bugün
- bu gece intihar edeceğim21
- fenerbahçe24
- icardi190512
- allah neye benzer12
- albay kemal14
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi21
- fenerbahçe taraftarı13
- fenerbahçe 38 de 38 yapsa olacaklar10
- düğün yapmak akıl dışıdır9
- anın görüntüsü10
- bütün pitbullar uyutulmalı17
- ilkokuldaki sevgilinizle yaptığınız çılgınlıklar9
- son 22 yılın özeti12
- akp döneminde kürtlerin asimile olması9
- sinovac mı biontech mı12
- hadise'nin külotla marş söylemesi26
- sözlük yazarlarına acı ama gerçek bir şey söyle9
- akp'nin galatasaray'ı destekleme nedeni8
- kulaklığını paylaşan erkek cuckold mudur8
- keyiflenmek için ne yapıyorsun9
- fettullah gülen'in ölmesi26
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi19
- ateist ve deistler bunu açıklasın12
- karısının onlyfans açmasına izin veren erkek11
- sözlük abazanları kız bulduğu zaman olacaklar8
- galatasaray29
- allah intikam sahibidir15
- fenerbahçe amblemindeki ot11
- kur an çevirisi yapmanın haram olması34
- mauro icardi23
- ülkemde başı açık tavuk is te mi yo rum8
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen15
- dilan dere ile evlenmek11
- müslümanların anadili arapçadır13
- ali koç9
- sevgiliyle uyumak13
- kadın vücudunun olağanüstü bir tasarım olması8
- emre belözoğlu15
- sözlüğün en iyi yazarı olmak11
- mert hakan yandaş16
- abberrline9
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray17
- israil'in refahta sivil çadırlarını vurmasi27
- fenerbahçe'nin gs'nin balonunu patlatmış olması20
- astrolog meral güven20
- galatasaray ın verilmeyen penaltısı9
- hamas9
- para bok huzur yok10
- galatasaray'ın hakemleri kutlamalara çağırması11
- neden yazarlık yapıyorsunuz8
entry'ler (222)
yalnızlık ömür boyu isimli mfö şarkısı kadar yalnızlığı anlatan manidar slogan yapılası söz öbekciği... cenk taner'in şarkı sözlerinin hepsinde hemen hemen bulabileceğiniz o ikinci yeni şiirleri tadında imgesel yaklaşım burdanda anlaşılabilir.
ve hatta metin kurt gibi yalnızız ceza sahasında...
ve hatta metin kurt gibi yalnızız ceza sahasında...
çok fazla film seçeneğini elememize neden olan bir çalışma.
1- (bkz: sevmek zamanı)
2- (bkz: ah güzel istanbul)
3- (bkz: kuyu)
4- (bkz: muhsin bey)
5- (bkz: masumiyet)
6- (bkz: uzak)
7- (bkz: sonbahar)
8- (bkz: meleğin düşüşü)
9- (bkz: karpuz kabuğundan gemiler yapmak)
10- (bkz: korkuyorum anne)
1- (bkz: sevmek zamanı)
2- (bkz: ah güzel istanbul)
3- (bkz: kuyu)
4- (bkz: muhsin bey)
5- (bkz: masumiyet)
6- (bkz: uzak)
7- (bkz: sonbahar)
8- (bkz: meleğin düşüşü)
9- (bkz: karpuz kabuğundan gemiler yapmak)
10- (bkz: korkuyorum anne)
Film özgür ruhlu,geleceğe umutla bakan,cesur ve kendine güvenen, hayata hep pozitif çizgiden bakmış fakat bir yanı mincik bir kız olan bir kadının hikayesi. Laura Branigan Gloria şarkısıyla sonlanan final sahnesiyle özgürce dans eden o kadının hayatına kaldığı yerden umutla bıkmadan doyasıya yaşayarak devam edeceğine dair bir son olmuştur. tavsiye edilir...
en sevdiğim yüzyüzeyken konuşuruz şarkılarından biri. özelikle hepimiz:
haklıyım, balık gibi,tutulmuş daha yeni,denizinden uzaklaşmış,kovadayım kovadayım,dizeleri gibi hisettmişizdir. iyidir iyi...
haklıyım, balık gibi,tutulmuş daha yeni,denizinden uzaklaşmış,kovadayım kovadayım,dizeleri gibi hisettmişizdir. iyidir iyi...
adı üstünde sesleri,müzikleri bir hayvan misali yutan bağımsız çalışmalar yapan grup yada müzisyenleri toplamış bir platform. kendilerini çok güzel özetleyen bir yazı da var ;
Önceden duymuş olduğum bir cümleydi, "insan hiç bir yerden buraya bir zerre getiremez". Tabii burada kastedilenin evrenin tamamı olduğunu unutmamak gerekir. Elimizde yeni diye tuttuğumuz ne varsa yanılsamadan ibaret. Sadece keşfedebilir ya da farkedebiliriz. işte bu keşiflere yeni diyor bir çok kültür. Var olduğu halinden insan eli değmesiyle, daha doğrusu aklın müdahalesiyle oluşturulan ürünlere dönüşünce, sanki yeni yepyeni hatta ilki üretmek gibi bir vehim
Akıl oluşturması gerektirdiğini düşündüğü müziği nelere göre budamaktadır? Bu budama esnasında ne gibi güzellikleri ortadan kaldırır. Ne fark eder! Sonuçta ağaç ta güzeldir baston da. Burada önemli olan ağaçtan baston çıkarmayı sahiplenmeden ortaya koymak herhalde. Ama nasıl?
Aslında başka bir müzik diyerek üzerine uzunca bir süredir düşündüğüm "şey", hem insanın aklından ötede hem de insandan görünen bir müzik. Öyle ki kaleme aldığımız ya da almadığımız ama zaten varolduğunu bildiğimiz bir şeyleri zamandan ve mekandan soyunarak ifade etmeye çalışmak. Yani vesile olmak.
Peki, insan tahayyül ettiği bir yapının nasıl vesilesi olur? Varlığıyla. Sadece var olmakla belki. Ama daha fazlası değil Sahiplenmden yapabilmek dedim ya. işin belki de en zor kısmı bu. Şimdilik Bastonun baston olduğunu bilmenin yanında, ağaçtan olduğunu unutmamak gibi. Hangi sesleri birleştirdiğimizi düşünerek onun bizim yapıtımız olduğunu düşünebiliriz?
işi tam tersinden ele alacak olursak aslında günümüz için daha gerçekçi bir durum ortaya çıkacaktır. Bugün bestecilik, aslında var olan bir bilgi karmaşasının içinden, yine insanın kurgulamış olduğu (ki buradaki kurguda ne gibi zaafların göz önüne alınıp alınmadığını bilmemiz gerekmiyor bile) bir sistem ile süzüldükten sonra oluşan rasyonel yetinin kullanabildiği bir hizmet aracıymış gibi görülmekte. Tabii ki burada taklidi de olsa evrenin ya da her şeyin kendi içindeki uyumu düşünülmekte. Bizler müzikte bir çok kültürde olan bu uyum simülasyonunu kabul ediyor, benimsiyor ve uyguluyoruz. ikinci kişi olarak uygulamaya koyulduğumuz andan itibaren aslında taklidin taklidini yapmaya başlıyoruz.
Bahsetmeye çalıştığım şey aslında bir çiçeğin açmasının benzersizliği gibi. Çiçeğin doğal ortamında büyümesine insanın müdahale edemediği gibi fiziki özelliklerini de bizler atayamayız. Peki, kendi işimizde bu farkındalığa nasıl ulaşabiliriz? Açıkçası bu benim formülize edebileceğim bir şey değil. Ama işin özünde bu niyetle hareket etmenin başka bir farkındalığa sebep olabileceğini düşünmekteyim. Zaten bunu bilememek ya da bilinse bile paylaşılamaz oluyor olması en doğrusu herhalde. (Bu arada bana göre doğruyu bir takım yanlışlar içinden akıl ile seçebiliyor olmak sadece bir yanılsama. Doğru tek. Seçeneksiz.)
Şu ana kadar söylemiş olduklarımdan kesinlikle böyle bir müziğin imkansızlığı akıllara gelmemeli. Zaten öncelikle akıllara bir şey gelmemeli. Çünkü akıla gelen herşey bu müziği budayan, güzelliklerinden alıp götüren bir balta darbesi gibi. Ama unutmamak gereken bir diğer konuda eğer amaç hizmet etmek ise işlevi için gereken zahmeti de üzerinde göstermektedir. Bizlerin farkedebileceği en temel nokta üzerimizden akıp gidenleri yine üzerimizden bize akıtmak. En azından bu fikirle hareket etmek. O zaman kim kime neden kötü diyebilir.
Evet, insanın kendini tanımasının bir başka hali olarak müzik üzerinden bunun olabilecek olması ihtimalinden bahsediyorum. Kendimizden kendimize tanımaya çalıştığımız her ne ise, ya bu bir sesle olursa diyorum
işte Müzik Hayvanı, bu sese kadar olan yolculuk esnasında çırpınan tüm sesleri barındırmak üzere çıktı yola. Kendimizce...
- Eray Düzgünsoy
Önceden duymuş olduğum bir cümleydi, "insan hiç bir yerden buraya bir zerre getiremez". Tabii burada kastedilenin evrenin tamamı olduğunu unutmamak gerekir. Elimizde yeni diye tuttuğumuz ne varsa yanılsamadan ibaret. Sadece keşfedebilir ya da farkedebiliriz. işte bu keşiflere yeni diyor bir çok kültür. Var olduğu halinden insan eli değmesiyle, daha doğrusu aklın müdahalesiyle oluşturulan ürünlere dönüşünce, sanki yeni yepyeni hatta ilki üretmek gibi bir vehim
Akıl oluşturması gerektirdiğini düşündüğü müziği nelere göre budamaktadır? Bu budama esnasında ne gibi güzellikleri ortadan kaldırır. Ne fark eder! Sonuçta ağaç ta güzeldir baston da. Burada önemli olan ağaçtan baston çıkarmayı sahiplenmeden ortaya koymak herhalde. Ama nasıl?
Aslında başka bir müzik diyerek üzerine uzunca bir süredir düşündüğüm "şey", hem insanın aklından ötede hem de insandan görünen bir müzik. Öyle ki kaleme aldığımız ya da almadığımız ama zaten varolduğunu bildiğimiz bir şeyleri zamandan ve mekandan soyunarak ifade etmeye çalışmak. Yani vesile olmak.
Peki, insan tahayyül ettiği bir yapının nasıl vesilesi olur? Varlığıyla. Sadece var olmakla belki. Ama daha fazlası değil Sahiplenmden yapabilmek dedim ya. işin belki de en zor kısmı bu. Şimdilik Bastonun baston olduğunu bilmenin yanında, ağaçtan olduğunu unutmamak gibi. Hangi sesleri birleştirdiğimizi düşünerek onun bizim yapıtımız olduğunu düşünebiliriz?
işi tam tersinden ele alacak olursak aslında günümüz için daha gerçekçi bir durum ortaya çıkacaktır. Bugün bestecilik, aslında var olan bir bilgi karmaşasının içinden, yine insanın kurgulamış olduğu (ki buradaki kurguda ne gibi zaafların göz önüne alınıp alınmadığını bilmemiz gerekmiyor bile) bir sistem ile süzüldükten sonra oluşan rasyonel yetinin kullanabildiği bir hizmet aracıymış gibi görülmekte. Tabii ki burada taklidi de olsa evrenin ya da her şeyin kendi içindeki uyumu düşünülmekte. Bizler müzikte bir çok kültürde olan bu uyum simülasyonunu kabul ediyor, benimsiyor ve uyguluyoruz. ikinci kişi olarak uygulamaya koyulduğumuz andan itibaren aslında taklidin taklidini yapmaya başlıyoruz.
Bahsetmeye çalıştığım şey aslında bir çiçeğin açmasının benzersizliği gibi. Çiçeğin doğal ortamında büyümesine insanın müdahale edemediği gibi fiziki özelliklerini de bizler atayamayız. Peki, kendi işimizde bu farkındalığa nasıl ulaşabiliriz? Açıkçası bu benim formülize edebileceğim bir şey değil. Ama işin özünde bu niyetle hareket etmenin başka bir farkındalığa sebep olabileceğini düşünmekteyim. Zaten bunu bilememek ya da bilinse bile paylaşılamaz oluyor olması en doğrusu herhalde. (Bu arada bana göre doğruyu bir takım yanlışlar içinden akıl ile seçebiliyor olmak sadece bir yanılsama. Doğru tek. Seçeneksiz.)
Şu ana kadar söylemiş olduklarımdan kesinlikle böyle bir müziğin imkansızlığı akıllara gelmemeli. Zaten öncelikle akıllara bir şey gelmemeli. Çünkü akıla gelen herşey bu müziği budayan, güzelliklerinden alıp götüren bir balta darbesi gibi. Ama unutmamak gereken bir diğer konuda eğer amaç hizmet etmek ise işlevi için gereken zahmeti de üzerinde göstermektedir. Bizlerin farkedebileceği en temel nokta üzerimizden akıp gidenleri yine üzerimizden bize akıtmak. En azından bu fikirle hareket etmek. O zaman kim kime neden kötü diyebilir.
Evet, insanın kendini tanımasının bir başka hali olarak müzik üzerinden bunun olabilecek olması ihtimalinden bahsediyorum. Kendimizden kendimize tanımaya çalıştığımız her ne ise, ya bu bir sesle olursa diyorum
işte Müzik Hayvanı, bu sese kadar olan yolculuk esnasında çırpınan tüm sesleri barındırmak üzere çıktı yola. Kendimizce...
- Eray Düzgünsoy
Karga Barın artık gelenekselleşen yıllık toplama albüm serisinin adıdır.
kompile karga 4: söz olarak piyasa çıkmış son albümlerinde cenk taner ve karabatakların tahta kılıçlar şarkısıda mevcuttur. diğer albümlere http://www.kargabar.org/#/Album adresinden yani kendi sitelerinden ulaşabilirsiniz.
kompile karga 4: söz olarak piyasa çıkmış son albümlerinde cenk taner ve karabatakların tahta kılıçlar şarkısıda mevcuttur. diğer albümlere http://www.kargabar.org/#/Album adresinden yani kendi sitelerinden ulaşabilirsiniz.
bir birsen tezer hayranı olarak yeni keşfettiğim jazz vokali. özellikle bir şeyler var adlı şarkı gerçekten hoş bir şarkıdır. onun dışında albümlerindeki şarkıları özümsemeye devam etmek gerekir... *
huzuru,sakinliği,denizin en derin mavisini bünyenize sokup harmanlamayı başarmış sesler bütünüdür. aynı zamanda bir şiir gibi romantik,aykırı,derin sözlere sahip ve ironiktir... son zamanlarda bahsedilen isimler dışında halimden konan anlar ve yüzyüzeyken konuşuruz gibi gruplar da bu ruhu taşımaktadır.
insanı sıcacık hissediren, bir tür romantizm fışkırması olmasada anlık üşümeyi geciktiren bir davranış biçimidir.
ilk filmiyle vurmuş olan yönetmen.(şimdiki zaman) böyle güzel filmlerin devamını beklediğimiz yönetmenler listesine girmeyi başarmıştır.
insanda güzel tadlar bırakan bir film. bir sürü kısım içinde en en sevdiğim tünel sahnesi ve david bowie'nin heroes şarkısnın çaldığı sahnedir. finalide keza o sahneyle bitmiştir. güzel cümleler insana dolu dolu yaşadığını anımsatır ve insanlar sonsuzdur...
--spoiler--
Bir gün bunların sadece hikaye olacağının ve fotoğraflarımızın sadece eski fotoğraflar olarak kalacağının farkındayım. Hepimiz birilerin anne ve babaları olacağız.
--spoiler--
--spoiler--
Bir gün bunların sadece hikaye olacağının ve fotoğraflarımızın sadece eski fotoğraflar olarak kalacağının farkındayım. Hepimiz birilerin anne ve babaları olacağız.
--spoiler--
birgün gazetesinde beğenerek okuduğum yazar. 23 kasım 2013 yazısı:
http://birgun.net/yazi-go...t-biz-oradaydik-1210.html
http://birgun.net/yazi-go...t-biz-oradaydik-1210.html
açılışından sonuna kadar sizi ekrana kilitleyen bir hüzün yumağı. bazı filmler vardır hani hayata devam etmenizi zorlaştıran kendimizi,hayatımızı geleceğimizi, nereye doğru gideceğimizi, düşünemediklerimizi,bilinçaltına ittiğimiz bazı gerçekleri, yüzümüze şap diye vuran ağlama krizine sokan sahneler sisilesidir. bu filmden sonra yeniden hayata dönmek zor oluyor. yanınızdaki insana uzun uzun bakıyorsunuz,çünkü filmde aşk var hüzün var kaybetmek var. kesinlikle izlenmesi gereken bir film son zamanlarda izlediğim en çarpıcı filmlerden biri oldu. müzik ve kadının seksiliğinden öte; aşkla sevişen bir çiftin mutluluğunun hüznü beni derinden etkiledi. aynı zamanda din ve ateizm konularına bakış açısı cidden izlenmeye değer sahnelerdi. biz yine de inanırız bir gün bir kuş,bir kurbağa yada bir kelebekte vücut bulabileceğimize...
--spoiler--
aslında hep biliyordum.
gerçek olmayacak kadar güzel olduğunu, uzun sürmeyeceğini.
hayatın böyle olmadığını, cömert davranmadığını.
birini sevmemelisin.
birine bağlanmamalısın.
hayat seni kıskanır.
elinden her şeyini alır ve yüzüne güler.
sana ihanet eder..
--spoiler--
--spoiler--
aslında hep biliyordum.
gerçek olmayacak kadar güzel olduğunu, uzun sürmeyeceğini.
hayatın böyle olmadığını, cömert davranmadığını.
birini sevmemelisin.
birine bağlanmamalısın.
hayat seni kıskanır.
elinden her şeyini alır ve yüzüne güler.
sana ihanet eder..
--spoiler--
cenk taner'in 14 kasım 2013 çıkışlı yoldan çıkmış şarkılar albümünden Versem sana bir soluk aşk, gülümser misin? tadında yine cenk abilik sözlere sahip bir şarkı...
cenk abimizin kitabıyla aynı isimli şarkısıdır. mualif sözlere sahip olan şarkı kanımca gezide yaşananlara göndermedir. güzeldir,naiftir,sıcacıktır özgürlüğe özlemdir.
Mutluluktan tutuklanmıştım bir zamanlar
Ama boş bulundular kaçtım
Kaçkınlar defterine yazılmış adım
Hem kaçkınım hem deli
Ne gidiş belli, ne dönüş
Sonra günlerden bir gün sanırım cumartesi
Dünyanın bir yerinde bir şey oldu, güzel oldu
Bizim denizde yüzmek bize yasak oldu
Taş kaydırdık kıyıdan, ellerimiz pis oldu
Yine de duramadım söylemeden
Ne sen özgürsün şimdi ne de ben
Özgür olduğunda Marmara, görüşürüz bir ara
Özgür olduğunda Ankara, buluşuruz bir ara
Mutlu Olmak imkansız Derneğinde
Kurucu üye sıfatıyla
Herkeslere yemek var bu gece
Bütün içkiler bizden, iç gönlünce
Sonra yine bir gece, bilmem kaç kişiydik
Yarımız insafsız, yarımız imkansız
içi yanmış bir tayfa, sorular derin
içmişiz bir fil gibi, artık ne varsa
Yine de duramadım söylemeden
Ne sen özgürsün şimdi ne de ben
Özgür olduğunda Marmara
Mutluluktan tutuklanmıştım bir zamanlar
Ama boş bulundular kaçtım
Kaçkınlar defterine yazılmış adım
Hem kaçkınım hem deli
Ne gidiş belli, ne dönüş
Sonra günlerden bir gün sanırım cumartesi
Dünyanın bir yerinde bir şey oldu, güzel oldu
Bizim denizde yüzmek bize yasak oldu
Taş kaydırdık kıyıdan, ellerimiz pis oldu
Yine de duramadım söylemeden
Ne sen özgürsün şimdi ne de ben
Özgür olduğunda Marmara, görüşürüz bir ara
Özgür olduğunda Ankara, buluşuruz bir ara
Mutlu Olmak imkansız Derneğinde
Kurucu üye sıfatıyla
Herkeslere yemek var bu gece
Bütün içkiler bizden, iç gönlünce
Sonra yine bir gece, bilmem kaç kişiydik
Yarımız insafsız, yarımız imkansız
içi yanmış bir tayfa, sorular derin
içmişiz bir fil gibi, artık ne varsa
Yine de duramadım söylemeden
Ne sen özgürsün şimdi ne de ben
Özgür olduğunda Marmara
cenk taner'in 14 kasım 2013 çıkışlı yoldan çıkmış şarkılar albümünden tatlı mı tatlı bir şarkıdır... buyrun sözleri için ;
Bu kadar az günaha bir yaşam verilmez
Yaşamak çıplak bir söz, kolay geçilmez
Hem kendi kendinle, hem de kendi cenginle
Yalnızlıktan kim anlar senin kadar
En azından bu aralar
Hem kendi kendinle, hem de kendi cenginle
Kadroda yıldızlar, önümüzde kupalar var sandın
Oysa hep biz bizeydik oynuyorduk forma aşkına
Yarın olsun, yarın olsun, hep yarın olsun
Çünkü bugün sen yoksun, yokluğunda kayboldum
Ne güzeldi çokluğun, şimdi az oldum, hep yarın olsun
Ne kadar da mutluydum, çokluğunda kayboldum
Bu kadar az günaha bir aşk verilmez
Sevişmek çıplak bir söz, kolay geçilmez
Hem kendi kendinle, hem de kendi cenginle
Bütün yollar sana çıkar
En azından bu aralar
Hem kendi kendinle, hem de kendi cenginle
Kadroda yıldızlar, önümüzde kupalar var sandın
Oysa hep biz bizeydik oynuyorduk tozlu sahalarda, gazozuna
Yarın olsun, yarın olsun, hep yarın olsun
Bu kadar az günaha bir yaşam verilmez
Yaşamak çıplak bir söz, kolay geçilmez
Hem kendi kendinle, hem de kendi cenginle
Yalnızlıktan kim anlar senin kadar
En azından bu aralar
Hem kendi kendinle, hem de kendi cenginle
Kadroda yıldızlar, önümüzde kupalar var sandın
Oysa hep biz bizeydik oynuyorduk forma aşkına
Yarın olsun, yarın olsun, hep yarın olsun
Çünkü bugün sen yoksun, yokluğunda kayboldum
Ne güzeldi çokluğun, şimdi az oldum, hep yarın olsun
Ne kadar da mutluydum, çokluğunda kayboldum
Bu kadar az günaha bir aşk verilmez
Sevişmek çıplak bir söz, kolay geçilmez
Hem kendi kendinle, hem de kendi cenginle
Bütün yollar sana çıkar
En azından bu aralar
Hem kendi kendinle, hem de kendi cenginle
Kadroda yıldızlar, önümüzde kupalar var sandın
Oysa hep biz bizeydik oynuyorduk tozlu sahalarda, gazozuna
Yarın olsun, yarın olsun, hep yarın olsun
yeni keşfettiğim tatlı bir grup. son zamanlarda çok dinliyorum ve gördüğüm herkese tavsiye ediyorum...
http://www.yoldamuzik.com/
http://www.yoldamuzik.com/
genç osman'ın buram buram yalnızlık,uzaklık,yoksunluk,terkediliş,mutsuzluk,hüzün ve dünyadan yok olma isteğini dibine kadar hissediren yalnız bir şarkısı.
bir kadının aşka direnme ve direnememe halinin şarkısıdır. bir yandan iyileşiyorum diye bağırır.diğer yandan içindeki yaraları hala kapatamadığı,özlemine yenik düşmemek için söylediği teselli cümleleri. şarkı, öyle de güzeldir,böylede güzeldir...
bir gidiş bir isyan duygusudur sanki... güzeldir...