malatyada yaşanan olaydır. şehit polisin cenazesinde bir kadının "vurun dağdakilerden bir tane bile bırakmayın" şeklindeki haykırışına halkın kadını linç girişimiyle cevap vermesidir.
evlat acısı olduğundan hoş görülmeye çalışılan olaydır. yoksa kadının söylediklerinde herhangi bir yanlışlık yoktur. kadını ayağıyla ezecek kadar düşen adamlar o cenazede olsa da, şehidin hatırına eli ayağı öpülecek ana ve baba vardır.
Trabzon'da yaşanmış hazin olaydır. Haberin "Şehit cenazesinde linç girişimi" şeklindeki başlığını okuduğumda ya yanlış zamanda yanlış yerde olan biri ya da ortamı provoke etmeye çalışan bir BDP'li falan sandım. Değilmiş meğer. O şehidin acısını ana babası gibi hisseden, yakasına resmini asan olması gerektiği gibi olan bir Türk kadınıymış... "Siz aldınız, dağdan indirdiniz bunları. Otobüsle getirdiniz, karşıladınız" şeklinde hemen her gün çevremde dile getirilen görüşlerden başka da bir şey dememiş kadıncağız. Karşılığında kadını darp ederek bayıltıyorlar, gazete resimlerinden birinde kadının boynuna yakın bir yerde bir erkek ayağı görünüyor.
Vah ki vah... AKP sevdası öyle bir boyuta gelmiş ki kaybedilen bir evladın acısının bile önüne geçebiliyor. Geceyarısı cephaneliklerde, olmadık yerlerde, korunmasız yollarda gençlerimiz 4'er 4'er şehit olurken bile onları eleştirmek yanlış bir düşünce olarak görülüyor. Biz bu kafayla daha çok şehit veririz. Eleştiriye, eleştirene tahammülümüz kalmadı. Eleştiri, çocuğunuzun öldürülmesi karşısında sizin lehinizde olsa bile. BDP'li vekiller PKK'lılarla sarmaş dolaş olup mutluluk gözyaşları dökerken, askeri araçların önüne PKK bayrağı çekilip balkonlardaki Türk bayrakları indirilirken, Belediye binalarının önüne sözde Kürdistan bayrakları çekilirken, "Türk Kürdistan'ının başkenti Diyarbakır'dır diye belediye başkanı demeç verirken bakanlar, susanlar orta yaşın üzerindeki bir Türk kadınını, bu ülke için canını vermiş bir askerinin hakkını savunduğu için yaka paça alırlar, yetmez; halk tarafından tartaklanır... Bu nasıl bir gözü bağlanmışlık anlamak mümkün değil. "Evladım ölse de AKP'ye laf söylenmesin"... Yuh yani... Bir herşeye müstehakız anlaşılan.
Bir taraftan da kendimi "Belki de Silivri'ye gitmekten korktular" diye teselli etmeye çalışıyorum. insan psikolojisi ne garip. Dışarıya atılması gereken bir öfken varsa senin yanında da olsa bunu gücünün yettiğine uyguluyorsun. Yakasında şehidin fotoğrafı olan kadının kafasına basan zihniyet gözünün önünde Türk bayrağı yaksalar gıkını çıkarmaz. Çünkü zalim, çünkü güçsüz. Zalim ancak gücünün yettiğine şiddet uygular.Korkak ve güçsüzler de öyle...Var başımıza bir görünen ama hayırlısı.
hergün bu ülkenin çocukları, hayatının baharında gençleri patır patır 5 er 10 ar ölürken en haklı biçimde niye ulan niye diye soran sıradan bir vatandaştır. tüm bunlar olurken hey sen kendine başbakan diyen adam, evet sen birader hala neyin kafasındasın, bırak suriye yi bilmem nereyide önce gel ülkeni kurtar bu bataklıktan diyen sıradan bir vatandaştır. lakin bir kaç orospu çocuğu tarafından ayaklar altına alınmaya çalışılmıştır. ne böyle yürekli insanları, ne de bu ülkeyi ayaklar altına alamayacaklarını hala anlayamamış bir kaç şerefsiz tarafından da provaktör dü o diye yaftalanmaya çalışılır. ulan ne günlere kaldı güzel ülkem. ideolojinizi de, partinizi de, sizi de skym af edersin.
arkadaş şehit yakını teröristin yapacağını yapıyor, rezillik. vatandaş yerine kul olma isteği. şehit yakını olmasalar çok daha şey söylenirdi ya, zavallı kadının boğazını tekmeliyorlar...
bu ülkede gün geçtikçe suç sayılıyor vatansever olmak, kadın sadece yetkililere tepki gösteriyor. ortalığı karıştırma çabasıda yok...
bizim insanımız ne zaman bu kadar gaddar oldu diye düşündüren haber.
yazık! acılı insanların acısını paylaşmak dururken provake amacı taşımayan, sadece acı ile söylenmiş sözlerin karşılığı bu olmamalı ki doğru dışında söylenen başka da bir şey yokmuş.
ülkenin diktarörünü eleştirirsen işte seni böyle parçalarlar.
şehit ailesindeki o kişilere* acınızı paylaşıyoruz denilip içi dolu zarf verilince hükümet yine göklere çıktı o insanların gözünde, tabi laf söyletmezler hükümete.
böylelerinden şehit yakını olmaz, gücün yalakası olur olsa olsa.
provokatör denilerek linç edilmeye çalışılan kadındır. asıl provokatör o kadının üstüne yürüyen iktidar yalakalarıdır.
o kadını susturarak bir yerlerden paye almaya çalışan puştlardır.
o kadını susturarak bütün bir halkıda susturacağını zanneden şerefsizlerdir.
o kadını susturarak olan biteni görmezden geleceğimizi zanneden adilerdir.
o kadını susturarAK insanların olaylardan haberdar olmamasını sağlamaya çalışan kancıklardır.
bu şerefsiz işgüzarlar değil mi zaten önüne bir balya ot koy, arkalarına geç sikebildiğin kadar sik ses çıkarmayacak olanlar? bunlar işte o koyun sürüsü, oğlu ölür vatan sağolsun,
la olum anamızı bellediler bu ne zam dersin, devletimiz sağolsun,
e bilader varımızı yoğumuzu aldılar anamızı siktiler? dersin, canları sağolsun,
bunlar sikilmeye müstehak insanlardır. bunların yaşadığı zulm azdır. ne kadar çok zulmedersen bunlara o kadar iyi olursun. liderleri olursun, padişahları olursun. bunlar cahil insanlardır. aysu kayacı bir ara diyor du ya dağdaki çoban ile benim oyum bir mi diye? doğru ve yerinde bir soruydu. bu kadar mal ile benim oyum bir olmamalı. eğer bir adam aleni cahil ise, onu sandığa bile götürmek facia!
şehit yakınları tarafından tekme tokat dövülen kadın. neyin kafasını yaşıyor bu insanlar? hiç mi televizyon izlemiyorlar anlamak imkansız ya. üzerinden 1 ay geçti ama bu kafalar hala yaşıyor her yerde. nasıl bir zihniyetin ürünüsünüz siz ya? teröristlere kucak açanlara provakatör denerek dayak atmak... allah akıl fikir versin.
trabzon da şehit cenazesinde bir kadın, elinde vatan bayrağı, kalbinin üzerinde şehit fotosu hükümet aleyhinde slogan attı ve şehit yakınları tarafından linç girişimine uğramıştı hatırladınız mı o annemizi. haberlerde izlerken yerde yuvarlanan hepimizin annesi yaşında ki kadını görünce hissettiğim duyguları yazmaya sanırım kelimelerin gücü yetmez.
ilk önce bir yumruk yedi ve yere düştü, sonra yakınları tekme atmaya başladı. polis kadını kurtarmaya çalıştı. artık ne kadar kurtardı yada kurtarmasa daha mı iyi olurdu bilemedim çünkü o kadıncağız ve onun gibi düşünen milyonlarca insan kalbinde linç edildi.
cevabı gözler önünde olan, acı bir sorunun zamanı gelmişti sanırım.
50 yaşında ki kadınımızı, şehit cenazesinde linç etmeye kalkan bu zihniyet ile pkk arasında ne fark var ?
kadına şiddet *, radikal dincilik, şovenist milliyetçilik, gelenekselcilik, sorgulamayan, okumayan kısacası cahillik ortak özelikleri değil mi ? ve bundan hiçte şikayetçi değiller. değişmek gibi bir niyetleri olduğunu hiç sanmıyorum bu kesimin.
bu kesimden ne beklenebilir sorusunu sorduğumda ise cevap olarak ucuz işçi, sermaye kölesi, manda ile yönetilen bir topluluk dışında aklıma hiç bir şey gelmiyor. ki öyle değil mi zaten.
bu kafalarla daha çok çoluk çocuk toprağa verir, çok linçler yaşarız biz.... kısacası buyurun cenaze namazına dediğim yaşanmış olaydır...