adım başı üniversite sıçıldığı için. ulan mecidiyeköy'de hasan kalyoncu üniversitesinin kampüsü var, pasajın içinde. eskiden millet mühendislerin karşısında esas duruşa geçerdi, geçen mühendislik okuyan arkadaşımı gördüm "şimdilik asgariye çalışıyorum" diyor.
Üniversite çok, mezun çok ama kalifiye mezun pek yok. Ayrıca herkes devlete 'kapak atma'nın derdinde. herkes torpil arıyor. kimi milletvekili buluyor kimi bakan. ondan sonra yukarda torpiller savaşı yaşanıyor. kimi yeğenlerini işe yerleştirdiği için kimi de parsel parsel sattığı için anasının malı başında kavga eden çocuklar gibi birbirlerine giriyor.
halbuki iş olanakları artırılsa, gençlerin girişimci olması için imkanlar daha da artsa ve onlara eğitim hayatlarında teorik değil adam gibi hayatın içinde onlara lazım olacak mesleki bilgi verilse daha iyi olur.
en basit örnek olarak: kaşe stajyerliği. adam güya staj yapıyor, dersini veriyor. ancak sadece gitti bir şirkete okulun verdiği kağıda kaşe bastırdı. ondan sonra meslek hayatına atılınca, hiç bir şey bilmiyor.
neyse çok uzadı, çay içeyim ben.
Türkiyede kamu veya özel sektördeki işverenlerle bu iş alanlarına eleman yetiştiren okullar birbirinden bihaber çalışıyor. Bir siyasi seçim öncesi bir şehre gidip üniversite kuruyor. içine de bikaç fakülte koyuyorlar. Yahu ihtiyaç var mı, istihtam sorunu olur mu diye düşünen yok.
Ülkenin yarısı işletme okuyor diğer yarısı da maaş garanti diye öğretmen olmaya çalışıyor. Sonra o işsiz öğretmenler polis olmaya çalışıyor.
Oysa ülkede birçok sanayi dalında yetişmiş teknik eleman sıkıntısı var. Bir cnc kalıp operatörü ortalama 5-6 bin lira maaşla çalışıyor. Ama bu bölümü okuyan eleman yok. Çünkü lise de dahil olmak üzere kişisel yetenek ve ilgi alanı yönlendirmesi olmadan rastgele tercihler yapılıyor. Sonra da ya işsizler ordusu yada mesleğinde mutsuz çalışanlar ortaya çıkıyor.
faydasız bölümler kazanıp allahın 1 günü bile okula gitmeden sadece sınav haftalarında gelerek mezun oldukları üniversiteleri üniversite saydıkları için
siz ona üniversite demişsiniz ama bence yüksek lise bile demem .
Her şehirde üniversite açıp, kontenjanları artırarak, öğrenci sayısını artırmak, bölümlere vasıfları çok da iyi olmayan insanların yerleşmesine sebep oluyor. Yani çok öğrencinin veya mezunun olması vasıflı insan sayısını artırmıyor maalesef.
Bir ara adını hatırlayamadığım bir bakan "ara eleman ülkesiyiz. Mucit çıkaramayız." Demişti
Piyasanın bu kadar talebi olmadığı aşikar. bunun ortaya çıkmasını geciktirmek için ( ki başlık açıldığına göre sonuçları tesir ediyor)dağa taşa üniversite açtılar. Gençler zamanını çar çur ediyor, esnaf bu üniversitelerden nemalanıyor. iç pazarı canlandırmak ve işsizlik sıkıntısını bu şekilde ertelemek için eğitimin kullanılması(içine edilmesi) Nasıl bir gaddarlık siz düşünün.
Öğrencilerin yaptığı bazı hatalara arkadaşlar zaten değinmiş.
okuyonuz boş bölümleri sırf evden uzaklaşmak için sonra da işsizlikten dert yanıyonuz. aceleyle kalkan böyle dildolara geliyor. keşke öyle olmasa ama dünya böyle.
Mezunun adam akıllı kendini yetiştirememiş olması , işverenin hepsi değil ama bir çoğunun iş tanımı haricinde ki işleri de iş arayana yaptırması .
iş görüşmelerinde iş verenlerin sizin etinizden sütünüzden faydalanmak için işe almak istemesi (anlayan anladı ) .
Siyasi bir görüşe sahip olmamanız veya olmanız .
Dayı , amca , teyze , halanızın olmaması .
Yaşam koşullarının zor olduğu bol miktarda mültecinin mevcut bulunduğu bir ülkede olmanız .
Milli sermayeden ziyade , gavur malına yatırım yapılması .
.
..
...
....
.....
Sırf komşularına veya yakın çevresine hava atmak için çocuğunun " doktor avukat polis öğretmen mühendis " gibi kalıplaşmış mesleklere yönlendiriyorlar. Oğlum / kızım hangi meslek ister yeteneği var mı yok mu aile için önemsiz. Çok nadir aileler çocuklarına şans veriyor geriye kalan ise hem eğitim sisteminin hemde ailenin kurbanı. Sırf bu kalıplaşmış meslekler olduğu için " arkeoloji, su ürünleri teknolojileri, ressamlik, bilim " gibi bazı meslekler " yeah okusada iş yok boşver " gibi anlayışlarla tercih edilmiyor ve bu yüzdende bu tür mesleklerin ülkemizde iş alanı çok kısıtlı. Maalesef bazen beyin göçüne nedende oluyor.
işte bu yüzden bu tür mesleklere iş imkanları açılarak hem kalıplaşmış mesleklerde kişi sayısı azalmali hemde bu mesleklerin önü açılarak ülkemize maddi manevi değerler kazanılmalıdır.
Geçmiş kariyerinde hiçbir şey olmayan ve yatarak iş bekleyen mezunların olması gayet doğal bir durum. Artık kimse bu devirde sadece diplomaya bakarak iş vermiyor kusura bakmayın. Yaptığınız icraatlar çalışma geçmişiniz ve kendinizi geliştirmiş olmanız bütün kriterlerin önünde.
Ayrıca tabiki okuduğunuz üniversitenin etiketi önemli fakat hiç bilinmeyen bir üniversitede bilinmeyen bir bölümde ön plana çıkmak sizin elinizde.
