"Karşı evde doğsam Hristiyan, arka taraftaki evde doğsam Sünni, yan mahalledeki evlerden birinde doğsaydım Ermeni olacaktım. Ancak kader bu, küçücük bir evde Alevi olarak can buldum. işte böyle güzel bir memleketin evlatlarıyız biz. Kalp kalbe, el ele yaşıyoruz. Kardeşiz biz. Nerede ve hangi kimlikte doğacağımız elimizde değil, ama insan olmak elimizde.
zamanında halepçe katliamında türkiye kapıları kürtlere açtı türkiyeye sığındılar buna eyvallah.ama sen yediğin içtiğin ülkeye hainlik yaparsan normal bir insan bile ırkçılık yapar.küçük bir örnek vereyim ırkçılık yapmayan bir arkadaşımızı şırnak,hakkari veya muş a ailesi ile gönderelim 1 yıl orada kalsınlar. orada zamanla ne öğreneceksiniz biliyormusunuz? bir taraf seçmek için zorlanacaksınız.üstü kapalı veya açık şekilde ya devlet tarafındasın yada kürt halkı adı altında pkk tarafındasınız eğer devlet tarafında iseniz çoluğunuza çocuğunuza huzur vermezler size huzur vermezler.eğer pkk tarafındasanız size pis eylemler yaptırmak için sıraya koyarlar.
nasyonalist olabilirler. çok tehlikeliler. ayrıca ayrım nesnel olarak gerçeklik. ben savaşın kaçınılmazlığını algılıyorum. toplum denen bok çukurunda her düşünce bir arada var olamaz bu yüzden biri diğerini yok etmek zorunda. bunu aslında farkında olmasa da yapıyor.
mesela demokrasi bile vahşi doğanın bir yansıması, her parti en iyi ben yönetirim iddiasında ve yönetimi ele geçirmek için çabalıyor, geçirince de kendi gibi olmayanları yok etmeye koyuyorlar.
yani şöyle bir uzaktan bakınca aslında biz vahşi doğadan daha vahşi olan topluma evrildik gibi görülüyor.