garip duygu.kimi zaman yanıbaşındakini özler insan.yanıbaşındaki maşuksa daha da özlenir elbet.garip duygu yahu o kadar özler ki insan anlaşılmasın diye gözlerine bakamaz maşuğunun...
üzerinde parfümü olan bir gömleğe sarılıp uyumaktır.
gece rüyada görmeyi ümit etmektir.
fotoğraflara tekrar tekrar bakıp onunla konuşmaktır.
yazdığı mektubu defalarca okumaktır.
uykusuzluktur, çok uyumaktır, denge tutturamamaktır.
2 dakikalığa duyduğun sesine dünyaları değişememektir.
her şarkıda onu bulmaktır.
ismini söylerken içinin titremesi, boğazına düğümlenen şeyin bi' türlü geçmemesidir.
ikinize, geleceğe, gülce'ye dair hayaller kurmaktır.
ve mutlu olmaktır, bunca özlediğin biri belki de senin onu özlediğinden daha fazla seni özlediği için...
surekli gormek istemek, her dakika ozleneni dusunmek. burnunda tutuyor olmasi. televizyonda veya sokaklarda gordugun kisileri ona benzetmek. bir an once yaninda olmak istemek, internetin varligina sukretmek...
zordur ama; eger ozlenen kisi hayattaysa ve kavusma imkani varsa, iste o kavusma ani, yasanan cosku, heyEcan, mutlu son sebebiyle ozlemek guzeldir...
eğer özlediğini kendi isteğinle gönderilmişsen özlemek zordur, özlemek acı. için yanar, pare pare yanar lakin yoktur yapacak hiç bir şey. keşkenin anlamı ilk kez belki de son kez bu kadar derin olacaktır senin için. belki de sonsuza dek bir iğne batıp duracaktır kalbine.
saplanmaz o lanet olası iğne. saplansa da çıkarsam, rahatlasam, dersin ama o her gün, her an kendini hatırlatacak bir şey bulup, batıp batıp çıkar kalbine. her geçen gün daha da büyür o lanet olası iğne. daha da acıtır canını. daha da sert batar, daha da uzun kalır oranda. dayanmak istersin, ama her gün acıyan canın, kendini her an hatırlatan sızın dayanmana izin vermez.
belki de yoktur hiç oranda öyle bir iğne. belki de sadece sen söylersin, sadece sen hissedersin onu.
belki de özlemdir o iğnenin adı. belki de sevgi. belki de aşktır o iğnenin adı, belki de sonsuzluk.
özlemek not almak istediğin kızı görebilmek için sınavların bir an önce başlamasını dileyecek kadar kötü ve sinir bozucu bir şeydir; ancak kim bilebilir ki sendeki duyguları, nasıl onu düşündüğünü.
soğuk bir mart akşamında yalnız başına dalıp gitmektir.yürürken küçük su birikintilerini ezberlemekten yorulan gözlere bir de sağ taraftan vuran ağrıyı eklemektir.ama en çok özlenen özneye kalbinin üşüdüğünü söyleyememektir.
soğuk bir mart akşamında susmaktır.otururken içinden türkü çığıran sese kapılıp gitmekten yorulan kalbe bir de sol taraftan vuran çarpıntıyı eklemektir.ama en çok özlenen özneye suskunluğun içinden çıkıp seslenememektir.
genelde uyku öncesi daha ağır olarak ortaya çıkan histir. özlenen kişi ya da şey her neyse akla gelir ve özlenenle geçirilen zaman akla gelir mideye bi kramp girer hayallerle son bulur. o sırada uykuya dalınır.
Sana rağmen yaptıklarına rağmen özledim seni.. bitmek bilmeyen bir özlemle kavruluyorum her gün ,her saat.. Sana küsmeyi sırt çevirmeyi istediğimde özlemin dikiliyor karşıma..En derine attım diyorum herkese , en derine.. Ama bilmiyorlarki onun 2 sözüne bakıyor derinliğin boyutu.. Bir umut verdiğinde derinlerdeki sevgin çıkıyor günyüzüne..Başaramıyorum işte olmuyor bu özlemle yaşanmıyor .. ne yapmak istediğini bilmesemde sana karşı koyamadığımı biliyorum.Yüzüne bakmamaya çalışıyorum gnülerdir. ASlında başardım bakmadım yüzüne ama olmadı yanından geçerken kalbim delicesine çarptı kafam yere bakıyordu yada başka yöne dönmüştüm belki ama senin orda yanıkımda bir yerde olduğunu bildiğim için oluyor hepsi .Zor be sevdiğim özleminle yaşamak zor.
Ne garip bir duygu özlem. En az aşk kadar garip en az gülmek kadar normal ve en az onun kadar çok. Bazen neyi , kimi özlediğini bilmez insan içinde bir burukluk vardır için de kaybettiği boşluk vardır. Ne için kim için bilmez belki de en kötüsüdür bu özlemlerin. Bir çok şeye sebepsiz bağlanabilir bir insan bir çok şeyi de sebepsiz özleyebilir. Bir şehri, bir çiçeği bazen ummadığınız kadar küçük bir ayrıntıyı. insan özler çok özler ve özlediği şeye kavuştukdan sonra 2 dakika içinde geçer tüm özlem duygusu. Başka şeyleri özlemeye başlar .
için yana yana istemek. huzurunu altüst eden masum görünümlü yakıcı istek. en mutlu olduğun anda, en huzursuzluğun da, en büyük kahkahaların da, en güzel sohbetlerin de, ta derinlerden gelen sızlamayla dudaklarını büktürüp ağlatan, karnını buran ağrılar saplayan amansız istek. çaresiz yapar, huzrunu yıkar. en yakıcısı boynunu büker.