bugün

sevdiği entry'ler

karşı cinsten alınan en büyük iltifat

sen benim evimsin.

holding sahibi babamdan utanıyorum

biz de derdimiz var zannediyoruz aq.

evli sözlük yazarları

Benim. Hayatımın en eğlenceli anları eşimle, hayatımın en muhteşem anları da kızımla geçirdiğim anlar. Siz gidip barda sulu bira içerek eğlenmeye devam edin.

mazhar alanson un karısının kiliseden kovulması

kabe'yi düşünerek şarkı yapan imanlı mümin mazhar alanson'un eşi biricik suden hanımefendinin noel ayini için gittiği saint antuan kilisesi'nden kovulmasıdır.
ayin sırasında gülüp konuştuğu için kovmuşlar kiliseden.
http://t24.com.tr/haber/b...-ayininden-kovuldu,782491

bunlar nasıl bir aile, beynim yandı.
adam kabe'yi düşünerek şarkı yapıyor, kadın noel ayininde.

çocukları da kesin sinagogdadır.

kayseri

iç anadolu dışındaki yaşayan bazı sivrilerin kötülediği kayserililerin hepsini açık gözlü gözü hırs bürümüş görüp yobaz denilen şehir. gelip görmezlerki salaklar b.ka dönmüş tinerci şehri haline gelmiş istanbuldan izmirden daha ferah şehir imkanları bakımından herşeye sahip hele son yıllarda açılan birçok yeni mekanlar sayesinde elit zevklere hitap eden bir şehir olduğunu ama kötü bilinsin razıyım hiç olmazsa göç gelmezde istanbula benzemez.
(bkz: allah şehrimizi korusun)

hangi yazar gözünde nasıl canlanıyor

o rus bu rus.

görsel

balık burcu erkeği

aslan burcu olduğumdan mı bilmiyorum hepsi beni bayıyor. bir süre sonra cinnet geçirecek raddeye getiriyorlar beni. en büyük korkularımdan biri çok hoş bulduğum bir flörtümün balık çıkması.

balık burcu erkeği

ona buna alınır,
küser, kızar.... Ayyyy... insanın bunu düşünürken bile içi
daralır.
Yaşamı boyunca kolay yoldan para
bulmayı hayal
eder. Zaten uyumadığı anlarda, çok az istisnai durum
dışında genelde
hayal kuruyordur. Hep çelişkilerle doludur. Bir de sanki
hiç olumsuz
huyu yokmuş gibi, bir kuru inadı vardır ki... Tam bir karın
ağrısı, baş
belasıdır.
Tam bir
bunalımdır. Bir
şeye moralinin bozulması için nefes alıyor olması bile
yeterlidir. Ona
sorsan hayatta en büyük acıları bu çekmiştir, gelen buna
vurmuştur,
giden buna vurmuştur. Ah zavallı daha ne yapsındır ki.
Bunun bindiği
gemi batar, tuttuğu dal kırılır. Anılarla yaşamağa bayılır.
Geçmişinden
asla sıyrılamaz. Dış görünüşe çok fazla önem verir. Öyle
lider olmak
gibi bir kaygısı yoktur, kıyıda köşede kendine bir yer
bulsun yeter.
Onu mutlu etmek neredeyse imkansız gibidir. Herhangi bir
şeye bile
hemen sevinebilir, ama asla mutlu olmaz.
olsa da
olur ama olmasa acaba daha mı iyi olurdu dedirten tuhaf
insanın
tekidir.

psikoloji bilim midir

psikoloji bir bilimdir öncelikle. psikoloğun kendi dinini, ırkını yaptığı terapiye yansıttığını, ve herhangi bir yanlılığı olduğunu fark ederseniz onu şikayet etmelisiniz. bu asla etik değildir. ancak siz sorarsanız eğitimi haricindeki hayatını gereği olduğunu düşünürse ve cevap vermek isterse cevaplar. fakat başı kapalı örtülü diye istediği mesleği yapamaz diye bir şey yok. alınan eğitimler her alanda insanın dini ırkı vs hepsinden bağımsız olmalıdır. tüm psikologların inançları, alışkanlıkları, üzüntüleri, acıları, öfkeleri vardır. karşınızda bir makineden çok size yardımcı olmak için eğitimler almış bir insan oturuyor olacak. onunla eğer işbirliği yapmayacaksanız asla gitmeyiniz. o yönlendirebilir ancak sizi, oturduğunuz yerden baştan yaratamaz. size ne istediğinizi, nerede ve nasıl olmak istediğinizi sorar ve buna göre ilerler mesela. oturduğum yerden bana sınırlı sürede mükemmel bir hayat sağlasın diye bir şey yok. devletteki psikologlar için maalesef bir insanın ihtiyacı olup olmadığına bir psikiyatrist karar veriyor çoğu hastanede. ve hastanedekiler lisans mezunu oluyor çoğunlukla. klinik alanında yüksek lisans yapmış olan psikologlar ise özeldeler genelde. keşke böyle olmasaydı evet. fakat kendi hak ettiklerini devletten sağlayamıyorlar, çözümü böyle buluyorlar. kendinizi yerlerine koyduğunda anlarsınız diye düşünüyorum. bunun yerine devlette olan ve psikoloji alanından da çokça eğitim ve süpervizyon almış olan psikiyatristler var. çeşitli terapi ekolleri var hangisinin hangi alanda işe yaradığını araştırırsanız, buna göre bir psikiyatrist veya psikolog bulabilirsiniz. araştırmanızdan yanayım, her şey herkese uygun olmayabiliyor. kaygı bozukluğu olan hastaya psikanalitik bir yaklaşımla yaklaşıp tüm travmalarını bir anda dökersen büyük bir hata yapmış olursun gibi.

hiçbir psikolog ilaç yazmadığı gibi ilaç ismi de öneremezler. bu eğitimi almamışlardır (psikofarmakoloji alırlar ama yalnızca bu yeterli değildir). bu eğitimi alan psikiyatristlerdir. lütfen insanlara bir şeyleri kötülemeden önce araştırın. ortada çok biliyor olarak görülmekten çok daha önemli şeyler var.

yeni açılacak bara alternatif isimler

koy bar gitsin.

aşağılık herif hemen gocuğumu geri ver diyen çocuk

Yeğenimin okulunu ziyarete gittiğimde ders arasında sinirleri gerilmiş bir çocuktan duyduğum cümle. Gocuğu alan arkadaşı da "Tanrı aşkına Ahmet, sadece kendi gocuğumu almak için kaldırmıştım."dedi.

Ahmet de bana baktı "görüyorsunuz bayım, henüz 10 yaşındayım ve galaksinin en berbat hayatını yaşıyorum." dedi.

Zamane gençliği.

yazarların ellerini kadınların üzerinden çekmemesi

sabahtan beri düşünüp durduğum durum.

interneti bir açıyorum, siteye giriyorum ve alt alta gördüğüm başlıklar şunlar:

mini etek, türban, şort giyip şunu bunu yapan kadın, sevgilisine şunu yapan, kankasına şunu yapan anasına babasına şunu yapan kadınisu içen kadın, nefes alan kadın, yaşayan kadın şu haltı bu haltı eden kadın vıttırıvızzık...

canınız mı sıkılıyor kardeşim? hayır işiniz gücünüz falan mı yok? öyleyse "yazık sakat galiba" deyip geçeceğim çünkü.

ps: yazık, hepiniz sakatsınız.

kadın cinayetleri

bir yılı aşkın zamandır buradayım. bu başlığa yazmamak için çok direndim. ama artık yeter.

lafa gelince erkeksiniz ama çalışıp eve ekmek getirmeyi bilmezsiniz.
çocuklarınızın başını okşamayı, eşinizin elini tutmayı zayıflık zannedersiniz.
erkek olduğunuz bir tokat atarken bir de yatakta tepesine binerken aklınıza gelir.
ha tepesine binmek derken de ciddiyim. karşıdaki insanın istekleri arzuları önemli değildir sizin için. işiniz görülsün maksat. sonra sırtınızı döner yatarsınız.
kıskançlığı elden bırakmazsınız. ama kira için arayan ev sahibinin telefonunu da açmazsınız. eşinizi arar ne hikmetse.
tembellikte marka olursunuz. ama kadıncağızın kazandığı parayı kahvede orada burada piç etmekten de vazgeçmezsiniz.
yorgun argın gelen kadının yaptığı yemeği beğenmez sofrayı tepesine geçirirsiniz.
tüm bu hakaretlere bir gün gelip ses ederse o masum kadını önce döver sonra susturursunuz.
allah korusun bir de "boşanmak istiyorum" derse, önce çocuklarıyla tehdit eder sonra namusuna dil uzatırsınız.
yok her şeyi göze almış belli gidiyor elden altın yumurtlayan tavuk.
o zaman da cinnet geçirir kafasına sıkarsınız.

aldığınız nefesi alem s*ksin.

tayyip erdoğan ın milli iradeyi tehdit etmesi

akla ilk okul yıllarını olaydır. vardı ya hani dayak yiyeceğini anlayıp gücü yetmetince "seni abime/çeteme dövdüreceğim" diye atar yapmaktan geri kalmayanlar. bu da öyle.

- sokaklara çıkarsanız sizi dövdüyüyüm :(
+ oy oyy ağladın mı çennnn koyktun muuu..