sürekli fikriyatları üzerinden cahillikle eleştirilen ideolojik kitle.
2003 yılında yapılan 7.olağan kongreye gitmek için Çorum ülkü ocaklarında toplanmışız saat gece yarısı 01:00 civarı hareket saatini bekliyoruz çorum-ankara arası 4 saat sabah 8 gibi orada olacağız mutfakta 7-8 kişi sohbet ediyoruz içerisi hınca hınç dolu. Biz üniversite tayfasından olduğumuz ve oranın yerlisi olmadığımız için ayrı takılıyoruz çorumlular genellikle içeride. Kongre ekim ayında olduğu için okullar yeni açılmış yeni gelen arkadaşlar var aramıza tabi Ülkücüyüz diyorlar adamları fikri teste tutacak durumumuz yok. ilerleyen saatlerde şarkı türkü muhabbetleri başladı yanımızda saz çalan erzurumlu bir arkadaş var ben damardan girip üsküdar'a bağladım Türkü bitti yanımdaki yeni gelenlerden biri "ya bu ahmet kaya nın şarkısı değil mi?" dedi "he dedim gardaş bizde birazdan kandile gidiyoruz"...
Diyeceğim o ki birileri ülkücülere yamanmak için veya ülkücüleri merak ettiği için içeriye sıvışmaya çalışıyorsa Ülkücüler ne yapsın? Her gelen yabancıyı teste mi tabi tutsun arasına almak için. Gerçi üniversite ortamlarının haricindeki ocaklarda meşhurdur her gelen sorgulanır "nerelisin, kimsin, necisin? hangi ocaktansın?" eğer o ocaktan tanıdık varsa hemen adı söylenir tanır mısın falan denir ancak Üniversite ortamları öyle değil doğal olarak. Biri gelmiş erzurum'dan öbürü trabzon'dan diğeri istanbul'dan ne yapalım yani.
Fikri anlamda siyaset yapan tüm teşkilatlarda aynı sorun mevcuttur.
Başlarını eğmemesi gerekenlerdir, onlar baş egmeseydi bahçeli bu kadar hatayi yapamazdi, bi insana bu kadar baglanmak hatadir, yanlis isleyen bisey fark edilirse degistirmek lazim. Koru korune baglanma gafletine malesef dusenleriz, degisim sart.
ideolojilerini sevmediğim insanlardır; türk-islam birliği diye bir ideolojik akıma katılamam, ben çağdaşlaşma karşıtı olamam ve ülkücü de değilim. yalnız..nasyonal sosyalist bir türk olarak bölücü teröristlere karşı olan kavgamızda saflarımız birdir.
Kendilerine çok dikkat etmesi gereken dava adamları.
Son günlerde yaşananlar ortada. PKK nın ıslığıyla sokaklara inen binlerce enik yavrusu viyak viyak sağa sola saldırıp hak arama derdinde. Hoş aradıkları bir hakta yok. Bu ideolojik bir kavga.
Ülkücüler meşru müdafaa yapma hakkına sahiptir. Derneklerimize parti binalarımıza yapılacak her saldırı için hazırlıklı olup örgütlü davranmak ve şerefsizlerin aksiyonuna misliyle reaksiyon vermek vazifemizdir. Ülkücüler bunu yapabilecek duruşa ve imkana sahiptir ancak meşru müdafaa haricinde sokaklarda herhangi bir grubun karşısına dikilmek Ülkücülerin değil Asker ve Polisin işindir. Bizim haybeye dökecek kanımız yok.
Sokaklara inecek ve pkk lı eniklerle çatışacak birileri varsa bunlar 12 yıldır pkk ya her türlü tavizi verip hem dağda hem ovada şımartan vatan hainleridir! yiyorsa çıkıp çatışsın bu banka soyguncuları millet düşmanları!
biz bedenlerimizin sığdığı ancak ruhlarımızın sığmadığı zindanlardan Türk milletine hakkını helal ederek gelmiş bir davanın adamlarıyız. Sokağa çıkacağımız zaman hem pkk lı hainlerle hemde kefen giyip vatan satan hainlerle yüzleşeceğiz. Zaman bu zaman değil...
Genelde paşam maşam tarzı konuşurlar,
Esmer olurlar, biz hepinizden daha türküz tarzında olurlar.
bu özelliklerin sadece ikisini taşıyan birine bile rastlarsanız mutlaka ülkücüdür.
şehir eşkiyaları. vatanı siz kurmadınız ve türk olmak size benzemek asla değildir. araplaşmış türktür bunlar, kültürel olarak türk bile olduklarını sanmıyorum.
paralı askerlik, apo pazarlığı, yabancılara toprak satışı, devletin tüm karlı işletmelerini yabancılara satışı, üretmeyen ve tüketen toplum olmamızda, natonun işlevini kaybetmesi ile türkiyeyi abd çıkarı için ucuz can pazarı yapma çalışmaları vb konularda dut yemiş bülbül olan kesim.
unutmadan; ermeni soykırımını akademik çalışmalar ile çürüten mehmet perinçek veya aihm tarafından görülen ermeni soykırımı inkar yasası davasında doğu perinçek yanında olmaktansa, apo ile pazarlık yapan akp yanında olmayı seçerler.
vatanını milletini soyunu sopunu iplemeyenlerin bok attıgı topluluktur.
ülkücü dendiginde, hakkında hicbir sey bilmediginden yanlıs düsüncelere kapılan bircok kisi vardır.
kim ne derse desin ülkede vatanını milletini araplara ona buna pazarlamak yerine Savunan tek topluluktur.
bulundukları okulların her katına bir reis diken amaçsız insanlar. şiddet eğilimleri ideoloji yoksunluğundan gelir. çoğunun ağzından küfür eksik olmaz. kavgalarına kitlesel katılırlar ki zaten bireysel inisiyatif alacak kapasitede olanlar ülkücü olmaz. kitlesellik 40 a 4 oranındadır ama yavşaklık 4000 e 4. zaten ırkçılık bir ruh hastalığıyken bütün bu yaptıklarına şaşmamalı. yeni nesil ülkücü liselileri ortam içinde şekil oluşturma hedefleri doğrultusunda zikimsonik bi yerin reisi olmak için göt yırtarlar. bunlar genellemeleri. şimdi bir de son dönemde muhatap olduğumuz iki ülkücü profilini ele alacağım.
1. liseli ülkücü
kişi babasının verdiği gazlarla 5 yaşından beri eliyle köpek kafası yapmaktadır. iç dünyasında egonun baskınlığı gittikçe artarken ergenlik döneminin verdiği isyankar ve kavgacı ruh halini ülkücülük adıyla çevresine hissettirir. yaşını sorduğumda 23 demişti, polis tutanağında 98'li olduğunu anladım. küfürbazdı. sosyal paylaşım sitelerine kurusıkı mermilerle kadın isimleri yazar bıçağa emanet derdi. tanışmamız saydığım tüm bu özelliklerin dışa vurumuyla gerçekleşti. o gün muhtemelen ocakta komünizm ile ilgili motivasyonlar almıştı ve hırs yapıp bize sarmaya başladı. sosyalist paylaşımlar yapan bir kadın arkadaşa anti-tez olarak küfür etmeye başladı, haliyle uyardık bu kez aynı küfürbazlığı şova dönüştürdü ki şahıs kadın sorunundan bihaber yaşadığı için küfürleri hoyratça savuruyordu. ya cahil cesareti ya aşağıda bekleyen 15 kişiye duyulan güven bu şahsı bizim parti binamıza girip dün küfürler savurduğu kadını sormaya itti. çocuk olduğunu görünce anlamıştım. bilirsiniz köpek yavruları enseden de tutulur. attık dışarıya. bu olaydan sonra 2. ülkücü profilinde anlatacağım kişi ile tanıştık. akşam olduğunda 98 doğumlu şahısa mesaj attık konunun uzamaması gerekiyor konuşalım dedik, özellikle kalabalık bir meydan seçtik. 4 kişilik kadroyla kalktık bir başıma şahsın yanına gittim. tabi ki yanına gider gitmez şiddete başvurdu beni pusuya yattıkları yere doğru çekmeye çalıştı o sırada partimin il başkanıyla konuşuyordum telefonu vurarak yere düşürdü. işler o andan itibaren değişti. çocuğa acımasız bir kafa yerleştirdim. arkadaşlardan biri antremanını çocuk üzerinde yaptı. artık reaksiyona girebilirlerdi çünkü pusuda bekleyenler ne olduğunu anlamadan 98 doğumlu çocuk yerde titriyordu artık bu mesaj onları harekete geçirdi ve 40 kişilik kişiliksiz linç grubu üzerimize saldırdı. o sırada bir el silah sesi duyuldu. bir anda herkes çil oldu yavru oldu. sonuç mu? 3 ay sonra mahkememe var.
2. orta yaşlı reis ülkücü
kaypaktı. 35 yaşlarında, esmer, çirkin bakışlı biriydi. beyaz dar tişört giyer üzerine takım elbise ceketi alırdı. yılanın başıydı. birinci profilde bahsettiğim tanışma şöyle oldu: 98 doğumlu çocuğun tasma sahibini ararken bu adamı bulduk yanında iki tane liseliyle baktık şehrin sahibi gibi yürüyordu. olaydan bahsettik ve dedi ki ''çaksaydınız ağzına iki tane.'' günün akşamında linç ekibinde o da vardı. ikinci bir vukuatta aynı repliğin bir başka versiyonunu kullandı ''küfür mü etmiş, çaksaydınız iki tane''. evli, bir çocuk babası, bir dönem gardiyanlık yapmış. kod adı keser.
ülkeye, halka hiçbir faydaları dokunmayan ,ülkeyi bütünleştirmek yerine ayrıştıran ,nerde solcu görseler vatan hainisiniz diye ortalıkta provakasyon çıkaran , 3 kişi olmadan bir solcunun yanından geçemeyen , teketek hiçbir kavgaya giremeyen serseri arkadaş topluluğudur.
