıçağı çıkarmasını söyledi. Şemsettin bana bıçak batıracağı esnada ben dayak yemeyi kabul ettim. Şemsettin elindeki bıçağı Metehan Küçükdağ isimli şahsa vererek bana saldırdı ve yumruk atmaya ve tekme atmaya başladı. Bu sırada Gökhan, Şemsettin, Metehan ve bana saldırdı ve yumruk atmaya ve tekme atmaya başladı. Bu sırada Gökhan, Şemsettin, Metehan ve Mertkan Cebeci isimli şahıslar beni darp ederken Ekrem de onlara vurun vurun diye bağırıyordu. Ben bu esnada odanın camını kırarak kendimi dışarı attım ve binadan kaçmaya başladım. Dışarı çıkarken beni darp eden şahıslarda peşimden geldiler. Ben binanın karşısında bulunan bir kahvehaneye sığındım ve yardım istedim. Bu sırada beni darp eden şahıslar sokaktan yukarı doğru yürümeye başladılar. Eray isimli arkadaşımı dışarıda gördüm. Bu esnada çevredekiler ambulansı ve polisi aramışlar, olay yerine gelen ambulans ile beni şehir hastanesine götürdüler ve burada gerekli tedavim yapıldı. Ben daha önce aramızda ilişki olan Abdurrahman Komi'nin darp edilmesi olayını da anlatmak istiyorum. 01.11.2018 günü saat 19.00 sıralarında ocak mensubu Muhammed Hanifi Deringöl isimli şahıs telefonla arayarak beni ocağa çağırdı. Ben ocağa gidince kendisiyle bir odada konuştuk. Bana Abdurrahman ile ilgili düşünceleri olduğunu, Abdurrahman'ın erkeklere karşı ilgisi olduğunu, beni kullanarak Abdurrahman'ı ocağa çağıracaklarını söylediler. Daha sonra Abdurrahman Komi'yi ocağa çağırırlar ve beni kendisiyle yüzleştirerek aramızda geçen ilişkiyi anlattırdılar. Daha sonra odada bulunan ocak başkanı olan Cemal Sertdemir, Ekrem Yavuzhan Öztürk, Gökhan Şanik ve beni darp ettiğini beyan ettiğim diğer tüm şahıslar Abdurrahman Komi'yi darp etmeye başladılar. Darp ettikleri esnada ocak başkanı Cemal Serdemir cebinden iki tane bıçak çıkarttı, bu bıçaklardan biri çakı şeklinde diğeri daha büyük bir bıçaktı. Diğer şahıslar ocak başkanının elinden bıçağı aldılar. Abdurrahman'ı bıçaklayıp bıçaklamadıklarını görmedim, sadece darp ettiklerini gördüm. Ben daha sonra odadan çıktım ve beni ocaktan gönderdiler. Ben de daha sonra eve gittim.

Ben bu anlattığım olaylar dışında başka bir olay daha anlatmak istiyorum. Yaklaşık 1 ay kadar önce Ekrem Yavuzhan Öztürk beni telefonla arayarak ocağa çağırdı. Ben de görüşmek için yanına gittim. Bana bir planı olduğunu söyledi. Bana soyismi Taşkın olan 55 yaşlarında bir şahıstan bahsetti, ancak ismini söylemedi. Bana bu adamın çok zengin olduğunu, bu adamdan 2-3 trilyon para almak istediğini ve bu iş için bana ihtiyacı olduğunu söyledi, ben de kabul ettim ve plan yapmaya başladık. Bu planın içinde ben, Ekrem Yavuzhan Öztürk, Gökhan Şanik, Hasan Can Baygeldi, Berkay Özdemir, soyismini bilmediğim Çağatay isimli şahıs ve Atcı lakaplı şahıslar bulunuyordu. Beni soyismi Taşkın isimli şahıs ile tanışmam için Park 23 karşısında bulunan Kahvem isimli bir kafeye yolladılar. Bu şahsın adını Mustafa Taşkın olarak hatırlıyorum. Ancak tam emin değilim. Oraya gidince Gökhan ve ben bir masaya oturduk. Atcı lakaplı şahıs bize Mustafa Taşkın isimli şahsı gösterdi ve adamın yanına oturdu. Biz de bu şahsı görebileceğimiz bir masaya oturduk. Daha sonra Mustafa Taşkın isimli şahıs bizi masasına davet etti. Masada ben, Gökhan, Atçı ve Mustafa Taşkın isimli şahıs vardı. Bu sırada Gökhan lavaboya gitmek için masadan kalktı, Atçı da telefon ile konuşmak için masadan kalktı. Ben ve Mustafa Taşkın masada kaldık ve konuşmaya başladık. Bu şahıs benden telefon numaramı istedi, ben kendisine telefon kullanmadığımı söyledim. Şahıs bana o zaman ben sana numaramı vereyim sen beni ara dedi. Bu sırada Mustafa Taşkın benim bacağımı eliyle okşuyordu. Aradan iki gün sonra tekrar ocakta toplandık ve Mustafa Taşkın isimli şahsı aradım ve tekrar aynı yerde buluşma kararı aldık. Daha sonra aynı şahıslar ile kafeye gittik. Ancak yanımda bulunanlar beni uzaktan takip etmeye başladılar. Ben Mustafa Taşkın isimli şahıs ile masada oturmaya başladım. Yaklaşık yarım saat oturduktan sonra tekrar çarşı merkezine gittim. Akşam tekrar ocakta buluştuk ve plan yapmaya devam ettik. Ekrem Yavuzhan Öztürk benden adam ile bilgi almamı söyledi ve ertesi gün bu şahıs ile tekrar aynı kafede buluştuk.

Bana bu şahsın zengin olduğunu, tarlaları ve arabaları olduğundan bahsetti ve bu konuşmadan sonra üç gün boyunca her gün bu şahıs ile aynı kafede buluşarak sohbet etmeye, şahsın güvenini kazanmaya başladım. Şahsın Ali isminde Elazığ Anadolu Lisesi'ne giden bir oğlu olduğunu öğrendim. Bu şahıs bana birkaç gün sonra benim evime gelme teklifinde bulundu ve ben de kabul ettim. Bu olay da yaptığımız planın bir parçasıydı. Bu şahıs ile çarşı merkezinde buluştuk ve daha önceden planlayarak ayarladığımız eve şahsı götürdüm. Bu şahıs ile evin içinde bir odaya geçtik ve beni soymasını istedim. Kıyafetlerimi ve kendi kıyafetlerini çıkartmasını istedim. Mustafa Taşkın isimli şahıs da benim dediklerimi yaparak beni soydu ve kendisi de soyundu. Ben ellerimi kalorifer borusuna iple bağlayarak benimle bu şekilde ilişkiye girmesini istedim. Bu sırada odaya Ekrem Yavuzhan Öztürk, Gökhan Şanik, Hasan Can Baygeldi, Çağatay, Zülfü ve Atçı geldiler. Beni ve Mustafa Taşkın isimli şahsı darp etmeye başladılar, bu sırada dışarıdan Berkay Özdemir isimli şahıs da geldi. Şahıslar odaya girince Atçı lakaplı şahısta ve soyismini bilmediğim Zülfü isimli şahısların ellerinde silah vardı. Taşkın isimli şahsa kendilerinin polis olduklarını söylediler. Berkay Özdemir isimli şahsın elinde bıçak, Hasan Can'ın elinde jop, Çağatay'ın elinde ip ve Gökhan'ın elinde içerisinde çamaşır suyu olan iğneli şırınga bulunuyordu. Ben ve Ekrem evden çıktık. Bu sırada evde kalan şahıslar Mustafa Taşkın isimli şahsı darp etmeye devam ettiler ve şahıstan para istediler. Ben bundan sonra olanları şahısların konuşmalarından duydum. Bu sırada Ekrem bana Mustafa Taşkın ait Ziraat Bankası kredi kartını ve şifresini verdi ve hesabı kontrol etmemi söyledi. Ben de saat 14.40-15.00 sıralarında izzetpaşa Camisi'nin yan tarafından bulunan Ziraat Bankası bankamatiğine gittim, kontrol ettiğimde hesapta 10 TL para olduğunu gördüm. Bu parayı çekerek Ekrem'e 1 paket sigara aldım. Ekrek ve diğer şahıslar bu sırada şahsın üzerini ararken bir banka dekontu bulmuşlar ve şahsın hesabından bir gün önce 950 milyar lira para çekildiğini anlamışlar. Mustafa Taşkın isimli şahıs şu an 5 Bin TL nakit para verebileceğini söylemiş, adamı serbest bıraktılar ve para getirmesi için kuyumcuya yolladılar. Adam kuyumcudan para alıp tekrar eve geldi. Şahıslar adamdan parayı aldılar ve Alperen Ocakları'na geçtiler. Ekrem Yavuzhan Öztürk adamı bıraktıkları için diğer şahıslara kızdı ve ardından 5 Bin TL parayı aralarında paylaştırmaya başladı. Ekrem bu paradan yaklaşık 2500 TL aldı ve ben de kendisinden 500 TL kadar para aldım. Daha sonra yaklaşık 1 hafta kadar sonra Mustafa Taşkın isimli şahsın Ekrem'i arayarak sizi polise şikayet edeceğim diyerek telefonu kapattığını öğrendim. Ayrıca Ekrem bana eğer bu olay duyulursa ve beni polis yakalarsa kendilerinin isimlerini vermemem konusunda beni tehdit etti. Ekrem bana daha sonra tekrar Mustafa Taşkın'ı arayıp yine bir plan yapıp para almayı teklif etti ancak ben kendisinden korktuğum için şahsı aradığımı söyledim ancak Mustafa Taşkın'ı bir daha aramadım.

Beni darp ve tehdit eden, telefonumu gasp eden ve beni zorla alıkoyan Ekrem Yavuzhan Öztürk, Gökhan Şanik, Hasan Can Baygeldi, Mertkan Cebeci, Metehan Küçükdağ isimli şahıslardan ve soy isimlerini bilmediğim Şemsettin ve Medet isimli şahıslardan davacı ve şikayetçiyim. Ben bu şahısların hiçbirinin açık adresini bilmiyorum. Hasan Can ve Ekrem'in Çaydaçıra Mahallesinde oturduklarını biliyorum. Telefonumda hepsinin telefon numarası kayıtlıdır ancak telefonum kendilerinde olduğu için numaralarını şu an veremiyorum. ifadem sonrası aileme teslim edilmek istiyorum"

--spoiler--

http://m.bursadabugun.com...inda-rezalet-1036934.html

tayyip in hdplileri yol arkadaşlığına çağırması

An itibariyle istanbul Küçükçekmece'de yaptığı çağrı.

Günlerdir hdpliler Muharrem'in mitingine gidiyor diyordu, şimdi de isterse hdpli olsun yol arkadaşlığımıza çağırıyoruz dedi. Sıkışınca kendi kendiyle çelişiyor işte, hani hdpliler kötüydü?

(bkz: yavaş dön reis ümmet yetişemiyor)

oylar çalınıyor diye ağlayan muhalif

çok acayip bir şey yapmakta olan insanlardir. Oysa bırak çalınsın 4-5 milyon oy çalınmış çok mu. Hem demokrasi, halkın iradesi falan nedir reyiz sağ olsun dimi.

(bkz: çomar kime denir)

oyların çalınmasına ses etmeyen ysk bu arada. ysk güvenilir bir kurum değil oyları onlar teslim aldığında asıl önlem alınmalı. seçim bitmek üzere iken 2.5 milyon mühürsüz oyun kabul edilmesine nasıl izin verilir lan. maç biterken rakip takım gol atsın diye penaltı veren hakeme söven adamlar buna ses çıkartmıyor. ülkede adil kurum kalmadı hepsinin içinde yandaşlar fink atıyor hemde hiç kural tanımadan. bakan ysk yı basabiliyor muhalefetin milletvekilleri salonlara alınmıyor trafoları kediler basıyor ysk depoları yanıyor. çok çabuk unutuluyor bazı şeyler..

paris te akp nin yaptığı oy hırsızlığı

Paris başkonsolosluğunda kurulan sandıkta oy kullanmaya giden gurbetçi vatandaşımıza üzerinde akp ye mühür basılmış oy pusulası verilerek yapılan hırsızlıktır.
https://mobile.twitter.co.../1006232486811226112?s=19

Çok şükür ki vatandaş bunun farkına varmış olayı kayıt altına almış ve tutanak tutturmuş.
görsel

O sandık başında chp ve iyi parti temsilcileri olması da büyük şans.
Onlar olmasa olayın üstünü örtecek hırsızlar.

Sandıklara sahip çıkmak çok önemli.
Bunlar gidici olduğunu biliyor.
Mitingleri dolmuyor, halk artık bunları dinlemiyor, oy çalmaktan, hırsızlık yapmaktan başka şansları yok.
Sandıklar çok önemli.
Haydi türkiye sık dişini.
Gerekirse uyuma 24 hazirana kadar, sen uyursan hırsızlar oy çalacak...

gizli 2023 projeleri

Proje 1:kürtlere istediğini ver.
Proje 2:koridor bölge yap ve iç savaş çıkar.
Proje 3:cukkayı doldur ve kaç.

bu seçimide akp kazanırsa muhalefet ne yapacak

muhaliflerden ziyade yalakaların ne yapacağı belli olmuştur. ulan adamlar son referandumda göz göre göre hile yaptılar oy verme işlemi bitmek üzere iken mühürsüz oyları kabul edeceğiz dediler. yetmedi yasal hale getirdiler khk ile yani açıkça tekrar yapacağız dediler. evveliyatında trafoya giren kediler kaybolan sandıklar ölülerin oy kullanılması gibi onlarca olay yaşanmışken hala o olmayan zekaları ile espriler yapıyorlar.

zannedersin ki bu ülkenin durumu kötüye gidince sadece biz muhalifler zarar görüyoruz. evlerine et götüremiyorlar her birisinin bankalara borçları var çoluk çocuklarının gelecekleri muallakta ama umurlarında değil. hala seçimi yaladıkları adam kazansın yeter kafasındalar. hala biz kazanırsak muhalifler ne yapacak diyorlar. zannedersin ki seçimi akp kazanınca bunlar şampiyonluk kupası alacak biz muhalifler boynumuz bükük kalacağız. bunlara ödül verilecek biz geçim sıkıntısına devam edeceğiz. hakikatten inanılmaz bir ahlaksızlık ve akılsızlık var insanların üzerinde.

chp milletvekili aday listesi

ince'den ses kısıklığı nedeni ile yarınki mitinglerini iptal edildiği bilgisi geldi.

ve bu da tam liste açıklamalarından ardından oldu.

https://odatv.com/chpde-liste-depremi-20051811.html
'ince'nin ekibinden yalnızca 2 ismin olmasının ardından dikkat çeken bir gelişme yaşandı. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem ince, listenin ortaya çıkmasının ardından Twitter'dan "Sesim kısıldı" diyerek Zonguldak ve Bartın mitinglerini iptal edebileceğini duyurdu.'

gamze akkuş ilgezdi, bekaroğlu, tanrıkulu gibi adamlar listede varken,
mustafa balbay, ilhan cihaner, ali şeker, haluk pekşen, , hüsnü bozkurt, necati yılmaz, umut oran, gamze usleer listeye konulmadığı bir partiye oy vermek içimden gelmez.

gider cumhurbaşkanlığı seçiminde muharrem ince'ye atar, diğer yandan iyi Parti'ye atarız oyumuzu.

meral akşener e oy vermekten vazgeçen yazarlar

ihanet süreci'nin ve de fetö'nün devleti ele geçirmesinin sorumlusu, bir 29 ekim günü sınırlarımızı peşmergeye açıp, sıkışan pkk'ya yardıma gitmelerini sağlayan sucukçu muhasebecisi'ne veya onun koltuk değneği bahçeli'ye oy vererek ne kadar milliyetçi olduklarını göstermeye çalışacak tiplerdir.

bunların kırdığı ceviz bini geçsin sorun değil ama akşener siyasetin gereği olarak hoşlarına gitmeyen bir tutum alsın sok yerin dibine öyle mi?

istemez... o oyunuzu münasip bir yerinize sokun.

kimisi de "oy vermeyeceğim" diyor. oy vermemek sucukçu muhasebecisi'ne oy vermektir. payda ne kadar küçülürse, payın yüzde elliyi bulması o kadar kolay olur; basit matematik.

çomarlara twitter talimatı gelmesi

Çomar iş üstünde...
görsel

iyi parti nin vatandaşın borçlarını sıfırlaması

vaadi daha okumadan, anlamadan eleştiriyorsunuz.
"türkiye dayanışma fonu" adı altında bir fon kurulacak ve bir defaya mahsus bu fona 8 milyar lira aktarılacak.
sadece 8 milyar lira.
ve bu 8 milyar lira ile milyonlarca vatandaşın borçları sıfırlanabilecek.

bakınız akp sadece şu yandaş şirketlerin 3.5 milyar liralık borçlarını sıfırladı.
görsel

birkaç şirketin milyarlarca lirasını sıfırlamak mı daha iyi, yoksa milyonlarca vatandaşın borçlarını mı?

ulan suriyelilere 30 milyar euro harcadı bu devlet.
kendi vatandaşı için 8 milyar lira ayırmış çok mu?

ayıp sizin yaptığınız be. aynı gemideyiz.