türban takan kişiye tahammül etmeyen türbansız kişilerin tahammül edemeyeceği durumdur. halbuki sıcakta pişen senin kafan değildir. "ben örtündüm, sen de örtüneceksin artık" diye zorlayan da yoktur. neden rahatsız olursun? (bkz: türbanın türbancıları türbanlıdan fazla rahatsız etmesi)
Tanımlayıp tanımlayıp sildiğim entrye konu olan hadisedir. iki saattir silip silip yazıyorum. Ne yazayım bilemedim. iyidir desem bu taraf kızar, kötüdür desem öbür taraf veryansın eder. Canınız nasıl isterse öyle yapın. Sıkıldım ben...
gerçekleşmesi gereken kişi hak ve özgürlükleri bakımından oldukça önemli bir durumdur. ayrıca üniversiteler türbanla girince birkaç yıl içinde türbansız kimse kalmayacak yaklaşımı nasıl bir yaklaşımdır anlamak mümkün değil. herkesin dini anlayışı kendinedir ve herkesin giydiği kıyafet de kendinedir. üniversiteye mini eteklerle askılı göbeği açık kıyafetlerle gelindiği zaman modernlik oluyor sorun olmuyor da türbanlı gelindiği zaman neden sorun oluyor anlamak mümkün değil. ayrıca hem kızların okuması için onca emek harcanıyıor ondan sonra üniversite kapısına gelen binlerce kıza siz okuyamazsınız deniyor bu nasıl çelişkidir. türbana karşı olanlar açık açık söylesin sizin görüşünüzdeki insanların okumasını istemiyoruz siz cahil kalın desin biz de anlayalım o zaman gerçek niyetinizi ancak ipe sapa gelmez saçma bahaneler ile türban yasağını savunmaya kalkıp saygınlığınızdan şüphe ettirmeyin.
başlangıçtır. Bunun ardından üniversitelerde türbanlı öğrenciler namaz kılmak istiyorlar diye mescitler açılacaktır. Daha sonra o namaza giden öğrenciler derslerinin aksadığını söyleyip namaz saatinde ders olmamasını isteyeceklerdir. ardından erkeklerin onları rahatsız ettiklerini söyleyip ayrı sınıflarda ders görme mevzusu gündeme gelecektir... Gelecektir de gelecektir.
* e laiklik?
- güzelim sen daha ordamısın. Laiklik maiklik hak getire. Sadece laiklik ile kalması için dua etme de..
çok tartışılan bir eylem *
entryleri okudukça bazı insanların yazıyı daha dikkatli okumaları gerektiğini düşünüyorum.
yok sol görüşler giriyorsa türban da girebilirmiş, yok solcu hemşireler adam öldürüyormuş, vs. vs.
ya türban madem dinin gereği o zaman kafasına o abuk subuk şeyi geçirip k*çını başını açan kızlara ne diyorsunuz. aa tabi ama saçlarının tek teli bile görünmüyor poposunun şekilini görsek ne olur ki gerçek müslüman o.
türbanın üniversiteye girmesinin hiçbir mantıklı tarafı yoktur. ben bir derste sadece sendika konfederasyonlarına örnek isteyen hocaya diski örnek verdim diye o dersi altıncı kere alacağım bu sene. ya şimdi başka bir hoca bana türbanım yok diye takarsa?! o zaman ne olacak? kaldı ki bu en ufak ayrıntı.
bireylerin yaşama biçimine saygı duyulmaya başladığı anlamına gelir. zira kişiler kılık ve kıyafetleri yüzünden haklarından mahrum bırakılamaz. aborjin yerlisi nasıl rahat avustralyada gezebiliyorsa bizim inancından ötürü giyimini şekillendiren insanada temel hak ve hürriyetlerini vermeye başladığımız anlamına gelir. Endişeye mahal yoktur; suudi arabistan yada iran olabilmemiz için kafaların değişmesi gerekir.
bizim halkımızın hastalığı olan basit kavramları birbirine karıştırma geleneği, gördük ki efenim sözlüğe de bulaşmış, yapacak bir şey yok, her zaman demişizdir düz mantık çok faydalı bir yöntemdir. aristoya ithafen düz mantıkla konuyu irdelemeye çalışalım:
1) öncelikle türban nedir? türban ne zaman yaygınlaşmıştır?
Türban islam dinin gereği değil(kaldı ki değil türbanın, başörtüsünün bile kuran da yerinin olup olmadığı konusunda ilahiyat profesorleri hemfikir olamamışlardır), içinde radikal islamı barındıran siyasi düşüncenin bir simgesidir ve öyle sanıldığı gibi çoook eskiden beri yaygın olarak kullanılmamaktadır, yagınlaşma aralığı 80-90 yılları arasıdır, ve 90 lı yıllarla birlikte sistematik olarak gündemimize sokulup, toplumun gerginleşmesinin sebebi olmuştur.****
2) ne yani 80 öncesi türban yok muydu bre zındık?
80 öncesi türban çok dar bir kesimde, yine radikal islamda kendini ifade eden tarikatlarda kullanılıyordu, şu anda olduğu gibi üniversitelere girmek isteyen türbanlı öğrencilerin "eğitim hakkımız alınıyoooaaarrrr, eğitim isterüükk" gibi sloganlarla haberleri duyulmuyordu, çünkü o zaman böyle bir sorun bile yoktu! bunun sağlamasını hemen en yakınınızda bulunan 50 - 55 yaşlarındaki üniversitede öğrenim görmüş abilerimize ve de ablalarımıza sorarak yapabiliriz, ha o kadar da uğraşamam diyorsanız, gider kütüphanelerden eski sayılarına bakarsınız gazetelerin, araştırmak artık çok kolay bu çağda biliyorsunuz!
3) e hadi hepsini geçtik, türban üniversitelere girdi bi kerem, nolcek ki?
Asıl soru devamının ne olacağıdır. devamını görebilmek için de öncesini de bilmek lazım gelir lakin burda zaman sklamızı biraz daha genişletip konuya öyle bakmalıyız. yine aristo sağolsun, düz mantıkla anti parantez misali zamanda geri gidelim:
dön 80 öncesine, dön, var mı türban, hadi onu geçtim, sorunu var mı, hadi onu da geçtim kullanan gençler var mu yahu? yok, o zaman gel 80 - 90 arasına, bak anketlere, ne diyo? ben soyliyim kullaniminin yaygınlaşması için devlet elinden geleni yapıyor, gel 90 dan sonrasına, hazır sscb yıkılmış,tek kutuplu amerikan hegomanyasında bir dünya, ortalık yeşil kuşak diye inliyor, ve ilk türban haberleriyle karşılaşıyoruz, gel 2000 sonrasına, taa 2007 ye gel, türban üniversitede! sizce burda durur mu bu ilerleyiş, ya da başka bir deyişle bunun burda duracağına inanacak kadar saf mıyız? evet değiliz!
4) türbanın kamu alanlarına girmesi devletin laiklik ilkesiyle çelişmez mi?
evet çelişir, tabi ki çelişir lakin bu çelişki yeni değil, ben dahil çoğumuz zaten zorunlu din dersi almadik mi, ben lise sona kadar, lise hazırlık dahil her yıl aldım, hani laiklik? demokratik laik sosyal bir hukuk devletinde, devletin başlıca görevi yönettiği halkın dini duygularına bakmaksızın(çoğunluğu müslümanmış, ya da yahudi veyahut da hristiyan) herkesin eşit haklara sahip olmasını sağlamaktır, işte laiklik ilkesi burda devreye girer. Çoğunluğun herhangi bir dinde toplanması, obür taraftaki tek başına kalan yahudiye ya da hristiyana haksızlığı meşrulaştırmaz,ne o tek başına haçın siyasi simgesiyle kamusal alana girebilir, ne de çoğunluk türbanla girebilir! bunların çizgileri laik devletlerde kesin ve net bir şekilde çizilmiştir, tekrar laiklik kavramının tartışılması gerektiğini belirtmek, iki yüzlülükten, demokrasiyi araç olarak* kullanmaktan başka birşey değildir.
türbana karşıyım, türbanın değil üniversitede, her hangi bi kamu kuruluşuna girmesine de sonuna kadar karşıyım nasıl ki her hangi başka bir dinin siyasi bir simgesinin girmesine karşı olduğum gibi!
aniden olacaktır. nereden biliyorum? bizim üniversiteden. geçen sene dedik ki üniversitelere g-stringin girmesi tehlikedir, girebilirsiniz ama çıkamazsınız oradan, yapmayın etmeyin, ne oldu, girde adamlar, yahu hiç koca koca adam g-string giyer mi? giydiler işte, laiklik dedik olmadı, özgürlük dedik olmadı, ne dediysek kendi tezlerimizi çürüttük.
burada da öyle olacak. ne diyorduk? neden akp türban sorununu çözmüyor? onlar türbanı istismar ediyor falan diyorduk, lan bi baktık adamlar yasa çıkarıyor, türban sorununu çözecekler, ne yaptık, söylem değiştirdik, akp türbanı üniversitelere sokacak, bilim yapılamayacak dedik. halbuki rektör atamalarımız akp karşıtlığına göre yapılıyor, akademik kariyer desen hak getire, rektörler okulu, bilimi bırakıyor siyaset yapıyor, yunanistan'ı almak isteyen rektörlerimiz oldu, hepsi atatürkçü, sapına kadar, ama olmuyor demek, ne acı.
sindireceksiniz, hepsini sindireceksiniz diyorlar, yahu öyle demeyin, gelin uzlaşalım, çözelim bu türbanı (başınızdan), türban kavramını da doğramacı getirmişti gerçi, üniversitedeki kızlar başörtü takmasın, daha modern böyle daha değişik bişey taksınlar dedi, o zamanlar yoktuk ki çıkıp takalım ne gerekiyorsa gereken mercilere ama olmadı o da. türban taktı kızlar, şimdi de simge oldu diyorlar. başörtüsüne dönelim, olmaz. o da türban olur.
bu sorun çözülmezse ne olur, darbe olur ama bu kez % 47 yapar ve öyle tankla tüfekle değil, sopayla, taşla, yürekle..
bizim halkımızın hastalığı olan basit kavramları birbirine karıştırma geleneği, gördük ki efenim sözlüğe de bulaşmış, yapacak bir şey yok, her zaman demişizdir düz mantık çok faydalı bir yöntemdir. aristoya ithafen düz mantıkla konuyu irdelemeye çalışalım:
1) öncelikle türban nedir? türban ne zaman yaygınlaşmıştır?
Türban islam dinin gereği değil(kaldı ki değil türbanın, başörtüsünün bile kuran da yerinin olup olmadığı konusunda ilahiyat profesorleri hemfikir olamamışlardır), içinde radikal islamı barındıran siyasi düşüncenin bir simgesidir ve öyle sanıldığı gibi çoook eskiden beri yaygın olarak kullanılmamaktadır, yaygınlaşma aralığı 80-90 yılları arasıdır, ve 90 lı yıllarla birlikte sistematik olarak gündemimize sokulup, toplumun gerginleşmesinin sebebi olmuştur.****
2) ne yani 80 öncesi türban yok muydu bre zındık?
80 öncesi türban çok dar bir kesimde, yine radikal islamda kendini ifade eden tarikatlarda kullanılıyordu, şu anda olduğu gibi üniversitelere girmek isteyen türbanlı öğrencilerin "eğitim hakkımız alınıyoooaaarrrr, eğitim isterüükk" gibi sloganlarla haberleri duyulmuyordu, çünkü o zaman böyle bir sorun bile yoktu! bunun sağlamasını hemen en yakınınızda bulunan 50 - 55 yaşlarındaki üniversitede öğrenim görmüş abilerimize ve de ablalarımıza sorarak yapabiliriz, ha o kadar da uğraşamam diyorsanız, gider kütüphanelerden eski sayılarına bakarsınız gazetelerin, araştırmak artık çok kolay bu çağda biliyorsunuz!
3) e hadi hepsini geçtik, türban üniversitelere girdi bi kerem, nolcek ki?
Asıl soru devamının ne olacağıdır. devamını görebilmek için de öncesini de bilmek lazım gelir lakin burda zaman sklamızı biraz daha genişletip konuya öyle bakmalıyız. yine aristo sağolsun, düz mantıkla anti parantez misali zamanda geri gidelim:
dön 80 öncesine, dön, var mı türban, hadi onu geçtim, sorunu var mı, hadi onu da geçtim kullanan gençler var mu yahu? yok, o zaman gel 80 - 90 arasına, bak anketlere, ne diyo? ben soyliyim kullaniminin yaygınlaşması için devlet elinden geleni yapıyor, gel 90 dan sonrasına, hazır sscb yıkılmış,tek kutuplu amerikan hegomanyasında bir dünya, ortalık yeşil kuşak diye inliyor, ve ilk türban haberleriyle karşılaşıyoruz, gel 2000 sonrasına, taa 2007 ye gel, türban üniversitede! sizce burda durur mu bu ilerleyiş, ya da başka bir deyişle bunun burda duracağına inanacak kadar saf mıyız? evet değiliz!
4) türbanın kamu alanlarına girmesi devletin laiklik ilkesiyle çelişmez mi?
evet çelişir, tabi ki çelişir lakin bu çelişki yeni değil, ben dahil çoğumuz zaten zorunlu din dersi almadik mi, ben lise sona kadar, lise hazırlık dahil her yıl aldım, hani laiklik? demokratik laik sosyal bir hukuk devletinde, devletin başlıca görevi yönettiği halkın dini duygularına bakmaksızın(çoğunluğu müslümanmış, ya da yahudi veyahut da hristiyan) herkesin eşit haklara sahip olmasını sağlamaktır, işte laiklik ilkesi burda devreye girer. Çoğunluğun herhangi bir dinde toplanması, obür taraftaki tek başına kalan yahudiye ya da hristiyana haksızlığı meşrulaştırmaz,ne o tek başına haçın siyasi simgesiyle kamusal alana girebilir, ne de çoğunluk türbanla girebilir! bunların çizgileri laik devletlerde kesin ve net bir şekilde çizilmiştir, tekrar laiklik kavramının tartışılması gerektiğini belirtmek, iki yüzlülükten, demokrasiyi araç olarak* kullanmaktan başka birşey değildir.
türbana karşıyım, türbanın değil üniversitede, her hangi bi kamu kuruluşuna girmesine de sonuna kadar karşıyım nasıl ki her hangi başka bir dinin siyasi bir simgesinin girmesine karşı olduğum
gibi!
dini bir inanis bicimi olarak yasamayan insanlarin siyasi kaos olusturmak uzere yaptiklari eylemdir. gunumuzde turban tarikatlarin simgesi haline gelmis durumdadir. koylu bir kadin turban mi kullaniyor yoksa atadan deden kalma bas ortusunu mu? herkesin ibadet etme sekli kendisini ilgilendirir ama ortada irtica faaliyeti varsa bu durumda ulkenin birligi bir tehlike ile karsi karsiyadir. butun dunyada yasak degil diyen arkadaslara hatirlatmak isterim; zamaninda fransa'da bir musluman ogrencinin turbani sorun oldugu icin butun dinsel sembollerin okullara girisi yasaklanmistir, dogru bir davranistir.
radikal museviliğin üniversiteye girmesidir. ne lan bu, kıçınızdan tanım uydurup duruyorsunuz yok türban radikal islamın simgesi yok bilmem ne, ihsan doğramacı ilk olarak türbanı ortaya atan kişidir, kaldı ki türban dediğiniz şey neyse onu bırakalım başörtüsü takalım diyen kızlara siz okula girdikten sonra o da türban olur denildi zamanında, halen deniliyor.
mevzu basit, başını örten bir kadının bir yere gelmesini istemiyorsunuz, geçmişte erkekler izin vermiyordu şimdi resmi ideolojiniz. o kız köyünde koca beklese hiç sorun olmaz ama okuyup senden çok şey bilip seni yerin dibine sokunca zoruna gidiyor, budur olay. alışacaksın, girecek o kız okula, göreceksin.
üniversitelerde ayrımcılığın rahatca yerleşeceğinin kanıtıdır. türban üniversitelere tek başına girmemektedir. peşinden süreklediği , sarıklı , cübbeli , kara çarşaflı insanlar vardır. ayrıca diğer dinlere mensup olanlar da kendi kıyafetleriyle girmek isteyebilirler. kıyafet özgürlüğü söz konusu ise bikini ile de pek tabi girilebilir üniversiteye.iç çamaşırıyla girmek isteyen erkeklere de kimse karışamaz. eğer yasa sadece türbana özgürlük tanımını içerecekse ne diye özgürlük zırvaları dökmektesiniz.
kılık kıyafet düzenlemesi özgürlüklerin kısıtlanması amacıyla değil , özgürlüklerin insanlara batmamasını sağlamak amacıyla yapılmıştır. insanlara dış görünüşüne bakmaksızın önyargısız yaklaşmanızı sağlar. önyargısız yaklaştığınızda konuşularak anlaşılabileceğini farkedersiniz. ancak türbana karşı olanlar bu tutum ile türbanlı bayanlara daha bir önyargı ile yaklaşacaklardır.
millet bölündükce bölünecektir.bu yasayı düzenleyenler ne büyük bir eşeklik ettiklerini ülke birbirine girdiğinde anlayacaklarıdr.
yazılanları okuyun efendim herkes birbirine kan kusmuyor mu şimdiden?
ayrıca ikiyüzlü olmayı da bir an önce bırakmalı bazıları ; çünkü türban artık dinin bir parçası olmaktan çıkmış , siyasi bir simge , siyasi bir zafer şekline dönüşmüştür.
türbanı savunacaksanız bu benim partimin bayrağıdır diyerek savunmalısınız. unutmayınki ikiyüzlülük ve yalan da günahlar arasındadır.