bugün

Ülkü Ocakları eski Genel Bakanı Alaattin Aldemir, “Arkasında Üst Akıl’ın bulunduğu, CHP ve HDP’ye tam destek veren istanbul Sermayesi, 12 Eylül ve 28 Şubat’ın bir kısım medyası, MHP’yi CHP ve HDP ile ‘koalisyon işbirliğine’ sürüklemek istiyor. Ben MHP elitinin DSP-ANAP-MHP koalisyonundan gerekli dersleri çıkartmış olduğunu umuyorum” diye konuştu.

--spoiler--
SERDAR ARSEVEN / ANKARA - Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Alaattin Aldemir, Akit ’i ziyaretinde, kamuoyuna ve özellikle de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye önemli uyarılarda bulundu. “Seçimin ardından, Sayın Cumhurbaşkanımızın şahsında Türkiye’mizi köşeye sıkıştırmak istiyorlar. Sayın Bahçeli’ye, ülkenin menfaatlerini arka plâna atacak bir yeni modeli dayatmak istiyorlar” diyen Aldemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçim sonuçlarının belli olmasından sonra, çok sayıda aklı selim sahibi ülkücü kardeşimle seçim sonuçları üzerine değerlendirmelerde bulunduk, bulunmaya devam ediyoruz. Kardeşlerimin söyledikleri şu: ‘AK Parti çoğunluğu alsın diye uğraştık ama uyarının ayarı kaçtı, Türkiye istikrarsızlığa düştü. Türkiye iki günde ekonomisinden çok şey kaybetti, kaybetmeye devam edecek. HDP’nin barajı aşması bizi çok rahatsız etti. Türkiye, bölünüyor mu? Bir kaos mu yaşayacağız? Böyle bir tablo var karşımızda.” CHPNiN DERViŞ’i YiNE YIKIM OLUR! Aldemir, “Dışarıdan HDP destekli CHP- MHP koalisyonu veya CHP-MHP-HDP koalisyonu” girişimleri hakkında da şunları söyledi: “Arkasında Üst Akıl’ın bulunduğu, CHP ve HDP’ye tam destek veren istanbul Sermayesi, 12 Eylül ve 28 Şubat’ın bir kısım medyası, MHP’yi CHP ve HDP ile ‘koalisyon işbirliğine’ sürüklemek istiyor. Ben, MHP elitinin DSP-ANAP-MHP koalisyonundan gerekli dersleri çıkartmış olduğunu umuyorum. Kemal Derviş’in ithal edilmesi, MHP’yi baraj altına itmişti, maalesef Ülkücülerin itibarına büyük zararlar vermişti. Sayın Kılıçdaroğlu, yine Kemal Derviş’i vaat ediyor. Kemal Derviş’li model, DSP’li koalisyon, bir operasyondu ve MHP bu koalisyonun açtığı yaraları 15 yılda bir nebze olsun ancak sarabildi. CHP ve HDP zihniyetiyle işbirliği, camiayı yeniden çok zor durumlara düşürür.” SAYIN BAHÇELi’NiN “ERKEN SEÇiM” ÇAĞRISI DOĞRUDUR AMA..! Aldemir uyarılarına şöyle devam etti: “Sayın Bahçeli’nin ‘erken seçim’ çağrısı doğrudur. Ciddiye alınması gereken bir yaklaşımdır.Yeter ki, CHP-HDP ile işbirliği dayatmalarına boyun eğmesin. Hâlâ malûm odakların hedefindeki Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef almaya devam etmesi, Türkiye’nin çıkarlarına ve bizim devlet geleneğimize aykırı düşmektedir.” CUMHURBAŞKANINA SAYGI DUYULMALI Aldemir, “Cumhurbaşkanı’na saygı”nın önemine dikkat çekerken çarpıcı bir misal verdi: “Merhum Özal, Merhum Türkeş’le bir yerde karşılaşmış ve toka etmemişti. Rahmetli Türkeş, buna rağmen, merhum Özal’ı yuhalamayı teklif eden bazı ülkücülere, ‘Hayır, o bizim devlet başkanımızdır, buna asla müsaade edemem’ tepkisini vermişti. Ülkücü hareketteki devlet terbiyesi bunu gerektirir. Seçim bitti, söylenen söylendi. Sayın Bahçeli, AK Parti ile koalisyon yapmak istemeyebilir veya isteyebilir, her ikisini de saygıyla karşılarız. Ancak, Sayın Erdoğan’ı hedef almaya devam ederse bunu saygıyla karşılamamız mümkün olmaz. Bu tavır devlet geleneğimize uymaz, devletimize zarar verir. ‘Erken seçim’ için ısrar ederse de, bu takdire değer bir tavır olur. HDP ve CHP ile herhangi bir şekilde işbirliğine girerse, ülkücü camiayı çok üzer, ülkücüler bu işten çok büyük kayıplara uğrar! Bakın, DSP’li koalisyonda ithal edilen Kemal Derviş, bu kez de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından ‘dışarıdan bakan’ yapılmak isteniyor. Böyle bir oluşumda yer almak, MHP’ye tıpkı o dönemde olduğu gibi çok büyük zararlar verir.” AK PARTi’YE DE UYARILAR Aldemir, AK Parti’ye uyarılarını da şu ifadelerle dile getirdi: “Dün oy veren insanlardan bir bölümü AK Parti’den niçin uzaklaştı? Elbette bunun muhasebesi yapılmalıdır, çok ciddi bir şekilde yapılmalıdır. Günlük siyasi çekişmelerin sıcaklığında, omuzlarındaki ağır yükünün farkında olmayanlar vardı. Bu bir tavra sebep oldu. Sayın Erdoğan’ın güçlü liderliğinin kıymeti yeterince bilinemedi. Türkiye, dostlarının takdir ettiği, düşmanlarının da hedef aldığı bir büyük liderin kıymetini yeterince bilemedi. Bazı AK Partililer de kıymetini bilemedi. Çatlak sesler ve çatlak tavırlar oluştu. Bu çatlaklardan pusuda bekleyenler istifade etti. AK Parti uzun yıllar boyunca, gençlere dönük ciddi politikalar geliştirmeyi ihmal etti. AK Parti’nin çeperine yapışan entelektüel kesim, ortaya bir manifesto koyamadı. Her şey Sayın Erdoğan’ın sırtına yüklendi. Şimdi de, bu adamlar, Sayın Erdoğan’ı ‘Sahaya inmeseydi AK Parti daha fazla oy alırdı’ diye suçluyorlar. Hayır, Sayın Erdoğan’ın sahaya inmesi, AK Parti’deki erimeyi durdurdu ve geri çekti. Ama geç kalınmıştı.”http://m.yeniakit.com.tr/...ve-chp-uyarisi-73673.html
--spoiler--
Eski ülkü ocaklarından sonrasını okumadığım uyarıdır.
Herkesin fikrine saygımız var elbette, ama bu adamın ülkücüler adına konuştuğunu iddia etmek, ahmaklıktır.
Ülkü Ocakları tarafından yapılmamış hiç bir resmi/gayriresmi açıklamaya itibar etmeyiniz.
uyarısı dediği anda okumadığım durumdur. lider ve doktrin tartışılmaz diye birşey vardı, bir zamanlar ülkü ocaklarında. ben hiç bir zaman ülkücü olamadım. ama hiç bir zaman lideri ve doktrini eleştirmedim. ülkücüysen liderini nasıl eleştirebiliyorsun?