tek birgün bile vukuat yok artık çiftler olarak yaşamaktan sıkıldm aile evine döndü lan yeter ev arkadaşı arayanlar lütfen bana ulaşsın şöyle en vurdumduymaz pislik içinde yaşayanlardan.
aynı zaman aralığında sıvı ya, domestos, pril, cif, el sabunu ve üstüne üstlük tuvalet kağıdı bitmiş olması ki 285 lira doğal gaz, 251 lira ttnet tahattüt bedeli, 82 lira telefon faturası, 53 lira elektrik faturası, 20 lira su ve 20 lira super online faturası gelmiş olup 495 lira kira ödeyecek olmam bence bir öğrenci evinde yaşanabilecek en dumur olaydır.saygılar.
kurban bayramından getirilen etle kavurma yapılması ve beceremeyip onu taş gibi bir hale getirmek ardından ziyan olmasın diye yemeye çalışmak. sonuç: ön üst dişin tamamiyle kırılması
akşam sekizde masanın başına oturan dört ev sahibi ve üç misafir öğrenciyle ertesi gün sabah sekize kadar süren pis 7 li çılgınlığı. (bkz: 12 saat yuh.)
beş katlı bir evin beşinci katında oturulmaktadır. sevgilisiyle kavga eden ev arkadaşınızın bi anda terasa çıkması, ve atıyorum kendimi diyip duvarın öbür tarafına geçmesiyle, siz olayın şokuyla bi yandan ağlayıp bi yandan da deli gibi bağırarak bütün mahalleyi ayağa kaldırması sonucu polislerin gelmesiyle ev arkadaşınızın zorla terastan indirilmesi, sabahlara kadar arkadaşa edilen küfürler, mahalleye rezil olmak ve asıl dumur yanı sabahın sekizi falandır tam yeni yeni dalmışsınızdır kapı öyle bir çalar ki sıçrayarak kalkar kapıyı açarsınz, karşınızda ev sahibi derhal evi boşaltın sizin yüzünüzden mahalleli bana cephe aldı yoksa polisle gelirim diyerek tepenizde vidi vidi konuşması ve kıçını dönüp gitmesi sonucu iki saat içinde başka ev ulunup toparlanılıp evden çıkılmasıdır.
bi arkadaşım evine yemeğe çağırmıştı, neyse gittik, mutfağa gittim yardımcı olmaya tam o sırada lavabo tıkanmıştı. abi adam gitti tuvalletten lavabo açacağı aldı lavaboyu açtı ya. şuan uzaktan selamlaşıyoruz sadece.
üst katın banyosundan sızan suyun bizim evdeki mutfak tavanına denk gelmesi sonucu tavanın çökmesi gibi durumlardır. tam anlamıyla dumur oluyosunuz. hele bi de benim gibi olay anında mutfaktaysanız kısa süreli bi kendine gelememe durumları da yaşanabilir tabi. o değil de beni asıl dumur eden ev sahibinin tavanı yaklaşık olarak 4 ay sonra falan tamir ettirmesi oldu ki niye hala bu evdeyiz onu hiçbirimiz bilmiyoruz.
kızla sevişirken ev arkadaşınızın zart diye içeri girmesi. sizi çırıl çıplak görmesi ve "kanka tuvalet kağıdı bitmiş de sizinkinden biraz alabilir miyim" demesi.
ev arkadaşınızın sorunlu ve psikopat sevgilisi, gecenin bir yarısı belinde silahla kapınıza dayanır. sizse kendinizden beklenmedik bir cengaverlikle herifi içeri almazsınız. sabaha kadar belki tekrar gelir diye gözünüzü bile kırpmadan nöbet tutup kızı teselli etmeye çalışırsınız. ertesi gün ise ev arkadaşınız sinir krizi geçirip kırdığı bir camla orasını burasını kesmeye başlar, kendini odasına kilitler, seslenirsiniz, cevap bile vermez. baktınız olmuyor, en sonunda "eeh.. skerim lan böyle işi" diyerek kapıyı çarpıp evden çıkarsınız. sabır taşmıştır artık.
ama sonunda yine de vicdanınıza yenik düşüp, aman kötü bir şey olmasın diyerek ve arkadaşınızı da merak ettiğinizden eve geri dönmeye karar verirsiniz. o anda aklınızdan "kendine zarar vermemiş olsa bari" diye geçirirken, anahtarla kapıyı açıp içeri girdiğinizde evde karşılaştığınız manzara korkunçtur! kız o anda bilmem kaç yumurta kırdığı menemene ekmek banıp büyük bir iştahla yemektedir, geldiğinizi duymamıştır bile. göz göze gelirsiniz. biraz durup tek kelime etmeden tekrar evden çıkıp gidersiniz. ulan daha yarım saat olmamış, ne ara kendini bu kadar çabuk toparladın da yapabildin o menemeni? artistliğin bana mı yani? çay bile yapmış yanına, yuh!
evin içinde tek şort üstsüz yaşama alışkanlığımız yüzünden karşı apartmanın yöneticisi hanımefendi dayanır kapıya
- çocuklar evde boxer donla geziyormussunuz komsulardan sikayet var.
bunları içerden duyan ev arkadaşımdan dumurdan dumura iten cevap
- kusura bakmasınlar ablacım onuda cıkarırsam cocugum olmama ihtimali var.
abla günbatımına dogru yol alırken bilimum fısıltılar bırakır cevresinde.
kız öğrenci evine gidilir , gülüşmeler eğlenceler... sonra kapı çalar kızlardan biri bakar:
-eyvah ev sahibi geldi çabuk svsilence banyoya git saklan , çok kızıyor erkek öğrenciye
+tamam gidiyorum hemen gönderin
-tamam tamam öylesine gelmiştir zaten
kapı açılır...
%merhaba kızlar nasılsınız?
+hoş geldin arif amca hayırdır?
%ya sizin şu banyodaki musluk akıntı yapıyormuş onu kontrole geldim
+...?!
öğrenci evine trafik ışığı monte etmektir. evet, evet doğru anladınız hani bu kırmızı-sarı-yeşil trafik lambası olan lamba. hee tabi yaya geçiş lambasınıda unutmamak gerekir. nerden mi bulmuşlar. Allah tan onu çalmamışlar. eski lambayı toplayıp itina ile eve monte edilmiştir. o da yetmezmiş gibi belediyenin bankıda çalınmış* balkona koyulmuştur.
nerden mi biliyorum. üniversitedeyken 3 mal arkadaşımız vardı. aynı evde kalıyorlardı. bizde ara sıra onlara gidip kalıyorduk. orada gördük. devlet baba sağolsun, az ekmeklerini yemediler.
hatunla yiyşirken evin içine bulgarca konuşan birinin girmesidir.Şöyleki ;
Ev sahininden masa istenir şöyşe fiskos masası tarzında,Kadın kabul eder.Ama akabinde kiracının telefon numarası kaybedilir,ayrıca 1 yıldır kusursun çalışan zilin bozulur.Ev sahibi abla evin içine kendisinde bulunan ve sadece acil durumlar için duran ve 1 yıldır kullanmadığı o anahtarla girer.'Kimse varmi ehoo kimse varmı diyip',adımı zikretmeye başlar ardından ablamız kilitli odamdan ses geldiğini anlar ve odaya doğru yönelir.Üstümü giydikten sonra salona giderim,masayı getirdiğini söyler ( tabii bu sırada zamanlamasıyla ilgili yüzlerce küfür e-tmeye başlamıştım).O sırada bayan ayakkabıları görünür,ev sahibi bana şakayla karışık oooo' misafirin mi vardi ? kusura bakma' der.sonra yanakları heidi gibi kızarmış bir çiftle ev sahibimiz oturup birer kahve içer.Ben şansıma küfretmetme , hatun is trip ,ev sahibi ise siz keyfinize bakın moduna geçmiştir.
içimden ise tek bir şey demek geçiyordu aslında.Nasıl bir şans vardı bence acaba ?.o anda okuduğum 'olasılıksızlar'kitabundan olsa gerek; David caine'in bu olasılıkla ilgili bir düşüncesi varsa hemen onda öğrenmek istedim
bulaşıkları bir türlü yıkamayan, temizlik yapmayı da pek sevmeyen arkadaşların bu şekilde yeni yaşam formları oluşturmaya çalışmalarıdır.
(bkz: bakteriler)
ev arkadaşınızın doğum gününü son anda hatırlayıp koştura koştura hediye almışsınızdır. üstüne aynı hızla pasta almışsınızdır. daha sonra kola girer sıraya. mumları merdivenlerde yakıp öyle girmek istersiniz eve fakat salak pastacı mum koymamıştır ve bundan daha beteri ile eve girince karşılaşırsınız. ev arkadaşınız evde yoktur.
(bkz: nerden mi biliyorum) (bkz: o hikayedeki mal benim)